Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3766 E. 2019/3960 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3766
KARAR NO : 2019/3960
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2017
NUMARASI : 2015/723 E., 2017/717 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı …nun davalı … şirketinden alacağının olduğunu, Bandırma …. Noterliği’nin 02/2/2014 tarih ve … yevmiye nolu alacağın devri sözleşmesi ile alacağının 30.000,00 TL’lik kısmını müvekkiline devir ettiğini, Bursa …. Noterliği’nin 20/04/2015 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile davalı … şirketinden alacağın faizi ile birlikte talep edildiğini, davalı … şirketi tarafından Bakırköy …. Noterliği’nin 18/05/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtar ile cevap verildiğini, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1712 E. sayılı dosyasında … ile sulh feragat sözleşmesi yapıldığı, 10/02/2015 tarihinde borcun …’ya ödendiğinin beyan edildiğini, davalı şirketin ….’ya ödeme yaptığı tarihten önce alacağın 30.000,00 TL’lik kısmının temlik edildiği hususunu bildiğini, davalıya gönderilen temliknameyi dikkate almadan davaya konu Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı … şirketince yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek; davalı … şirketince icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; temlike dayalı bir dava açılabilmesi için öncelikle temlik işleminin zorunlu yasal şartları taşıyor olması gerektiğini, manevi tazminat isteminin karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemeyeceğini, ilamsız takipte yazdığı kadarıyla temlik tarihinin 02/12/2014 olduğunu, …. tarafından da 29/12/2014 tarihinde aynı alacak için dava açıldığını, …’nun daha önce yapmış olduğu iki temliğin de dava açılırken bildirilmediğini, davadan önce alacağını temlik eden kimsenin alacağını dava edemeyeceğini, huzurdaki davanın benzer taleple açılan İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/387 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre; icra takibine dayanak yapılan Bandırma…. Noterliği’nin 02/12/2014 tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesinin incelenmesinde; dava dışı … tarafından dosya davalısından olan alacağın dosya davacısına devredildiği, devir sözleşmesinin dosya davacısı ve davalısına tebliğe çıkartıldığı ve devrin belgesinin 09/12/2014 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edildiği, Mahkemenin 2014/1712 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı temlik eden … tarafından, davalı aleyhine 29/12/2014 tarihinde eşi … 01/06/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefatı nedeniyle doğan destek zararının tazmini için dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde tarafların sulh olması üzerine Mahkemenin 11/02/2015 tarihli 2014/1712 Esas ve 2015/121 Karar sayılı ilamı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, alacağın temlikinin, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesi ve bu suretle borç ilişkisinde alacaklının değiştirilmesi olduğu, alacağın temliki ile, temlik edilen alacağın eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının malvarlığına dahil olmakta ve alacağı talep etmek hakkının da yeni alacaklıya geçmekte olduğu, dolayısıyla temlik ile birlikte alacağı talep hak ve yetkisi ile tasarruf yetkisinin yeni alacaklıya geçtiği için eski alacaklının tasarruf yetkisi kalmadığından eski alacaklı tarafından temlik edilen alacak üzerinde herhangi bir işlem yapılamamakta olduğu, dava dışı temlik eden…’nun eşinin vefatı nedeniyle vefat tarihi itibariyle davalı uhdesinde alacağının doğduğu ve söz konusu alacağı 02/12/2014 tarihinde davacıya devrettiği ve artık alacak üzerindeki tasarruf yetkisinin davacıya geçtiği, temliğin davalıya 09/12/2014 tarihinde tebliğ edilerek davalının temlikten haberdar edildiği, tasarruf yetkisi kalkmasına rağmen temlik edilen alacağın tahsili için dava dışı … tarafından temlik tarihinden sonra 29/12/2014 dava açıldığı ve söz konusu davanın tarafların sulh olması nedeniyle feragat ile sonuçlandığı, sulh kapsamında davalının alacağı temlik eden şahsa ödeme yaptığını beyan ettiği, 6098 sayılı TBK’nın 186.maddesinde “Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.” hükmüne yer verildiği, her ne kadar davalı alacağa ilişkin ödeme yapmış ise de ödemenin eski alacaklıya yapıldığı ve ödemenin temlikin davalıya bildirildiği tarihten sonra hak sahibi olmayan eski alacaklıya yapıldığı anlaşılmakla davacı vekilinin 19/07/2017 tarihli celsede alınan beyanına binaen asıl alacak bakımından itirazın iptali ile davanın kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle;
“Davanın KABULÜ ile,1-Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın, ASIL ALACAK YÖNÜNDEN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, 2-İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacak miktarının %20 si oranında belirlenen tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; temlik sözleşmesinin geçerli olmadığı, alacağın kaynağının sözleşmede belirtilmediği, alacağın belirli olmadığı, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, alacağın devreden tarafından kötü niyetli olarak devredildiği, davacı ile dava dışı … iyi niyetli olmadıkları ve birlikte hareket ettikleri, paranın bu şahıslar tarafından bankadan birlikte tahsil edildiği, buna ilişkin kamera kayıtlarının dosya arasına alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dairemizin 09/05/2019 tarih ve 2017/1796 E., 2019/884 K. Sayılı kararı ile; Dosya kapsamında istinaf incelemesi yapılabilmesi için alacağı temlik eden …. tarafından İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1712 E. sayılı dosyası ile açılan dava dosyası ile aynı kazadan kaynaklanan tazminat alacağının temlik edildiği …. tarafından İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/387 E. Sayılı dosyası ile açılan dava dosyasının, istinaf incelemesine konu eldeki dava dosyası arasına alınması amacıyla dosyanın Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, ilgili dava dosyalarının birer örneği dosya arasına alınarak dosyada Dairemize gönderilmiştir. Dava, temlik sözleşmesi ile alacağı devralan davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı … şirketince yapılan itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, icra takibine dayanak yapılan Bandırma … Noterliği’nin 02/12/2014 tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile dava dışı … tarafından … A. Ş.’de bulunun 30.000,00-TL’lik alacağın …’ya devredilmesine, alacağın devrine ilişkin belgenin 09/12/2014 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edilmesine, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1712 Esas sayılı dosyası ile … tarafından, davalı … A. Ş. aleyhine 29/12/2014 tarihinde eşi …’nun 01/06/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefatı nedeniyle doğan destek zararının tazmini için dava açılması sonrasında davalı … A. Ş. tarafından 04/02/2015 tarihinde …’ya toplam 155.100,00-TL ödeme yapıldığının anlaşılmasına, yapılan ödeme sonrasında Mahkemenin 11/02/2015 tarihli 2014/1712 Esas ve 2015/121 Karar sayılı ilamı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğinin anlaşılmasına, TBK 183, 186. maddeleri kapsamında yapılan değerlendirmeye göre, doğmuş veya doğacak bir alacağın temlikinin mümkün bulunmasına, alacak temlik edildikten sonra alacaklı … tarafından borçlu … A. Ş. aleyhine açılan İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1712 Esas sayılı dosyası kapsamında davalı … A. Ş. tarafından …’nun, sigorta şirketinden alacak hakkı bulunduğu kabul edilerek ödeme yapılmış olması dikkate alındığında alacaklı Kübra korucu’nun davalı … şirketinden temlik tarihi itibariyle, doğacak bir alacağının bulunduğunun sabit olmasına, alacağın eldeki dosyanın davacısı …’ya devredildiğine ilişkin belgenin davalı … şirketine 09/12/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen sigorta şirketince bu tarihten daha sonra alacağın, alacağı temlik edene ödenmesi nedeniyle, sigorta şirketinin alacağı devralan davacıya karşı sorumluluğunun devam etmesine, davacının temlik alan alacaklı sıfatıyla davalıdan alacağını talep hakkı bulunmasına göre, Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2017 tarih ve 2015/723 E., 2017/717 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 2.049,30-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 512,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,97-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.28/11/2019