Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/385 E. 2021/227 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/385
KARAR NO: 2021/227
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2017
NUMARASI: 2015/500 E. – 2017/797 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; … plaka sayılı yolcu taşımacılığı yapan aracın davacı şirket nezdinde 25/08/2004-2005 vade ve … sayılı poliçe ile … adına zorunlu karayolları mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, aracın karıştığı 19/11/2014 tarihli kaza sonucunda aynı araçta seyahat eden …’nun vefat ettiğini, vefat edenin kızı … ve kısıtlı oğlu …’nun davacı şirkete başvuruda bulunarak maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini, taleplerinin reddi üzerine Buldan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/11 esas sayılı dosyasından dava açtıklarını, karar kapsamında davacılara 20/08/2014 tarihinde 11.847 TL ödeme yaptıklarını, bu ödeme dışında davacılara 29/04/2014 tarihinde 1.280 TL, 29/04/2014 tarihinde 3.675,75 TL, 20/08/2014 tarihinde 2.508 TL ödeme yapıldığını, ödemeler sonrasında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibine davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, taşımacılık yapan sigortalı aracın zorunlu taşımacılık mali mesuliyet sigortası yaptırması gereken araçlardan olduğunu, ancak bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davacının zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında ödeme yapmak zorunda kaldığını, Karayolları Taşıma Kanunu 19.maddesine göre zarar gören şahısların zararlarının tazminini öncelikle Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sgortasından talep etmek zorunda olduklarını, bu talepleri olumsuz neticelenirse Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yapan sigorta şirketinden talepte bulunabileceklerini, bu nedenle zararın tazmininden sorumlu olan davalı kurumun zararı karşılaması gerektiğini, kazaya sebebiyet veren aracın Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası yaptırmadığını, davalının davacı tarafından ödenen sigorta tazminatını ödemesi gerektiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesiniistemiştir. Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığını, dava sonucunda davalı aleyhine hüküm tesis edilirse davanın zarara sebebiyet veren zarar veren/sürücü ve işleten konumundaki …’ye rücu edileceğinden davanın ilgili şahsa ihbarına karar verilmesini, davanın davalı kuruma yöneltilemeyeceğini, müteselsil sorumluluk söz konusu olmadığı için davacının ödediği tazminatı iç ilişkide rücu gibi bir hakkı bulunmadığını, BK.51.maddesine göre haksız fiil sonucu oluşan sorumlulukta iç ilişkide birinci derecede sorumlunun haksız fiil faili, ikinci derecede sorumlunun sözleşmeye göre sorumlu olan kişi ve üçüncü derecede sorumlunun da kanunen sorumlu olan kişi olduğunun düzenlendiğini, davalı kurumdan ancak zarar gören hak sahiplerinin şartları oluşmuşsa tazminat talep edebileceklerini, dava konusu taşıma faaliyetinin Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında yapılan bir şehirler arası veya uluslar arası yolcu taşıması niteliğinde olmadığını, söz konusu taşıma faaliyetinin Karayolu Taşımacılık Yönetmeliğinde belirlenen herhangi bir yetki belgesi kapsamında olmadığı gibi söz konusu faaliyet için yetkili makamlarca verilmiş bir güzergah izin belgesinin de söz konusu olmadığını, yapılan taşımanın Karayolu Taşıma Kanununun 17.maddesi kapsamında yapılan bir şehirler arası taşıma faaliyeti olmadığından bu faaliyet için sigorta yaptırma zorunluluğunun da bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanununun 108.maddesi ile kurulan ve sorumluluğu Trafik Sigortası ile sınırlı olan Garanti Sigortası Hesabının diğer bazı zorunlu sigorta türlerini de kapsayacak şekilde genişletilmiş ve 14/06/2007 tarih ve 26552 sayıl Resmi Gazetede yayımlanan 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 14.maddesi ile birlik nezdinde … oluşturulduğunu, davacının talebine mesnet kazanın ise 29/011/2004 taihinde meydana geldiğini, daalının kaza tarihi itibarı ile sorumluluğu bulunmadığını, davacı aleyhine verilen hüküm bulunduğundan sorumluluğunun sabit olup rücu hakkı olmadığını, davalı kurumun sorumluluğunun her halükarda kaza tarihi itibarı ile zorunlu mali taşımacılık sorumluluk sigorta teminat limiti ve kusur oranıyla sınırlı olduğunu, davalı kuruma başvuru yapıldıktan sonra talep reddedildiğinden kurumun ilgili mevzuatına göre red tarihinden önce temerrüde düşmüş olduğunun söylenemeyeceğini, bu nedenle ancak red tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin mümkün olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İhbar edilen … davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporu ile davaya konu 29/11/2004 tarihli trafik kazası itibarı ile 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımalarında zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası düzenlenme zorunluluğu olmadığı, davaya konu trafik kazası tarihi itibariyle … Fonu Hesabı yürürlükte olup Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası dışındaki diğer zorunlu poliçelerden dolayı … Fonu Hesabının sorumluluğunun olmadığı, … Fonunun sorumluluk kapsamının 03/06/2007 tarihli Sigortacılık Kanunu ile …na dönüştürülerek artırıldığını ve Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortasının da sorumluluk içine alındığı, bu nedenle davalı … Hesabının kaza tarihi itibarı ile davacı şirkete karşı bir sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle “1-Davanın REDDİNE” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karar karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı … şirketi vekilinin istinaf nedenleri: Davaya konu trafik kazasına sebep olan … plaka sayılı aracın zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmaması nedeniyle, davalı … Hesabının sorumluluğu bulunmasına rağmen davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir. İstinaf edenin sıfat ve istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede: Dava, ZMM sigortacısı olan davacının trafik kazası nedeniyle ödemek zorunda kaldığı tazminatı aracın Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası bulunmadığı ve davalı ödenen tazminattan sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı hakkında rücu amaçlı yaptığı icra takibine yönelen itirazın iptali isteğine ilişkindir. Eldeki davaya konu olayda, davacı … şirketine ZMM sigortası ile sigortalı olan … plaka sayılı minibüsün 19/11/2004 tarihinde kaza yaptığı, kaza sonucunda aracın içinde yolcu olarak bulunan …’nun vefat ettiği, vefat edenin kızı … ve kısıtlı oğlu …’nun Buldan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/11 esas sayılı dosyasından dava açtıkları, bu davada verilen karar karar kapsamında davacılara ödemede bulunan davacının, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından davalı aleyhine başlattığı ilamsız icra takibe davalının itiraz ettiği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Kazaya neden olan … plaka sayılı minibüsün Buldan-Sarıgöl arasında yolcu taşıma işi yaptığı, kazada ölen kişinin de araçta yolcu olarak bulunduğu, aracın davacı … şirketine ZMM sigortası ile sigortalı olduğu, ancak aracın Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası bulunmadığı saptanmıştır. Uyuşmazlık kazaya yol açan aracın Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası bulunmaması nedeniyle davalı … hesabının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda toplanmıştır. 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.“ Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 19. maddesinde zorunlu karayolu taşımacılık sigortası ile trafik sigortası ve ihtiyari mali mesuliyet sigortası arasında sıralı sorumluluk bulunması ve somut olaya taşıma yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunmadığından öncelikle limit dahilinde trafik sigortacısının (zmss) sorumlu olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 17. HD.nin 09.02.2017 gün ve 2014/17589 E-2017/1199 K. Sayılı kararı) Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkemenin davanın reddine ilişkin hükmü ve gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK m. 353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı … Sigorta AŞ.’nin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 59,30 TL karar ilam harcının peşin yatırılan 35,90 TL karar ilam harcının düşümü ile 23,40 TL bakiye karar ilam harcının istinaf eden davacı … Sigorta AŞ.’den tahsili ile hazineye gelir KAYDINA, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/02/202