Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4076 E. 2022/1635 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4076
KARAR NO: 2022/1635
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2017/310 Esas – 2019/580 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.05.2016 tarihinde müvekkilinin maliki olduğu, davalıya kasko sigortalı olan … plakalı servis minibüsünün park halinde iken torpido gözünde çıkan yangın sonucunda kullanılamayacak hale geldiğini, davacının başvuruya rağmen zararı karşılamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç bedeli olarak 60.000,00-TL ve mahrum kalınan kazanç olarak 15.000-TL’nin (belirsiz alacağın) kaza tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 28.03.2019 tarihli dilekçesi ile talebini maddi zarar 85.500,00-TLve mahrum kalınan kazanç 15.000,00-TL olmak üzere toplam 100.500,00-TL olarak artırmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını ve haksız olduğunu belirterek reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının pert total bulunan aracı nedeni ile gerçek zarar miktarı olduğu anlaşılan 85.500,00- TL nin 02/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Sigortali aracın sovtajının davalı-sigortacı teslimi ile sigortalı aracı alacak kişiye veya sigortacıya noterlikçe kesin satışının davacı tarafından bedelsiz yapılmasına; Kazanç (gelir)kaybı isteminin REDDİNE, karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri: davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin aracın kullanılamayacak hale gelmesi nedeniyle mahrum kalınan kazanç talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin kaza tarihi olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zararın teminat dışı olduğunu, hasarın asıl kaynağının alevli yangın değil, servis aracında olaydan 22 gün önce gerçekleştirilen ayıplı hizmet olduğunu, bundan dolayı park halindeki aracın elektrik kablolarında kısa devre meydana geldiğini, davacının bu davayı açmadan önce icra takibi yaptığını, takibin itiraz üzerine durduğunu , davacının takipten feragat etmeden bu alacak davasını açtığını, davanın derdestlikten reddi gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, hükmedilen zarar miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; TTK 1420 maddesi gereğince davanın 2 yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmış olmasına; itfaiye raporu, ekspertiz raporu, fotoğraflar ve 22.11.2018 tarihli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde araçtaki yanma olayının aracın sol-A direği bölgesinden geçen elektrik kablolarındaki önceki onarıma bağlı olarak zayıf bağlantının ortaya çıkardığı aşırı ısınma sonucu başladığı, çevresindeki plastik aksamın tutuşarak ve erimek suretiyle gerçekleştiği anlaşılmış olup, olay öncesi yapıldığı ileri sürülen onarımdaki varsa kusurun davacıya yüklenemeyecek olmasına; poliçede ”yanma” teminat klozunun bulunması nedeniyle davalının meydana geldiği zarardan sorumlu olmasına, davacının iş bu davayı açmadan önce icra takibi yapmasının eldeki tazminat davasını açmasına hukuki engel teşkil etmemesine, ortada derdest bir dava bulunmamasına; araçta meydana gelen hasara göre araç pert-total olup, aracın hurdasını istemeyen davacı taraf için aracın olay tarihindeki rayiç değerine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına; bu anlamda 22.11.2018 tarihli bilirkişi raporunun hasara ilişkin olarak ekpertiz raporu, poliçe ve hasar gören aracın özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış olmasına; poliçede kazanç kaybı klozu bulunmadığından davacının bu talebinin yerel mahkemece reddedilmesinde bir hata bulunmamasına; davacı kaza tarihinden önce davacı şirkete başvurduğundan davalının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizden sorumlu tutulmasında da bir yanılgı tespit edilememesine göre; davacı vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçe uyarınca;1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, 2/İstinaf başvuru sırasında alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,3/İstinaf başvuru sırasında alınması gereken 5.840,50-TL harçtan peşin alınan 1.460,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.380,50 -TL harcın davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye irat kaydına,4/İstinaf başvurusu sırasında davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,5/İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.24/11/2022