Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3535 E. 2019/3516 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3535
KARAR NO : 2019/3516
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2019 Günlü Ara Karar.
NUMARASI : 2018/693 Esas.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/09/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen, ölüm nedenine dayanılarak kazaya neden olan aracın trafik sigortacısı, sürücüsü ve işletenine karşı, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 40.100,00-TL harca esas değer üzerinden açılmış, maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, dava dilekçesinde ayrıca, kazaya neden olduğu ileri sürülen …plaka sayılı araç ile davalı sürücü ve işletenin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine, İİK’nın 257.madde hükmü uyarınca, ihtiyati haciz konulması talep edilmiştir.
Mahkemece, bu istek değerlendirilerek, 27/02/2019 günlü ara kararı ile;
“1-İ.İ.K.‘nın 257 ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden,
2- Davacının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere borçluların,
a ) Taşınır mallarının, b) Taşınmaz mallarının, c ) Üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE,
3- İstemde bulunandan nakit yada kesin ve süresiz banka teminat mektubu şeklinde olmak üzere %15 güvence alınmasına,” karar verilmiştir.
27/02/2019 günlü ihtiyati haciz ara kararına karşı, davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı itiraz edilerek, haczin kaldırılması talep edilmiştir.
Mahkemece, davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı yapılan hacze itirazlar, 16/05/2019 günlü duruşma oturumunda değerlendirilmiş ve 17/05/2019 günlü ara kararı ile;
“1-Davalı sigorta şirketi yönünden ihtiyati haciz talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla; mahkememizin 27/02/2019 tarihli ihtiyati haciz kararının davalı sigorta şirketi yönünden kaldırılmasına,
2-Her ne kadar mahkememizin 27/02/2019 tarihli ara kararı ile diğer davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiş ise de, yargılamanın bulunduğu aşama dikkate alınarak İİK.nun 257.maddesindeki şartların henüz gerçekleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararının bu aşamada kaldırılmasına,” karar verilmiştir.Davacılar vekili tarafından 17/05/2019 günlü ara kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; trafik kazasından kaynaklanan alacak davaları bakımından İİK’nun 257.maddesinde düzenlenen muacceliyet kavramının kaza tarihi itibariyle gerçekleştiği belirgin olduğu halde, 17/05/2019 günlü 2 nolu ara kararı uyarınca, kazaya neden olan aracın sürücüsü ve işleteni olan … ve …yönünden konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin usulsüz olduğuna yöneliktir. İİK.257.maddesinde ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarının ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. “denmektedir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davalı gerçek kişilerin, kazaya neden olduğu ileri sürülen aracın … plaka sayılı aracın sürücüsü ve maliki oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, trafik kazası nedeniyle meydana gelen zarar alacağı, kazanın olduğu tarihte muaccel hale geldiğinden ve İİK’nın 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın kesin olarak kanıtlanması ve yargılamanın sonuçlanması gerekmediğinden, dosyada bir kısım delillerin olması ve yaklaşık ispat halinde teminat dahilinde, ihtiyati haciz kararı verilebilir.Somut olayda, davacılar dava dilekçesinde kazaya neden olduğunu ileri sürdükleri, …. plaka sayılı araç ile davalı gerçek kişilerin taşınır, taşınmaz mal varlıkları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemişlerdir. Az yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler doğrultusunda ve dava değeri olan 40.100,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla, davalılar …’un mal varlığı üzerine haciz konulmasında kural olarak usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.Ne var ki, davalı gerçek kişiler hacze itirazlarında 27/02/2019 günlü ihtiyati haciz kararının amacını aştığını, bu şekildeki bir haczin ticari hayatı engellediğini ve hatta maaş haczine dahi neden olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu durumda mahkemece, bu yöndeki itirazlar gözetilmek suretiyle, davalı gerçek kişilerin mal varlıklarının araştırılması neticesinde tespit edilecek duruma göre, amaca uygun ve her iki tarafı da mağdur etmeyecek bir şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, “…yargılamanın bulunduğu aşama dikkate alınarak İİK’nun 257.maddesindeki şartların henüz gerçekleşmediği anlaşılmakla” denilmek suretiyle az yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere ve ilkelere uymayan soyut ifadelerle davalı gerçek kişilerin mal varlıkları bakımından konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında taraf delillerinin hiç değerlendirilmemesi halini oluşturacağından; davalı gerçek kişilere ilişkin bulunan 17/05/2019 günlü ara kararının istinaf konusu olan 2 nolu bendinin kaldırılmasına ve konuyla ilgili olarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf isteğine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi ara kararının 2. bendinin KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak ihtiyati haciz talebi bakımından yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davaclar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilâm harcının istekleri halinde kendilerine İADESİNE,
4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.m.353/1-a/6 ve HMK’nun 362/1-f madde hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/09/2019.