Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3826 E. 2020/3175 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3826
KARAR NO: 2020/3175
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2019
NUMARASI: 2017/515 E. – 2019/759 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, olay tarihi olan 14.10.2010 tarihinde işleteni … ve sürücüsü müteveffa … olan … plakalı aracın Kütahya Tavşanlı’da yaptığı trafik kazasında …’ın vefat ettiğini, olay ile ilgili tutulan kaza tespit tutanağı ve kusur raporlarında davacıların desteği müteveffa …’ın yani … plakalı aracın % 100 kusurlu bulunduğunu, sigorta ettirenin kusurunu üstlenen ve o derecede kusurlu olan, davalı … şirketinin de %100 kusurlu olduğundan sigorta şirketine kazadan sonra 2918 Sayılı KTK 97. Maddesi çerçevesinde yapılan başvuruya rağmen 15 gün içinde davacıların taleplerinin karşılanmadığını, anılan aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde Trafik Sigortası ile sigortalı olduğunu, davacı …’ın 1989 doğumlu (kaza tarihinde 21 yaşında) olup babasının desteğinden mahrum kaldığını, yine davacı …’ın 2007 doğumlu (kaza tarihinde 3 yaşında) öğrenci olup yine babasının desteğinden mahrum kaldığını belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik her bir davacı için 1.500,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın trafik sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri, avukatlık ücretiyle birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş;bilahare davasını davacılardan … yönünden ıslah ederek taleplerini 114.081,18 TL arttırarak 115.581,18 TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiştir. Davalı … şirketi vekili, öncelikle kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı geçtiğinden davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, desteğin kusuruna denk gelen destek tazminat taleplerinin hak sahipleri tarafından ileri sürülemeyeceğini, KTK 90 ve 92 madde hükümlerine göre tam kusurlu sürücü mirasçılarının destekten yoksunluk talep edemeyeceğinin belirlendiğini, davacılar murisinin kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşıldığı üzere kaza yapan aracın sürücüsü olduğunu ve kazada %100 kusurlu olduğunu, bu durumda Karayolları Trafik Kanunu md.86/2 gereğince davacıya tazminat ödenmesinin mümkün olmadığını, her ne kadar destekten yoksun kalma tazminatı alacağı ölenin destek olduğu veya olacağı yakınlarının şahsında doğan ve miras hukukundan tamamen bağımsız bir hak ise de, sorumlu işleten tarafından bir indirim sebebi olarak ölen sürücünün kusuruna dayanılmasının mümkün olmadığını, davalı şirket aleyhine açılan davanın öncelikle zamanaşımı yönünden, usul ve esas yönünden reddine, aleyhlerine yargılama giderleri, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini dilemiştir. İlk derece mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında belirtildiği üzere, … plakalı araç sürücüsü müteveffa … % 100 kusurlu olsa bile; destekten yoksun kalan davacı hak sahibinin zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğundan maddi tazminat isteyebileceği, davacı çocuk … kaza tarihi itibarı ile 22 yaşında olup, destekten çıktığından davacı … yönünden maddi tazminat şartı oluşmadığı, 14/10/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında 01/01/1963 doğumlu …’ın vefat ettiği, davacıların destekleri olan babaları …’ın desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile tazminat talep ettikleri davada destek … %100 kusurlu olarak ehliyetinin bulunmadığı kazada vefat ettiği, davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı araç kaza tarihinde geçerli sigorta poliçesi ile sigorta limiti dahilinde değerlendirme yapılarak … yönünden ıslah dilekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulü ile 115.581,18 TL tazminatın davalıya ihtarnamenin yapıldığı tarihten itibaren 8 gün sonrası olan 13/04/2017 temerrüd tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine; diğer davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karar; davalı … şirketi vekili tarafından araç sürücücüsünün asli kusurlu olması nedeniyle desteklerini yitiren davacıların ZMMS genel şarları A-6 maddesi gereğince destekten yoksunluk zarararı talep edemeyecekleri, sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle alacaklı- borçlu sıfatının birleştiğinden davanın reddi gerektiği, davanın zamanaşımına uğradığı, taraf sıfatlarının birleştiği,bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınmadan hüküm kurulduğu, davanın bu nedenlerle reddi geretiği gerekçesiyle süresi içinde istinaf edilmiştir.Davacı vekli istinaf dilekçesine karşı beyanda bulunmamıştır. Dava, desteklerini trafik kazasında kaybeden davacılar tarafından mecburi trafik sigortacısı aleyhine açılmış destekten yoksunluk tazminatı talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen kararın davalı vekilince istinafından sonra davacılar vekili 24/08/2020 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiştir.Davacılar vekilinin mübrez vekaletnamesinde davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır. Davadan feragat; karşı tarafın muvafakatına bağlı olmadığı gibi (HMK 309/2), kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK. 311). Ayrıca feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerine de mahkum edilir. (HMK 312/1) Ne var ki; davalı … şirketi vekili tarafından verilen 24/08/2020 günlü dilekçe ile, davacı tarafın davadan feragat etmesi nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmiştir. Davacıların ilk derece mahkemesi kararından sonra ve fakat istinaf aşamasında davadan feragat ettiği, anlaşılmış olmakla, HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK’nun 307.maddesi uyarınca; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2019 gün ve 2017/515 E,-2019/759 karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketi tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 121,30 TL başvurma harcı ile 1.868,48 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yukarıda belirtilen dışında kalan ve istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin beyanı doğrultusunda üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, HMK’nın 307.maddesi gereğince feragat nedeniyle REDDİNE, 6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca davacıdan alınması gereken 2/3 oranında 80,86 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40 TL peşin ve 390,00TL talep artırma harcı olmak üzere toplam 421,40 TL peşin harçtan düşümü ile kalan340,54TL’nin talep halinde davacılara İADESİNE, 7- Davacılar ve davalı tarafından yargılama sırasında yapılan giderlerin beyanları doğrultusunda yapan taraf üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı yargılama sırasında vekille temsil edilmiş ise de; vekili tarafından vekalet ücreti istemedikleri bildirildiğinden adı geçen davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.361 hükmü gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/09/2020