Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3773 E. 2022/1199 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3773
KARAR NO: 2022/1199
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2018
NUMARASI: 2016/1156 Esas – 2018/561 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili 25/10/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; 13/06/2015 tarihinde müteveffa … tarafından kullanılan ve davalı … şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç ile seyir halinde iken kullanmış olduğu aracı ile sağ şeritte ilerleyen … plakalı …’nun kullanmış olduğu … araca, sol arka tekerlek ve çamurluk kısmından çarpması ile iki aracın direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, bu esnada yine aynı yöne sol şerit üzerinde seyreden … plakalı … marka otomobil ile çarpışarak karşı yöne geçtiğini, karşı yöne geçen … plakalı araç ile … plakalı araç, … plakalı … otomobil, … plakalı … kamyonet, … plakalı … otomobil ve … plakalı … otomobille çarpışmaları sonucu meydana gelen trafik kazasında sürücü …’ün vefat ettiğini, kaza nedeniyle diğer araçlardaki sürücü ve yolculardan da vefat edenlerin olduğunu, kaza müteveffa …’ün kusuru sebebiyle gerçekleşmiş ise de müvekkili olan davacıların ölüm nedeniyle destekten yoksun kalan 3.kişi sıfatıyla dava açtığını, zararın oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun araç şoförünün desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğini belirterek, davacı müvekkillerinin destekten yoksun kalma zararlarının tam olarak tespiti bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden fazlaya dair bedel artırım hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı müvekkili … yönünden şimdilik 1.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan (poliçe üst limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile müvekkile ödenmesi, davacı müvekkili … yönünden şimdilik 1.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müvekkile ödenmesine karar verilmesine dair HMK.nun 107.maddesi gereği açmış oldukları belirsiz alacak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu talep karşısında müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, huzurdaki davada alacaklı-borçlu sıfatının birleştiğini, ayrıca talep konusunun zamanaşımına uğramış olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;”Somut uyuşmazlıkta; davacılar desteğinin vefat ettiği kazada tamamen kusurlu olduğunun ceza soruşturmasında alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda belirlendiği gibi, Mahkememizce alınan ve dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği ve Yargıtay HGK kararında belirtildiği üzere yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmasının mümkün olmadığı ve desteğin kusurunun davacılara yansıtılması gerektiği, bu hali ile de davanın reddine karar vermek gerektiği” görüşünden hareketle; sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf başvuru sebepleri; mahkeme red kararının gerekçesinde BK.nun 44/1 maddesi gereği ”hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereği zararın doğmasına veya artmasına sebep olan destek sürücünün kusurunun destek görenlere yansıyacağının kabul edilmesi ve davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı ve destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliğine de aykırı olduğu, davalı … vekilince ileri sürülen ZMMS Genel Şartlarındaki Değişikliğe gidildiği ve bu değişiklik gereği de destek şahsının kusuruna denk gelen destek taleplerinin teminat dışı olduğu savunmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu, bir an için ZMMS Genel Şartlarında değişiklik yapıldığı itirazı kabul edilse dahi söz konusu değişiklik poliçenin düzenlendiği tarihten sonra ki bir tarih olduğu, davaya konu ZMMS poliçesi yürürlük tarihinden önce tanzim edilmiş olmakla söz konusu değişikliğin bu poliçeye uygulanmasının da mümkün olmadığı hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 13/06/2015 tarihinde davalı … tarafından … Sigorta Poliçe Numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç müteveffa …’ün sevk ve yönetiminde seyir halinde iken …’ün kendi kusuru ile sebebiyet verdiği ve birden fazla aracın karıştığı trafik kazasında vefat ettiği, anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kaldıkları iddiasıyla aracın trafik sigortacısından tazminat istemiyle bu davayı açtıkları anlaşılmıştır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel Şartların C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli 25197 sayılı resmi gazetede yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartların yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Somut olayda; kaza 13/06/2015 tarihinde meydana gelmiş olup, poliçenin düzenlenme tarihi ise 15/05/2015 tarihi olarak görülmektedir. Davalı … tarafından düzenlenen poliçenin teminat başlangıç ve bitiş tarihleri 15/05/2015-15/05/2016 tarihleri olup, davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamı ise 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre değil, 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre belirlenecektir. Hal böyle olunca, eldeki davada davalı … şirketinin sorumluluğunu belirleyen poliçenin düzenleme tarihi olan 15/05/2015 tarihi itibariyle geçerli ZMMS Genel Şartlarının, Karayolları Trafik Kanunu ile Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümlerine aykırı olmayan hükümleri ile Yargıtay’ın 01/06/2015 tarihinde uygulanmaya başlanılan genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerektiği, buna göre; sürücü ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan, desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı, sürücünün tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişilerin tazminat isteme hakkına sahip olduğu, bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişiler bakımından TBK’nın 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmeyeceği gözetilmek suretiyle (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14/03/2019 tarih ve 2017/17-1089 esas, 2019/294 kararı emsal) bilirkişi tarafından davacıların hak ettikleri destekten yoksun kalma maddi tazminatının tam olarak tespit edilerek, destekten yoksun kalma maddi tazminatına hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile kararın HMK.nun 353/1-a/6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, bilirkişi tarafından davacıların hak ettikleri destekten yoksun kalma maddi tazminatının tam olarak tespit edilmesi ve oluşacak duruma göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.nun 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-)Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan harcın istek halinde iadesine,4-)Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK’nun 353/1-a/6 madde hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.29/09/2022