Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/391 E. 2019/580 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/391
KARAR NO : 2019/580
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2017
NUMARASI : 2015/1034 E., 2017/275 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 13/08/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı olarak yapmış olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisi … vefat ettiğini, kazaya karışan aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine davalı … şirketince 02/09/2015 tarihinde bir miktar ödeme yapıldığını ancak yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25/08/2016 tarihli talep artırım dilekçesi ile talebine toplam 167.000,00-TL’ye yükseltmiştir. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacılara dava açılmadan önce ödeme yapılması nedeniyle davacıların tazminat talep etme hakları bulunmadığını, kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacılar murisinin emniyet kemeri takılı olmadan, hiç bir güvenlik önlemi alınmadan ve istiap haddinin aşılması suretiyle seyahat etmesi nedeniyle meydana gelen kazada müterafik kusurunun bulunduğunu, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, hatır taşımasının söz konusu olduğunu, davacılara SGK tarafından yapılan bir ödeme var ise belirlenecek tazminattan indirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacıların meydana gelen kazada destekleri olan eş ve annelerini kaybetmeleri nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakları bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 167.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; istiap haddinin aşılması nedeniyle davacılar murisinin de kazada kusuru bulunduğu, destek payı dağlımında murisin anne-babasının paylarının yapılan hesaplamada dikkate alınmadığı, murisin emniyet kemeri takmaması nedeniyle kusurlu olduğu, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, hatır taşıması indirimi yapılmadığı, yeniden evlenme ihtimalinin yanlış belirlendiği, tazminat hesaplamasının sigorta şirketince ödeme yapılan 2015 yılı verilerine göre yapılması gerektiği, yapılan ödemelerin güncellemesinin hatalı yapıldığı, ödeme tarihinden hesap tarihine kadar güncelleme yapılması gerekirken dava tarihine kadar güncelleme yapıldığı, bilirkişi raporuna karşı yaptıkların itirazlar dikkate alınmadan karar verildiği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır. 1)Mahkemece, davacı tarafın tazminat talebine ilişkin olarak bilirkişiden 27/07/2016 tarihli rapor temin edilmiş, rapora karşı davalı … şirketi vekili tarafından bir takım sebepler ileri sürülerek itiraz edilmiştir. Bunun üzerine Mahkemenin 27/09/2016 tarihli ara kararı ile davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna yapılan itirazların ayrıntılı olarak değerlendirilmesi ve ayrıca kazadaki kusur oranının tespiti amacıyla bir makine mühendisinin de katılımı ile oluşturulan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 23/01/2017 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. 23/01/2017 tarihli rapor incelendiğinde; sadece kusur bilirkişisi tarafından kazadaki kusur durumuna ilişkin olarak bir tespit yapıldığı, davalı vekilince rapora karşı yapılan diğer itirazlar ile ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, hatta önceki rapora hiç dokunulmadan aynı ifadeler kullanılarak rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır. 27/07/2016 tarihli rapora karşı yapılan itirazların hiç birinin değerlendirilmediği, önceki raporun aynısı niteliğinde olan 23/01/2017 tarihli rapor bu anlamda yok hükmünde olup, Mahkemece bu raporun esas alınarak hüküm kurulması mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan bilirkişi raporları, raporlara karşı yapılan itirazlar da dikkate alınarak, gerekirse konusunda uzman farklı bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınarak, tarafların hangi iddia ve savunmalarının hangi nedenlerle haklı veya haksız nitelikte olduğu da gerekçeli kararda tartışılmak suretiyle yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. Kaldı ki Mahkemece; davalı tarafın açılan davaya ilişkin savunmaları ve bilirkişi raporuna itizarları ile ilgili olarak gerekçeli kararda hiç bir değerlendirme yapılmamıştır(Davalı tarafın müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması talebi değerlendirilmemiştir). 2) Ayrıca dava dilekçesi ile davacı …’ın kendi adına asaleten, 18 yaşından küçük çocukları … adına velayeten dava açmış olmasına, buna göre davacı tarafta 4 kişi bulunmasına rağmen gerekçeli karar başlığında davacı olarak sadece …’ın adının yazılmış olması hatalı olduğu gibi, her bir davacının tazminat alacak miktarları farklı olmasına rağmen, her bir davacının alacağı tazminat miktarlarının ayrı ayrı belirtilmesi gerekirken toplam tazminat miktarı olan 167.000,00-TL’nin davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesi de hatalı olmuştur. Tüm bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı … A. Ş. vekilinin istinaf taleplerinin yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜNE, istinaf talebine konu İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2017 tarih ve 2015/1034 E., 2017/275 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davalı vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA, 3- Davalı… A. Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 2.883,34-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendilerine İADESİNE,4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davalı … A. Ş. tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/03/2019