Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3540 E. 2021/1978 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3540
KARAR NO: 2021/1978
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2018
NUMARASI: 2014/960 Esas 2018/834 Karar
DAVA TÜRÜ: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 23/08/2/14 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu davalıya sigortalı … plakalı aracın kaza yaptığını, kazadan sonra yapılan eksper incelemesinde dava konusu aracın pert olduğunu, olay tarihinde aracın hasarsız durumdaki piyasa rayiç bedelinin düşük belirlendiğini, bu bedel üzerinden müvekkiline ödeme yapıldığını belirterek, davalı tarafından ödenmeyen kısım bakiye alacağının ve çekme kurtarma bedelinden şimdilik 2.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu tazminat talebinde müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, müvekkili tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; “Taraflar arsındaki kasko poliçesi bakımından, genel şartlar B.3.3.4.1 maddesi uyarınca sigortacı eksper raporunun tesliminden sonra 10 iş günü içinde temerrüde düşecektir. Hasarın sigorta şirketin 28/08/2013 tarihinde ihbar edildiği, sigorta eksperinin de raporunu sigorta şirketine 24/09/2013 tarihinde teslim ettiği, buna göre temerrüdün 07/10/2013 tarihi itibariyle oluştuğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı, davayı açarken 2.000 TL değer üzerinden davasını harçlandırmış, bilirkişi raporundan sonra, bedel artırımı ile talebini 14.065,00 TL’ye çıkarmış, eksik harcını bu bedel üzerinden tamamlamıştır. Davacı rapora itiraz dilekçesi ile muafiyet bedelini de eklemiş ise de, bilirkişilerce yapılan hesapta, mükerrer bir mahsup yoktur. Sigorta poliçesine göre muafiyet bedeli 1.939,50 TL olup, bu miktarda bir ihtilaf olmayıp, bu tutarın da bir kez yansıtıldığı açıktır. Yeniden mahsup yapılmış gibi itirazda bulunmuş ve bedeli 14.065,00 TL’ye çıkarmışsa da, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca davacının aracın servise çekme/kurtarma bedeline ilişkin somut bir belge, fatura sunmamış olması nedeniyle eksik ödenen aracın rayicine göre tazminata ilişkin kabul kararı verilmiş, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile; Davacının davasının kısmen kabulüne, 12.125,50 TL hasar tazminatının temerrüt tarihi olan 07/10/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri: Aracın eksper tarafından belirlenen 2. el piyasa rayiç bedeli üzerinden kasko poliçesi gereğince poliçe tanzimi esnasında kararlaştırılmış olan muafiyet bedeli düşülmesine rağmen mahkemece bu bedelin ikinci kez mahsup edilerek davanın kısmen reddedilmiş olmasının hatalı olduğu, mahkemece hükme esas alınması mümkün olmayan, hiçbir teknik bilgi ve uzmanlığa dayalı görüş içermeyen, yeterli araştırmaya dayanmayan, içerikleri birbirleri ile adeta kopyalanmış gibi tekrarlanarak mahkemeye sunulan ve müvekkilin hak kaybına yol açan, davaya konu kamyonun değeri kaza tarihinde 120.000-130.000 tl civarı olduğu hem “…com” adlı internet sitesi hem de scania yetkili bayilerinden gelen müzekkere cevaplarından da anlaşılmasına rağmen kamyonun değerinin 102.125 TL olarak belirlendiği raporlar esas alınarak kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle eksik ödenen araç bedeli ile çekme kurtarma bedeli istemine ilişkindir. Davacının maliki olduğu davalıya sigortalı … plakalı aracın yaptığı kaza sonucu pert olduğu, davalı tarafından araç bedeli olarak davacıya 88,060,00 TL ödeme yapıldığı, davacının; ödenen araç bedelinin az olduğu ve çekme kurtarma bedeli ödenmediğini ileri sürerek, bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, birbirini teyit eden uzman bilirkişi raporlarındaki maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında bir isabetsizlik tespit edilemediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2018 tarih 2014/960 Esas 2018/834 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 14,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.09/12/2021