Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3976 E. 2022/1594 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3976
KARAR NO: 2022/1594
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2016/836 Esas – 2019/446 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.03.2016 tarihinde müvekkili şirkete ait dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın seyir halinde iken motorunun aniden alev aldığını, Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/106 D.iş dosyasında alınan rapora göre, aracın pert olarak kabulünün gerektiğini, bu halde aracın piyasa rayiç bedelinin tespiti ile hurda değeri düşüldükten sonra kalan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00- TL’nin, araç pert-total olarak kabul edilmemesi halinde araç hasarı olarak şimdilik 10.000,00-TL’nin ve aracın kazanç kaybı olarak şimdilik 1.000,00-TL’nin kaza tarihi olan 30/03/2016 tarihinden, olmadığı taktirde davalıya yapılan bildirim tarihi olan 08.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve ayrıca 742,00-TL tespit giderinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 10/07/2018 tarihli dilekçesi ile hasar bedeli talebini 50.801,38-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararların ek sözleşme ile teminat kapsamına alınabildiğini, müvekkil şirket nezdinde düzenlenen sigorta poliçesinde böyle bir teminatın bulunmadığını, davacının yaptırması gereken bakım ve onarımlarını zamanında yaptırmadığının teknik servis yazısından anlaşıldığını, motorun aşırı devir yapmasına bağlı olarak yangının çıktığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”..Toplanan deliller, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları çerçevesinde; davacının talebi, poliçe ve genel şartlar doğrultusunda hasar bedelinin tazmini yönünden yerinde olduğu ancak poliçe ve genel şartlar çerçevesinde kazanç kaybı talebinin yerinde olmadığı bu tür zararların dolaylı zarar olarak poliçe kapsamı dışında bulunduğu anlaşılmakla davanın hasar bedeli talebi yönünden kabulüne kazanç kaybı talebi yönünden reddine karar vermek gerekmiş; davacının delil tespiti için zorunlu olarak yapmış olduğu Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/106 D.iş sayılı dosyası kapsamındaki yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edildiği”, gerekçesiyle, 1-Davacının hasar bedeli talebinin kabulü ile, 50.801,38-TL hasar bedelinin 08/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacının kazanç kaybı talebinin REDDİNE, karar verilmiştir.Karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı … şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hasar ihbarı sonrası ekspertiz incelemesi yaptırdığını, hasarın elektrik aksamından kaynaklanıyor olabileceğinin belirtildiğini, akabinde … AŞ’nce aracın en son bakımının 25.03.2014 tarihinde yapıldığı, sonrasında başkaca kişiler tarafından bakım yapılıp yapılmadığının bilinmediğinin belirtildiğini, araçta yangına bağlı hasarın bakımsızlıktan kaynaklandığını bakımsızlıktan kaynaklanan zararlarda poliçede teminat bulunmadığını, 03/07/2018 tarihli bilirkişi raporunun kendi içinde çelişkili, 04.03.2019 tarihli raporun ise yertersiz ve ilk raporun tekrarı niteliğinde olduğunu olduğunu, hükmedilen miktarın fahiş olduğunu, tespit masraflarının müvekkiline yüklenmesinin de hatalı olduğunu, avans faizi hükmedilmesinin doğru olmadığını, faiz başlangıç tarihinin ancak dava tarihi olabilceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, talimat yolu ile alınan 03.07.2018 tarihli raporda araçtaki yangının hava hortumlarının aniden koparak motor bloğuna sirayeti sonucu motor kısmında yangın çıkmasından kaynaklandığı, bu hususun aracın km’si ve rutin bakımlarından bağımsız olduğu, bir dış etken yada kullanımdan kaynaklı yıpranma nedeniyle olabileceği ve aracın bakımının özel serviste kazadan önce 01.03.2016 tarihinde yapıldığı belirilmiş olup, iş bu raporun davacının başvurusu sonrası davalı tarafça alınan 24.05.2016 tarihli ekspertiz raporu ve tespit dosyasındaki 13.07.2016 rapor dikkate alınarak hazırlanmış olmasına; itfaiye raporu, jandarma tutanağı, dava dışı sürücü beyanı, tespit dosyası ve 03.07.2018 tarihli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, aracın hava hortumlarının kopmasıyla başlayan yangından kaynaklanan hasarın teminat kapsamında olmasına; hasar gören araç ticari araç (kamyon) olmakla avans faizi hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına; D.iş tespit dosyasında davacı tarafça yapılan masrafların Yargıtay yerleşmiş içtihatlarına göre yargılama gideri kapsamında davalıdan istenebilecek olmasına, davalı tarafça 08.04.2016 tarihinde ekspertiz raporu talep edilmiş olmakla, buna göre temerrüdün dava tarihinden önce gerçekleştiği anlaşılmakla dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin söz konusu olmamasına göre; davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarih ve 2016/836Esas, 2019/446 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.470,24-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 867,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.602,68-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/11/2022