Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4119 E. 2022/914 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4119
KARAR NO: 2022/914
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2014/1617 Esas 2019/834 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/01/2010 tarihinde davalı … idaresindeki, …’a ait … plakalı aracın müvekkilinin sürücüsü ve işleteni olduğu motorsiklete tamamen kusurlu olarak ara sokaktan çıkarak çarptığını ve müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bu haksız fiil sonucu sakat kaldığını, müvekkilinin söz konusu haksız fiil sebebiyle ameliyat geçirdiğini 45 gün çalışamadığı gibi sakattığıda kalıcı hale geldiğini ve meslekte kazanma gücünü yitirdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL maddi tazminatın ( belirsiz alacağın) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; 7.500,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan, haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 08.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25.06.2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 12.143,14-TL olarak artırmıştır. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dâva dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın, müvekkili şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi İle sigortalı olduğunu, İşbu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 150.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacıya maluliyet tazminatı olarak 12.184,25-Tl ödeme yaptıklarını, başkaca sorumluluklarının kalmadığını, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, davacının avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının kusuru fiili ile kendisine çarptığını ve zarar verdiğini, kazada kusurunun bulunmadığını, davacının ehliyeti olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….Davanın trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğu, 08.01.2010 tarihinde davacı …nun kullandığı … plakalı araç ile davalılardan …un sürücüsü olduğu … plakalı aracın karşılıklı kazaya karıştıkları, davalılardan … aait aracın … nolu poliçe ile dğier davalı tarafından 15.09.2009-15.09.2010 tarihleri arasında ZMMS sigortalı olduğu, riskin poliçe dönemi içinde gerçekleştiği, davalılardan …un dava tarihinden önce vefat ettiği, bu davalı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiği,kazadaki tarafların kusuru yönünden alınan ATK trafik İhtisas Dairesinin 27.06.2016 tarih 5102 nolu raporundan kazanın meydana gelmesinde davacının % 25 davalı sürücünün % 75 kusurlu oldukları,davacının kaza sebebi ile yaralanmasına ilişkin olarak alınan ATK ihtisas Darisi raporundan davacının % 4,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, Aktüierya bilirkişisinden alınan rapordadavacının talep edebileceği toplam zararın 22.932,54 TL olduğu, davacıya davalı sigorta şirketi tarafından 30.11.2012 tarihinde 12.184,25 TL ödeme yapıldığı, davacı için hesaplanan ve rapor tarihi itibarı ile belirlenen değer ile davacıya ödenen tutarın güncel değerinin birbirine yakın olduğu, davacı tarafından verilen belgenin ibraname olarak kabul edilmesi gerektiği ve davacının tüm davalılar hakkındaki maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede Hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. …. Olayda davacının yaralanma süresi ve yaralanma şekli ile davacı ve davalı sürücünün kusur oranları da mahkememizce dikkate alınmış olup, bu açıklamalar itibarı ile davacının, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.500,00-TL manevi tazminatın davalı …dan kaza tarihi 08/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle, Davacının davacı … hakkında açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, Davacının, davalılar … ve … Sigorta AŞ yönünden açmış olduğu maddi tazminat talebinin reddine, Davacının, manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 2.500,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi 08/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada ibraname ve makbuz bulunmadığını, müvekkilinin hiçbir zaman bir ibraname imzalamadığını, müvekkilinin gerçek zararının karşılanması gerektiğini, bir ödeme olsa dahi zararının tamamının karşılanması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, geçici iş göremezlik zararının eksik ve hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; yerel mahkemece alınan 13.04.2018 tarihli aktüerya raporunda davacının asgari ücret üzerinden ve kusur durumuna göre hesaplanan 3 aylık geçici iş göremezlik zararının belirlenmesinde bir hata bulunmamasına; somut olayda dosya kapsamına ve banka dekontuna göre, kazada yaralanarak %41,1 malül kalan ve 3 ay geçici iş göremezliğe uğrayan davacıya dava tarihinden önce, davalı sigorta şirketince 6850132 nolu hasar dosyası kapsamında 30.11.2012 tarihinde 12.184,25-TL ödeme yapılmış olup, 13.04.2018 tarihli aktüerya raporunda ödeme tarihindeki veriler nazara alınarak yapılan hesaplamada davacının toplam 12.143,14-TL ( 1.358,78-TL geçici iş göremezlik, 10.784,36-TL kalıcı iş göremezlik) maddi zararı bulunduğu belirlenmiş olup, davacıya 30.11.2012 tarihinde yapılan 12.184,25-TL ödeme ile davacının zararı olarak hesaplanan 12.143,14-TL karşılaştırıldığında ödemenin yeterli olduğu, davacının bakiye tazminat alacağının kalmadığı anlaşılmakla, yerel mahkemece yazılı şekilde davalılar … ve … Sigorta AŞ yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına (Bknz. Yargıtay 17. HD’nin 2016/4127 Esas, 2019/644 Karar sayılı ilamı) göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2019 tarih ve 2014/ 1671 Esas, 2019/834 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf başvuru sırasında alınması gereken 80,70- TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 -TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/06/2022