Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4122 E. 2022/1788 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4122
KARAR NO: 2022/1788
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2018
NUMARASI: 2017/508 Esas – 2018/989 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edenin sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın neden olduğu 17/11/2012 günlü yaralama ve ölümle sonuçlanan tek taraflı trafik kazası neticesinde zarar gören üçüncü kişi hak sahiplerine, yapmış oldukları başvuru ve açmış oldukları çeşitli davalar neticesinde poliçe kapsamında 211.006,14-Tl ödeme yapılmak zorunda kalındığını, oysa müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelerin nedenini oluşturan … plaka sayılı minibüsün taşıma işi yapması ve kazanın da taşımacılık yapıldığı sırada meydana geldiği sebebiyle oluşan zararın öncelikle aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında karşılanması gerektiğini ancak aracın bu kapsamda bir sigortası bulunmadığından yapılan ödemenin …ndan rücuan tahisili amacıyla takip başlatıldığını, bu takibin …nın itirazı üzerine durduğunu belirterek haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş; dava dilekçesinde ayrıca, aynı kazada vefat eden … isimli kişinin eş ve çocukları ile … isimli kişinin anne ve babası için yapılan ödemelerin rücuan tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile … aleyhine başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptali için taraflarınca İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açtıklarını, yapılan yargılama sonucunda söz edilen bu mahkemece verilen 2014/51 Esas – 2017/88 Karar sayılı ilamla, müvekkil sigorta şirketi tarafından ödenen bedensel zarara ilişkin tazminatların davalı …ndan rücuan talep edilebileceği kabul edilerek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiğini ileri sürmüş ve bu dosyaya delil olarak dayanmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazında bulunarak 17/11/2012 günlü trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın ticari bir faaliyeti bulunmadığını ve araçta taşınan kazazedelerin araç sürücüsünün akrabaları olduğunu, bu durumda yapılan ödemenin …na rücu edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda özetle; ” … davacı sigorta şirketinin 10/02/2015 tarihinde 113.877,19 TL, 26/02/2016 tarihinde, 131.886,61 TL ve 10/10/2016 tarihinde 79.119,83 TL ödeme yapılmış ise de, dava tarihi olan 30/05/2017 tarihi itibarıyla 2 yıllık rücu zamanaşımı dolmuş olduğu için, 10/02/2015 tarihli 113.877,19 TL’ lik ödemeyi rücu konusu yapmadığı, davanın Karayolları Taşıma Kanununun 17. Maddesine dayandığı, karayolunda ticari amaçla yolcu taşımacığılı yapan bir aracın, karayolları taşımacılık malu mesuliyet sigorta poliçesi tanzim ettirmesinin zorunlu olduğunu, bu zorunluluk ilgili aracın Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi tanzim ettirmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmadığı, bu iki poliçe arasında müşterek ve müteselsil değil, fakat sıralı bir ilişki söz konusu olduğundan, kazaya karışan aracının ruhsatnamesinin dosyada bulunmadığı, davacı … Sigorta A.Ş. Vekili tarafınan sunulan trafik poliçesinde de aracın markası, tipi, model yılı ve kullanım amacına ilişkin bir bilgi bulunmadığı, sadece 01/01/2001 tarihinde trafike çıktığının belirtildiği, aracın minibüs olduğuna ilişkin tek bilginin kaza tespit tutanağı ve kaza anında araç içinde bulunan yolcuların ifadeleri olduğu, bu nedenle aracın ticari taşımacılık yapıtığına ilişkin bilgi bulunmamakla birlikte,Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/95 esas, 2013/116 karar sayılı ilamında yer alan ifadelerinin önem kazandığı, bununla birlikte diğer yolcuların gerek ifadeleri gerekse soy isimlerinin akraba oldukları aile olarak tarlaya çalışmak için gittikleri ve tarlada çalıştıktan sonra akşam vakti eve dönüş yolunda bu kazanın meydana geldiği, davacı sigorta şirketinin koşulları bulunması kaydı ile davalıya rücu hakkının bulunduğu ve iş bu davaya konu trafik kazasına sebebiyet veren aracın ticari bir amaçla taşımacılık yapmadığı dikkate alınarak, davalı …na rücu hakkının bulunmadığı anlaşılmakla….” denilerek davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; tescil kaydına göre … plaka sayılı aracın yolcu taşımacılığında kullanılan minibüs olduğu, kazanın yolcu taşımacılığı yapılmakta iken meydana geldiği ve kazazedelerin yolcu konumunda bulunduklarını, dosya kapsamından anlaşılmakta olduğu halde hatalı değerlendirmeler sonucunda davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; ZMM sigortacısı olan davacının trafik kazası nedeniyle ödemek zorunda kaldığı tazminatı aracın Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası bulunmadığı ve davalının oluşan zararın giderilmesinde öncelikli sorumluluğu olduğu gerekçesiyle davalı … aleyhine rücu amacıyla yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle aynı kazaya ve aynı hukuki nedenlere dayanılarak davacı sigorta şirketi tarafından …na yönelik olarak daha önce başlatılan başka bir icra takibine vaki itirazın iptali talebiyle İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı davanın yargılaması sonucunda verilen kısmen kabul kısmen ret kararına ilişkin 15/02/2017 gün, 2014/51 Esas – 2017/88 Karar sayılı karara karşı davalı … tarafından yapılan istinaf başvurusu neticesinde Dairemizce verilen 2017/1064 Esas – 2018/1104 Karar sayılı ilamındaki ilk derece mahkemesi kararının HMK.m. 353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin hukuki gerekçelerin eldeki dava bakımından da aynen geçerli olmasına ve konuya ilişkin Dairemizce yapılan belirleme ve değerlendirmenin davacı sigorta şirketi tarafından yapılan temyiz başvurusu neticesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi (02/11/2020 gün 2019/2080 E – 2020/6374 K. Sayılı) denetiminden geçmiş olduğunu anlaşılmış bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde olmadığı sonucuna varılan istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 36,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.08/12/2022