Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4166
KARAR NO: 2022/1724
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2015/580Esas – 2018/1263Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;; 06.05.2014 tarihinde, müvekkili şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dav dışı …’a ait … plakalı aracın davalı güvenlik şirketi tarafından güvenliği sağlanan … sitesinde park halindeyken çalındığını, aracın çalınmasından sitenin güvenlik hizmetini yürüten davalının hizmeti gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle sorumlu olduğunu, ekspertiz raporunda aracın değerinin 55.000.00-TL olduğunun tespit edilidiğini, aracın parçalara ayrıldığını ve bazı parçalarının bulunduğunu, bulunan parçaların sovtaj değerinin 2.000.00 TL olduğunu, geri kalan 53.000.00-TL’nin davalıdan rücuen tahsili için davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesinde müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sitenin güvenlik duvarının alçak olduğu ve bunun risk teşkil ettiği hususunun müvekkil şirket tarafından … Site Yönetimi’ne rapor edildiğini, site yönetiminin gerekli tedbirleri almadığını, davanın site yönetimine karşı açılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İhbar olunan … Yönetimi davaya cevabında, davalı ile aralarında güvenlik sözleşmesi bulunduğunu, site yönetiminin güvenlik yönünden tedbir aldığını, kasıt ve ihmalin olmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”… davalı şirket ile işveren ihbar edilen … site yönetimi ile 28.02.2014 tarihinde güvenlik sözlemesi imzalandığı,yüklenici davalırın 13 özel güvenlik görevlisi ile 3 vardiya şeklinde 24 SAAT GÜVENLİK HİZMETİ yürütüleceği imza altına alındığı, bilirkişinin kusur izafesinde her ne kadar %30 kusur izafe etmiş ise de ilgili madde hükmü gereğince güvenlik şirketinin kusuru %50 olarak takdir edilerek hırsızlanma olayı ile ilgili davalı güvenlik şirketinin kusurlu ve sorumlu olduğu ,zarar kalemi olarak belirlenen ve zarar gören şahsa ödenen 53.000,00-TL tazminatın davalıya yüklenen %50 mutarafık kusur indirim takdir edilip indirilmesi sonucu 26.500,00-TL tazminatının, davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesi, alacağın likit bulunmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, Davalı tarafın Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada 26.500,00TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, (53.000,00TL asıl alacağa mahkemece takdir edilen %50 mütarafik kusur indirimiyle nedeniyle) 2-26.500,00TL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-İcra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacı vekili, bilirkişi raporundaki kusur belirlenmesinin hatalı olduğunu, site yönetiminin asli kusurlu olarak belirlenmesinin doğru olmadığını, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, davalı güvenlik şirketi ile ihbar olunan site yönetiminin gerçekleşen hısızlık olayından müvekkili şirkete karşı müteselsilen sorumlu olduğunu, kendi iç ilişkilerinde kusura göre birbirlerine rücu edebileceklerini, bu nedenle davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporundan da ayrılmak suretiyle mahkemece taktiren %50 kusur dağılımı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkiline kasko sigortalı aracın, dava dışı sigortalısının ikamet etmekte olduğu ve davalı güvenlik şirketince güvenliği sağlanan sitenin otoparkında park halinde iken çalındığını ileri sürerek, güvenlik hizmetini gereği gibi yerine getirmediği iddiasıyla davalı güvenlik şirketinden rücuen alacak isteminde bulunmuştur. Bu tür halefiyete dayalı davalarda görevli mahkemenin sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir. (24.03.1944 tarih, 1944-9 sayılı İBK) Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. Eldeki davada, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan ve aracı site otoparkından çalınan dava dışı …, zarar sorumlusu olan davalı güvenlik şirketince güvenlik hizmeti sağlanan sitede ikamet etmekte olup, davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ilişki tüketici ilişkisidir. Başka bir deyişle; davacının dava dışı sigortalısı, davalı güvenlik şirketinden oturduğu site nedeniyle güvenlik hizmeti almakta olup, aralarındaki güvenlik hizmeti bir tüketici işlemi olduğundan görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu nedenle, davayı görmeye Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca da; açıklanan şekilde oluşan yanılgı, istinaf edenin sıfatı ve istinaf nedenleri ile bağlı olmaksızın resen değerlendirilmesi gereken kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, istinaf yasa yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulü ile esasa ilişkin istinaf itirazları değerlendirilmeksizin ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nın 353/1-a/3 madde hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR/ Gerekçe uyarınca; 1-)Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-)Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça karşılanan istinaf harçlarının talebi halinde kendisine iadesine, 4-)Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/12/2022