Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3774 E. 2022/1077 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3774
KARAR NO: 2022/1077
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2019
NUMARASI: 2016/373 Esas 2019/213 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 07/04/216 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın eşi …’ın 07.09.2015 günü sevk ve idaresinde bulunan tescilsiz ATV aracı ile sürücü …’un sevk ve idaresinde bulunan davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araçların çarpışması sonucu hayatını kaybettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, davalı sigorta şirketine müvekkilinin eşinin ölümü nedeniyle başvuru yapıldığını, fakat davalı sigorta şirketinin söz konusu olayda … plakalı aracın kusuru bulunmadığı gerekçesi ile başvuruyu reddettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 250,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 07.09.2015 tarihinde ölümle sonuçlanan trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın 12.06.2015 başlangıç 12.06.2016 bitim tarihli ve … poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile … adına ölüm halinde şahıs başına kaza tarihi itibari ile 290.000-TL’sına kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, müvekkili sigorta şirketinin kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında doğan zarardan sorumlu olduğunu, oysa ki sigortalı araç sürücüsü …’un kazanın meydana gelmesinden kusuru bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Dosyada mevcut son ve muteber kabul edilen kusur incelemesine dair bilirkişi heyet raporunda davalı sigorta şirketi sigortalı sürücüsünün kusuruz olduğunun belirlenmesi karşısında davalı sigorta sorumluluğu yoluna gidilemeyecektedir. Nitekim davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında ve sigorta limitleri dahilinde sorumlu olup sigortalı dava dışı … plakalı araç sürücüsü … kusursuz olduğundan davalı sigorta şirketinin sorumluluğu söz konusu değildir. Bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” görüşünden hareketle; yerinde görülmeyen davanın REDDİNE karar verilmiş, verilen karar süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; istinafa konu yerel mahkeme kararına dayanak olarak gösterilmiş olan 22/01/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporun kabulünün mümkün olmadığı, olay mahalinde keşif yapılmadan tanzim edilmiş olan raporda ki bu kusur dağılımının kabulünün mümkün olmadığı, daha önceden Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında alınmış bilirkişi raporu ve kazanın ardından kolluk tarafından tutulmuş kaza tespit tutanağı bulunduğu, dosya kapsamında alınan tüm kusur raporlarının birbiri ile çeliştiği, bu nedenle raporlar arası çelişkinin giderilebilmesi için olay yerinde keşif yapılarak İTÜ trafik kürsüsünden seçilecek 3’lü heyetten kusur raporu alınması gerektiği, keşif yapılmadan düzenlenmiş olan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurumu raporuna istinaden başka bir rapor alma gereği duymadan, bu rapora istinaden yerel mahkeme tarafından hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 07.09.2015 günü …’ın sevk ve idaresinde bulunan tescilsiz ATV aracı ile sürücü …’un sevk ve idaresinde bulunan davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araçların çarpışması sonucu hayatını kaybettiği, eşi olan davacının destekten yoksun kaldığı ve davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasıyla davalı sigorta şirketi aleyhine tazminat istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Toplanan delillerin ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesiyle birlikte istinaf başvuru nedenleri de gözetilmek suretiyle incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; dosyada ki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 22/01/2019 tarihli uzmanlar kurulunun raporunda kaza tespit tutanağı ve aynı daire tarafından düzenlenen raporu da irdeleyerek değerlendirme yapılması nedeniyle hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1/İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2019 tarih ve 2016/373 Esas – 2019/213 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile 36,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde. HMK.nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/09/2022