Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3974 E. 2021/2146 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3974
KARAR NO: 2021/2146
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2019
NUMARASI: 2015/861-Esas 2019/304-Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21.07.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, motosiklete çarpan … plakalı traktörün sigortasız olduğunu belirterek, HMK’nın 107 maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açtıklarını, çalışma gücündeki kalıcı ve geçici kayıp nedeni ile meydana gelen zararla ilgili şimdilik 1.000 TL tazminatın, kusuru oranında ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 17.09.2018 tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini 93.404,91 TL’ye artırarak, tazminata temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi talebinde bulunmuş, eksik peşin harcı tamamlamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın sürücüye ihbarı gerektiğini, davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz, davacının kasksız olduğunu, hatır taşıması bulunduğunu, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, maluliyetin Adli Tıp’ça belirlenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; -Davanın KABULÜ ile, 93.404,91-TL işgücü kaybı tazminatının (teminat limitini aşmamak koşuluyla) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş verilen karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; mahkemece zarar hesabında güncel ve bilinen son gelir dikkate alınarak 2019 yılı asgari ücreti esas alınarak belirlenecek tutara göre karar verilmesi gerekirken buna göre verilmemesinin, ayrıca hükmedilen tazminata uygulanacak faiz türünün avans faizi olması gerektiği halde yasal faize hükmedilmiş olmasının hatalı, hususlarına ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; davacının ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek bindiği, ayrıca davacının kaza sırasında kask takmadığından müterafik kusurlu olduğu, mahkemece müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerekirken yapılmamasının hatalı olduğu, davacının 18 yaşından küçük olduğu, gelir elde edemeyeceğinden geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekirken geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 21.07.2013 tarihinde davacının, yolcu olduğu dava dışı …’in sevk ve yönetimindeki … plakalı motosikletle seyir halindeyken dava dışı …’ın sevk ve yönetimindeki … plakalı traktörün çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, sürücü …’in vefat ettiği, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemiyle motosiklete çarpan … plakalı traktörün sigortasız olması nedeniyle … aleyhine bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usule ve yasaya aykırılık bulunmamasına, davalının dava tarihi itibariyle temerrüte düşmesine, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, ehliyetsiz araç kullanımının kazanın meydana gelmesindeki taraf kusurlarının belirlenmesinde gözönüne alınacak etkenlerden olmamasına, ehliyetsiz araç kullandığını bilerek araca bindiğinin ispat edilemediğinden ve davacının maluliyeti ile kask ve dizlik takmaması arasında yaralanmasının özellikleri de gözetildiğinde bağlantı bulunmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamasında usulsüzlük bulunmamasına, aracın ticari olmaması nedeniyle yasal faize hükmedilmesinin doğru olmasına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/03/2019 tarih ve 2015/861 E. – 2019/304 K. sayılı kararına yönelik davalı vekili ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davalıdan alınması gereken 6.380,48-TL harçtan peşin yatırılan 1.595,12-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 4.785,36-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 14,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-)Yasa yoluna başvuran tarafların yaptığı giderlerin üzerilerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/12/2021