Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3933 E. 2019/3696 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3933
KARAR NO : 2019/3696
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/05/2019
NUMARASI : 2019/230 E. – 2019/436 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili tüketici mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı olan …plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde 311000058280869 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunduğunu, söz konusu aracın 25.05.2018 tarihinde, yol kenarındaki demir korkuluğa çarpması ve bu korkuluğun da park halindeki…plakalı araçlara çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle düzenlenen 25.05.2018 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında davalıya ait aracın sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde araç kullanması nedeniyle %100 kusurlu bulunduğun ve öte yandan kazadan yaklaşık iki saat sonra alınan alkol raporuna göre de 0,1346 promil alkollü olduğu tespit edildiğini, buna göre sürücünün kaza anındaki tahmini alkol oranı 0,2806 promil olduğunun anlaşıldığını, davalıya ait araç “Minibüs” cinsi olup araç sürücüsünün 0.20 promilin üstünde araç kullanması yasak olduğundan, müvekkil şirket tarafından … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar nedeniyle hak sahibi 3. Kişiye ödenen 10.480,00 TL tazimanatın rücuen tazmini için davalı aleyhine Gaziosmanpaşa.. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile, …plaka sayılı araçta meydana gelen hasar nedeniyle diğer hak sahibi bir başka kişiye ödenen 1.140,00-TL tazminatın rücuen tazmini için davalı aleyhine Gaziosmanpaşa …. İcra müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının her iki takibe haksız, hukuka dayanaktan yoksun itiraz ettiğini ileri sürerek, Gaziosmanpaşa … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı ve 2018/22645 Esas sayılı takip dosyalarına vaki itirazların iptaline takiplerin devamına ve her iki takip için ayrı ayrı %20’den aşağı kalmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İstanbul 3. Tüketici Mahkemesince; davalıya ait araç için yapılan davaya dayanak olan ZMMS sigorta poliçesinde aracın minibüs tipi olduğu ve kullanım tarzının minibüs olduğunun belirtilmesine göre söz konusu poliçenin mesleki ve ticari amaçla yapıldığı, aracın ticari amaçla kullanıldığı anlaşıldığı gerekçesiyle davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Kararın kesinleşmesinden sonra dava İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmeye başlanmış, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince; “HMK ‘nun 114/1-c madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,” karar verilmiştir. Verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi bulunduğundan verilen görevsizlik kararının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.Görülmekte olan dava; davacı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda sigortacı tarafından hak sahibi 3.kişilere ödenmek zorunda kalınan tazminat bedellerinin rücuen tahsili amacıyla sigortalısına karşı başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.07.11.2013 tarihinde kabul edilen, 28.11.2013 tarihli 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa’nın 3.maddesinin (1.) bendinin (1) alt bendinde: “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”; aynı maddenin (k) alt bendinde ise: “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı maddenin (d) alt bendinde: “Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu ifade eder” düzenlemesine yer verilmiştir.Bir hukuki işlemin, 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için; yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal veya hizmet satışının: başka bir ifade ile bir tüketici işleminin olması gerekir.6502 sayılı Yasanın 73/1’inci maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davaların, tüketici mahkemelerinde çözümleneceği” öngörülmüştür.Dosya kapsamından ve ruhsat bilgilerine göre davaya konu aracın, forttransit marka bir minübüs olduğu ve kullanım şeklinin ticari-yolcu nakli olarak belirtildiği araca ait poliçeye göre de kullanım tarzının minübüs (sürücü dahil 10-17 koltuk) olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Bu nitelikteki bir aracı satın alan kişinin ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmemesi, yani aracı ticari veya mesleki faaliyetinde kullanmak amacı dışında bir amaçla satın alması olanaklı olmadığından; diğer bir ifade ile davalı tüketici konumunda bulunmadığından uyuşmazlığın çözüm yerinin tüketici mahkemesi olmadığı, genel mahkemeler olduğu açıktır. Somut olayda; davacının zorunlu mali mesuliyet poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olması, davalının da ticari araç işleteni bulunması nedeniyle, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken davalının tüketici konumunda olmadığının göz ardı edilmesi sonucunda olaya uygun düşmeyen Yargıtay İlâmına dayanılarak görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem ve yargılama yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE;
3-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davacıya İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda gözetilmesine,
HMK. m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/10/2019