Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4035 E. 2022/1973 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4035
KARAR NO: 2022/1973
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2019
NUMARASI: 2014/1712Esas – 2019/57Karar
DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılardan … Tic. Ltd. Şti. arasında 19.11.2007 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, fakat … Ltd.Şti’nin sözleşme hükümlerinin gereklerini yerine getirmeyerek davacı şirkete olan borçlarını ödemediğini, davalı … Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin mal ve haklarının ihtiyaten haczedilmesi amacı ile dava açıldığını, bu dava sonucunda İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/1544 D. İş, 2009/1592 K. ve 24.06.2009 tarihli kararı ile alacak tutarının bir kısmı için ihtiyati haczin uygulanmasına karar verildiğini, davalı borçlu şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası üzerinden kambiyo takibi yapıldığını, haciz uygulaması sonunda borçlunun bazı menkullerinin muhafaza altına alındığını, haciz işlemleri kapsamında davalı … Dış. Tic. Ltd. Şti. adına tescilli “…” markasının haczi için harekete geçildiğini, fakat söz konusu markanın diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye 06.07.2009 tarihinde devredildiğinin anlaşıldığını, oysa bayilik sözleşmesi gereğince davacı şirketin dava konusu markanın ön alım hakkına sahip olduğunu, … Tic. Ltd. Şti.’nin adresinin diğer davalı … Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin şube adresi ile aynı olduğunu ve … Ltd.Şti.’nin 29.06.2009 tarihinde ticaret siciline kaydının yapıldığını, bu devrin müvekkili şirketten mal kaçırma amacı ile gerçekleştirildiğini ileri sürerek marka devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Dış Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle,u davanın açılabilmesi için davacının İİK m.277’de hükme bağlanan şartları karşılaması gerektiğini ve bu çerçevede davacının kesin aciz vesikası ibraz etmesi gerektiğini, oysa dosya kapsamında bu yönde bir bilgi ve belge bulunmadığını, davacının haczettirdiği müvekkili şirket malvarlığının borca yeter miktarda olduğunu, müvekkili şirketin içinde bulunduğu mali dar boğazdan kurtulmak amacıyla sektörden çekildiğini ve işletmesini devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, diğer davalıya ait “…” markasının outdoor sporlar alanında haklı bir üne sahip olduğunu, marka sahibi … Tic. Ltd. Şti.’nin, içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar sebebiyle, markasını müvekkiline devrettiğini, davacının elinde huzurdaki davanın açılması için gerekli olan aciz vesikasının bulunmadığını, davacının diğer davalıya karşı Kadıköy … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası üzerinden başlattığı takip neticesinde takip konusu alacağa yeterek mal ve hakkı haczettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Dahili davalı … dağıtım Ltd. Şti. vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde müvekkilinin 14/12/2009 tarihinde tescil edilen ve her türlü spor malzemelerinin alım satım ve imalatını yapan bir şirket olduğunu, 28/12/2009 tarihinde sektörde bilinen bir marka olan … markasının satışlarını arttırmak ve müşteri tutmak amacıyla 5.000,00-TL bedel karşılığında davalı …’den devralarak TPE’ye tescil ettiğini, huzurdaki davaya dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin markayı iyi niyetle devraldığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”… tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası alınmasının dava şartı olduğu, icra dosyasında davacı alacaklı lehine düzenlenmiş kesin aciz belgesinin bulunmadığı, fakat borçlunun mallarının haczine ilişkin olarak ilgili kurumlara gönderilen yazılara verilen cevaplarla, 10.07.2009 tarihli haciz tutanaklarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, borçlunun haczine yönelik işlemlerin sonuçsuz kalması nedeniyle aciz halinin gerçekleştiği ve bu itibarla alacağının tamamını tahsil edemeyen alacaklının iptal davası açma hakkına sahip olduğu, dava konusu markayı devralan … Ltd.Şti’nin kuruluşunun ve marka devir işleminin, diğer davalı … Ltd. Şti’ye karşı başlatılan ihtiyati hacizden hemen sonra gerçekleşmesi, markayı devralan davalı … Ltd.Şti’nin ticaret sicilindeki adresinin diğer davalı … Ltd. Şti’nin şubesinin ticaret sicilindeki adresi ile aynı olması ve borçlu davalı … Ltd. Şti.’nin davacı ile aralarındaki bayilik sözleşmesindeki ön alım hakkına aykırı olacak şekilde markayı devretmesinin Kadıköy 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 15.12.2011 tarih ve 2009/954 E. ve 2011/1806 K. sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde, … Ltd. Şti. ile … Ltd.Şti. arasında akdedilen marka devir sözleşmesinin davacı alacaklıyı İİK m.280, f.l anlamında zarara uğratma kastıyla yapıldığı, bilirkişi raporuna göre 03/07/2009 devir tarihi itibariyle dava konusu olan … markasının değerinin 20.445,93-TL olabileceği dikkate alınarak devrin yapıldığı 5.000,00-TL bedelin pek aşağı bir ivaz olarak kabul edilmesi gerektiği dosyaya dahili davalı olarak eklenen … Ltd. Şti.nin davacı şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiği ve onunla ticari ilişkisinin bulunduğu, bu durumun da … Ltd. Şti.nin, diğer davalılar arasında alacaklılara zarar verme kastıyla yapılan dava konusu markanın devri işlemini bildiği sonucunu ortaya koyduğu ve markanın olağanın dışında olacak şekilde kısa aralıklarla el değiştirmiş olmasının dördüncü kişi … Ltd. Şti.’nin kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğu” gerekçesiyle; Davanın kabulü ile davalılar arasında “…” markasının devir işlemlerinin iptaline, davacıya dava konusu edilen markanın elden çıkarıldığı tarihteki değeri olan 20.445,93-TL ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olacak şekilde cebri icra yetkisinin verilmesine, karar verilmiştir.Karara karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur,İstinaf nedenleri; Davalılar vekili; davacı tarafça acz belgesinin sunulmadığını, haczi tutanağının çok sonra huzurdaki davanın açıldığını, geçerli acz durumunun olmadığını, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davalı … şirketinin borca batık olduğunu ve mal varlığını değerinde elden çıkarmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda davalı … şirketi ile davalı … şirketi arasındaki mal devrine ilişkin sözleşmenin ve bu kapsamda yapılan ödemenin görmezden gelindiğini, ivazsız bir devrin söz konusu olmadığını, davalı … şirketine yapılan devrin de kötü niyetle gerçekleştirilmediğini, müvekkili … şirketinin Türkiye’nin sayışlı spor giyim mağazalarından olan dava dışı … Dış Ticaret Şirketinin ortaklarının iştiraki kurulduğunu, … Ticaret Şirketinin davalı … şirketinden alacaklı olduğunu, bu alacağın tazmini için dava konusu markanın davalı … şirketince devir alındığını, … şirketi ile dava dışı … arasındaki cari hesap ilişkisinin incelenmediğini, davalı … şirketinin tasfiye aşamasında olup markanın müvekkili tarafından ayağa kaldırıldığını, müvekkili …’un iyi niyetli olduğunu, … şirketinin icra tahdidi altında olduğunu bilemeyeceğini, harcın 159.961,31-TL üzerinden ıslah edilmesine rağmen kabul-red edilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.6100 sayılı HMK 355. maddesi gereğince, İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, marka devrinin yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmemiş olmasına, Yargıtay içtihatlarına göre acz belgesinin karar kesinleşinceye kadar sunulması mümkün bir belge olmasına, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas (yenileme ile …) sayılı dosyasındaki takipte davalı borçlu şirket adresinde 10.07.2009 tarihinde yapılan hacizde davalının bir miktar menkul malının haczedildiği anlaşılmakta ise de, bu menkul malların 17.500,00-TL ‘ye ihale ile satıldığı ve icra dosyasında yapılan kapak hesabından mahsup edildiği, kesinleşen icra dosyasındaki kapak hesabına göre bakiye borç miktarının 392.526,60-TL olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun acz halinin gerçekleşmiş olmasına; dava konusu marka devirinin davalı borçlu … şirketi tarafından davalı … şirketine, 09.07.2009 tarihli icra takibinden bir kaç gün önce ve İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.06.2009 tarih ve 2009/1544 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararından kısa süre sonra 03.07.2009 tarihinde; davalı … Şirketi ile davalı … şirketi arasında marka devrinin ise ilk devirden kısa süre sonra 28.12.2009 tarihine yapılmış olmasına; davalı borçlu şirketin 19.11.2007 tarihli bayilik sözleşmesinde belirtilen davacının ön alım hakkına aykırı olarak gerçekleşmiş olmasına; dosyadaki TSM kayıtları, marka devir sözleşmeleri ve belgelere göre davalı borçlu … şirketinin yekilisi …’un aynı zamanda davalı … şirketinin de yetkilisi olduğunun anlaşılmasına; yine davalılar aynı sektörde ticari faaliyet göstermekte olup tüm bu nedenlerle 4. kişi konumunda bulunan davalı … şirketinin davalı borçlunun mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun ispatlanmış olmasına; her iki devir de 5.000,00-TL karşılığında gerçekleşmiş olup, devredilen markanın devir tarihindeki gerçek değeri olan 20.445,93-TL arasında bedel farkı olmasına; devir için herhangi bir bedel ödendiğinin ispat edilememiş olmasına, tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti icra takibindeki alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufa konu markanın devir tarihindeki değeri hangisi az ise ona göre belirleneceğinden davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinde bir hata bulunmamasına göre; davalılar vekilinin yerinde olmadığı sonucuna varılan istinaf başvurusunun reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına karşı davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf başvuru sırasında alınması gereken1.396,66-TL harçtan peşin alınan 349,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.047,49-TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,3-İstinaf başvurusunda bulunan davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.29/12/2022