Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3544 E. 2022/1069 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3544
KARAR NO: 2022/1069
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2019
NUMARASI: 2016/291 Esas 2019/212 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 18/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yolcu olarak içinde bulunduğu davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı minibüsün 08/01/2016 tarihinde sürücünün kontrolünü kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde minibüs sürücüsünün ve minibüsün maliki olan …’nin kusurlu olduklarını, aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu belirterek, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararları henüz tam olarak belirlenemediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi tazminat alacağımızın HMK.nun 107.maddesine göre belirsiz alacak davası olarak kabulüne, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davalıların müştereken ve müteselsilen şimdilik talep etmiş olduğumuz 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müvekkiline ödenmesine, BK.nun 56.maddesine göre kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan … ve …’nin müvekkil …’e 100,000,00 TL Manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 10/12/2018 tarihinde 7.8921,67 TL olarak arttırmıştır. Davalı … Sigorta Şirketi vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı aracın müvekkili şirkete 10/06/2015 – 10/06/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davacının araçta yolcu olarak bulunmasının kazada kusursuz olduğu anlamına gelmeyeceğini, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini, kazanç kaybının poliçe teminatı dışı olduğunu, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu tutulması gerektiğini, maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için kaza ile illiyet bağının bulunması gerektiğini, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar usulüne uygun tebligatlara rağmen davaya cevap vermemişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 1- Dava ve ıslah dilekçelerine göre davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 7.892,67-TL iş göremezlik zararının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/01/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; müvekkiline yöneltilen bir kusur mevcut olmamasına rağmen 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin usul, yasa ve de hakkaniyete aykırı olduğu, ATK raporuna taraflarınca itiraz edildiği, bu itirazları değerlendirilmeden dosyada aktüerya hesabı yapıldığı, yapılmış olan aktüerya hesabının da yanlış yapıldığı, hesaplamanın müvekkilinin son aldığı maaşa göre yapılması gerekirken bilirkişinin müvekkilin maaşını asgari ücret olarak kabul etmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvuru sebepleri; somut olayda geçici iş görmezlik talepleri sağlık giderleri teminatına dahil edildiğinden ve teminat Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olmasına rağmen yerel mahkeme geçici iş görmezlik tazminatı bakımından aleyhlerine hüküm kurulmasının hukuk kurallarına ve genel şartlara aykırılık teşkil ettiği, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu ve sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığı hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 08/01/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı davalı …’nin maliki davalı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı minibüsün sürücünün kontrolünü kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan davacının ATK 3.İhtisas Kurulunun 10/01/2018 tarihli raporunda tespit edildiği üzere maluliyet tayinine mahal olmayacak, iyileşme süresi kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davacının kusuru bulunmadığı iddiasıyla minibüs sürücüsü, maliki ve sigortacısı olan davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle bu davanın açıldığı, anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, ceza yargılama sırasında kusurla ilgili ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış olmasına ve davacının yaralanması ile sonuçlanan kazada araç içinde yolcu olarak bulunanın kusursuz olmasına, araç sürücü ve malikinin eşit ve asli kusurlu olmasına, maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmış olmasına ve buna dayanan maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, bedelsel zararın bir türü olan geçici iş göremezlik tazminatından sigorta şirketinin sorumlu olmasına göre, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri ile davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47 maddesine (Benzer düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1.maddesinde de mevcuttur) göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala göre yeterli bulunmadığı, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile manevi tazminat yönünden HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, ancak bu husus yargılamayı gerektirmediğinden yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçe uyarınca; 1-)İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2019 tarih ve 2016/291 Esas 2019/212 Karar sayılı kararına karşı davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine, b-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gereken 539,14-TL harçtan peşin yatırılan 135,00-TL harcın düşümü ile bakiye 404,14-TL harcın davalı … Sigorta Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına, c-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, d-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/03/2019 tarih ve 2016/291 Esas 2019/212 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a-) Dava ve ıslah dilekçelerine göre davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 7.892,67 TL iş göremezlik zararının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, b-)Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/01/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, c-)Harçlar Kanununca maddi tazminat yönünden alınması gerekli 539,15 TL ilam harcı ile manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.366,20 TL ilam harcının peşin yatırılan 344,97 TL harç ile 120,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 1.440,38 TL harcın davalılardan (sigorta şirketinin sadece maddi tazminat ile ilgili kısımdan 350,84 TL ile sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, ç-)Davacı tarafından yatırılan 344,97 TL peşin harç ile 120,00 TL ıslah harcının davalılardan (sigorta şirketinin sadece maddi tazminat yönünden 188,31 TL ile sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, d-)Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, e-)Manevi tazminat davası yönünden kabul olunan kısma yönelik olarak karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine, f-)Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 562,75 TL Adli Tıp Kurumu fatura ücreti, 438,10 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.630,05 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 421,40-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştekeren ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, g-)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, maddi tazminat yönünden HMK.nun 361. Madde hükmü gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, manevi tazminat yönünden HMK.nun 362/1-a madde hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/09/2022