Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3928 E. 2019/3760 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3928
KARAR NO : 2019/3760
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2019
NUMARASI : 2018/960 E. – 2019/730 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi … yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı minibüsün 07/02/2010 tarihinde yaptığı kaza sonucu vefat ettiğini ancak bu aracın zorunlu ferdi kaza koltuk sigortası yaptırmaması nedeni ile meydana gelen zarardan Güvence Hesabının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1000TL (ıslah ile 125.000TL) tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; dava konusu minibüsün Hereke-İzmit arasında çalıştığını “Y” türü yetki belgesine sahip olmadığını, bu nedenle zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasını yapmak zorunda olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 01/10/2018 tarih 2017/997 E. 2018/962 K sayılı kararı ile kaldırılması üzerine mahkemece yargılamaya devam olunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; Davacıların davasının KABULÜNE, davacı …. için 31.250 TL, … için 46.875 TL, … için 46.875 TL’nin 19.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu minibüsün Hereke-İzmit arasında çalıştığını “Y” türü yetki belgesine sahip olmadığını, bu nedenle zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasını yapmak zorunda olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava trafik kazasından kaynaklanan haksız fiile dayalı tazminat davasıdır.Davacıların murisi Yalçın’ın 07/02/2010 tarihinde yolcu olarak bulunduğu… plâka sayılı minibüsün yaptığı kaza sonucu vefat ettiği, kazaya karışan … plaka sayılı aracın zorunlu ferdi kaza koltuk sigortası bulunmadığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, 25.02.2004 tarih, 25384 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/6789 no’lu Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiş olup, yayımlandığı tarihte Zorunlu Ferdi Kaza Sigortasının yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalar Ulaştırma Bakanlığınca belirleneceği açıklanmıştır. 13.11.2009 tarih, 27405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15545 no’lu Bakanlar Kurulu Kararı ile 2004/6789 sayılı Kararda değişiklik yapılmış ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaları belirleme yetkisi Ulaştırma Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Hazine Müsteşarlığına verilmiştir. Hazine Müsteşarlığı 2009/15545 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden 28.06.2010 tarihinde çıkarmış olduğu 2010/8 sayılı genelge ile zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının kapsam, muafiyet ve istisnalarını yeniden belirlemiştir. Anılan genelge’nin yürürlük tarihi 01.07.2010’dur. Genelgede, Karayolları olarak tanımlanan ve şehirlerarası veya uluslararası ticari olarak yapılan yolcu taşımaları için verilen A1, A2, B1, B2, D1 ve D2 yetki belgeleri kapsamında yapılan yolcu taşımaları için zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırılması zorunlu hale getirilmiştir. Diğer taraftan il sınırları içerisinde yapılan yolcu taşımacılığı ile 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımacılığı için verilen (Y) türü yetki belgesi ve bu belgenin yerine geçecek olan ve 11.06.2009 tarihli Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin geçici 7.maddesi ile uygulamaya giren, (D4) türü yetki belgeleri genelge kapsamı dışında bırakılmıştır. Dolayısıyla 01.07.2010 tarihinden itibaren bu belgeler kapsamında yapılan yolcu taşımacılığı için zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmaktadır.Kural olarak 01.07.2010 tarihinden sonra yapılan yolcu taşımalarında, taşımacıların zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti bulunabilmesi için, taşımanın il sınırları içinde yapılmaması, 100 km’nin üzerinde şehirlerarası veya uluslarası taşıma olması ve 2010/8 no’lu genelgede açıklanan yetki belgelerinden herhangi birine haiz bulunması şarttır. Aksi halde zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti bulunmamaktadır. Davaya konu kaza, Hazine Müsteşarlığının 01.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin genelgesinden önce, 07.02.2010 tarihinde gerçekleştiğinden, henüz bu tarihte iller arası 100 km’ye kadar olan taşımaları “Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırma mecburiyeti dışında bırakan bir düzenleme bulunmadığı, kaza yapan … plaka sayılı aracın İzmit-Hereke arasında yolcu taşıması yaptığı, buna göre taşımanın 100KM sınırın altında kaldığı, ancak bu faaliyet sırasında kara yolu yolcu taşımacığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi yaptırmadığı anlaşılmıştır.Aracın yolcu taşıma faaliyetinde kullanılan ticari araç olması nedeniyle her ne kadar Kocaeli valiliğinden alınan(Y) yetki belgesinin bulunmadığı görülse dahi davalı güvence hesabından tazminat istemesine engel olmayacağı yani zorunlu sigortaya tabi tutulan bir taşımanın varlığı halinde bu taşımacılığın yetki belgesiz yapılmış olması mevcut sigorta teminatın ortadan kaldırmayacağı sigortanın hiç yapılmamış olması halinde güvence hesabı dahilinde davalıya sorumluluğun yönleneceği bu nedenle davalının pasif dava ehliyetinin olayımızda doğduğu yani yetki belgesi ile güzergah belgesi almadan yolcu taşıma faaliyeti gösteren taşıyıcının sorumluğunun 2918 sayılı KTK 95 maddesi gibi 5684 sayılı yasanın 14 maddesine göre güvence hesabının tazminat sorumluğunun bulunduğu davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilemeyeceği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/667 E. 2014/19584 K.) anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 8.538,75-TL harçtan peşin yatırılan 2.134,68-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 6.404,07-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.24/10/2019