Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4133 E. 2019/3783 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4133
KARAR NO : 2019/3783
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2019
NUMARASI : 2019/6434 D.İş – 2019/154 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:..Limited Şirketi vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçe ile, … AŞ nezdinde sigortalı bulunan … plakalı araç ile vekil edeni şirkete ait … plaka aracın çarpışması sonucunda 22/11/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı şirketi ait araçta hasar meydana geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00-TL hasar bedeli, 257,18-TL ekspertiz ücreti, 400,00-TL bilirkişi rapor bedeli olmak üzere toplam 667,18-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, davacı vekili 17/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini hasar bedeline yönelik tazminat talebini 2.122,78-TL ye yükseltmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince verilen 12/07/2019 gün, 2019.E.17865-2019/K.58486 sayılı kararla talebin kabulüne ve 2.122,78-TL tazminatın 20/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine, ekspertiz ücreti,bilirkişi ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine karar verilmiştir…. AŞ vekili tarafından İstanbul Bölge Adliye mahkemesine gönderilmek üzere İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan dilekçenin, mahkemesince istinaf istemi gibi değerlendirilerek, istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar ve ilam harcı alınmak üzere dairemize gönderildiği ve dairemizin 2019/4133 esasına kaydedildiği belirlenmiştir…. A.Ş vekili tarafından verilen dilekçe değerlendirildiğinde, talebin istinaf isteğine ilişkin olmadığı, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince verilen 12/07/2019 gün, 2019.E.17865-2019/K.58486 sayılı kararın HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptali istemine ilişkin dava niteliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki sigorta poliçesine dayanan uyuşmazlık hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ndaki usul ve esaslara göre inceleme yapılarak karar verilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00-TL altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00-TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, 40.000,00-TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen kararlara karşı temyize gidilebileceği düzenlenmiştir. Sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkime ilişkin usulü düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde yer alan tahkim usulüne ve yargı yollarına yönelik düzenleme, HMK’nın 407 vd. maddelerinde düzenlenen tahkim usulü ve yargı yollarını gösteren düzenlemeye göre özel bir düzenlemedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde hakem kararlarına karşı açıkça temyiz kanun yolu düzenlenmiş olup ayrıca hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmamıştır. Konuya ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarih, 2014/14577 Esas ve 2017/1239 Karar sayılı ilamında ” 14/06/2007 tarihinde 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında, “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmü mevcuttur. Her ne kadar 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesinin 1. bendinde Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceğine ilişkin düzenleme mevcutsa da sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi ile ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun uygulama önceliği olduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin iptal talebinin usulden reddi gerekirken esasa girilerek hakem kararının iptaline karar verilmesi Sigorta Tahkim Komisyonu Kararına karşı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesine göre itiraz ve temyiz yolu açık olup iptal davası açılamayacağına göre usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” şeklinde karar verilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptali istemine ilişkin davada dava şartı gerçekleşmeyeceğinden, usulden red kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Netice olarak HMK’nın 439. maddesinin 1. bendinde hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceğine ilişkin düzenleme mevcutsa da; ihtilafın çözümünde sigorta poliçesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi ile ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun uygulama önceliği bulunduğu, 5684 sayılı Kanun’un 30/12.maddesi gereğince Sigorta Tahkim Komisyonunca verilen kararlar için 40.000,00-TL’nin üzerinde bulunması halinde temyiz kanun yolunun düzenlendiği, hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmadığından Uyuşmazlık Hakem kararına karşı HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptal davası açılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davacının Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararının iptali için dava açmasında yasal dayanak bulunmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, HMK’nın 115/2. fıkrası gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Açılan davanın HMK’nın 114/2., 115/2. maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,2-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde davacıya iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 07/11/2019