Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4067 E. 2022/1389 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4067
KARAR NO: 2022/1389
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2019
NUMARASI: 2017/771 Esas – 2019/361 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazası Nedeniyle Değer Kaybı Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalıya sigortalı … plakalı aracın 23/04/2016 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde … plaka sayılı araçta değer kaybı meydana geldiğini, dava dışı … tarafından değer kaybına ilişkin alacağın müvekkiline temlik edildiğini, değer kaybının tespiti için müvekkili şirket tarafından bağımsız eksperden rapor alındığını, alınan raporda aracın 4.050,00-TL ile 4.860,00-TL arasında değer kaybına uğradığının bildirildiğini, eksper için 354,00-TL ödendiğini, davadan evvel eksper ücretinin ve değer kaybının ödenmesi için davalı tarafa ihtarname göndermelerine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek şimdilik 300,00-TL değer kaybı alacağının kaza tarihinden itibaren, kabul görmediği takdirde ihtar tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ekspertiz için ödenen 354,00-TL’nin de yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama sırasında sunduğu 29/08/2018 tarihli talep arttırım dilekçesi ile değer kaybına ilişkin dava değerini 4.410,00-TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir. Davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. İlk derece mahkemesince; davanın, trafik kazası sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybı zararının 2918 Sayılı Kanunun 91 ve devamı maddeleri kapsamında, tazminat alacağını temlik alan davacı tarafça tazmini istemine ilişkin olduğu, alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarında, kazanın meydana gelişinde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası yapılan … plakalı otomobil sürücüsü …’nun % 100 , tam ve asli kusurlu olduğu, kaza nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 4.410,00-TL olduğu, değer kaybının gerçek zarar kapsamında bulunduğu davalı Sigorta Şirketi’nin bu zarardan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın 29/08/2018 harçlandırma tarihli bedel arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü gerektiği gerekçesi ile; “1-Davanın 29/08/2018 harçlandırma tarihli bedel arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile; 4.410,00-TL değer kaybı tazminatının 28/08/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; dava tarihinden evvel davacının başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde davacıya ait araçta 2.105,00-TL değer kaybı ödemesinin aracın maliki …’a ödendiği ancak mahkemece yapılan ödemenin mahsup edilmediği, davadan önce yapılan ödemenin faiz güncellenmesi ile birlikte mahsubu gerektiği hususlarındadır. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası nedeniyle doğan değer kaybı tazminatının tahsili talebine ilişkindir. Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesi ve bu suretle borç ilişkisinde alacaklının değiştirilmesidir. Alacağın temliki ile, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının malvarlığına dahil olmakta ve alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya geçmektedir. Dolayısıyla temlik ile birlikte alacağı talep hak ve yetkisi ile tasarruf yetkisi yeni alacaklıya geçtiği için eski alacaklının tasarruf yetkisi kalmadığından eski alacaklı tarafından temlik edilen alacak üzerinde herhangi bir işlem yapılamamaktadır. Somut olayda da; dava dışı temlik eden …’ın davaya konu kaza nedeniyle maliki olduğu … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin alacağını 27/07/2017 tarihinde davacıya temlik ettiği ve bu suretle alacak üzerindeki tasarruf yetkisinin davacıya geçtiği, temlik belgesinin, ekspertiz raporunun davacı tarafça düzenlenen ihtarnameye ekli olarak 15/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 28/08/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı malik …’a 2.105,00-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 186.maddesinde “Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.” hükmüne yer verildiği, her ne kadar davalı tarafça alacağa ilişkin ödeme yapılmış ise de ödemenin alacağın temlik edildiğinin bildirildiği 15/08/2017 tarihinden sonra 28/08/2017 tarihinde dava dışı araç malikine yapıldığı anlaşılmakla, davalının hak sahibi olmayan kişiye yaptığı ödeme nedeniyle sorumluluktan kurtulmayacağında kuşku bulunmamaktadır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, özellikle oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davalı tarafça, dava dışı araç malikine yapılan ödeme, alacağın temlik edildiğinin bildirilmesinden sonra yapılmış olması nedeniyle davalıyı borçtan kurtarmayacağına göre davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 301,24-TL harçtan peşin yatırılan (44,40-TL maktu ve 31,00-TL nisbi) toplam 75,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 225,84-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, dava değeri (4.410,00-TL) dikkate alındığında her iki taraf yönünden HMK m. 362/1-a. gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/10/2022