Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3532 E. 2022/1785 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3532
KARAR NO: 2022/1785
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2019
NUMARASI: 2016/904 Esas – 2019/141 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edenin sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı motosiklet ile, davalı… A.Ş çalışanları tarafından yapılan çalışma nedeniyle yolda oluşan çukura düşmesi neticesinde meydana gelen 16/01/2016 günlü trafik kazasında ayağında kırık oluşacak biçimde yaralandığını, müvekkilinin kaza tarihinde … Kebap Salonu isimli iş yerinde aşçı olarak çalıştığını ve aylık net 3.000,00-TL maaş aldığını belirterek, davacının uğradığı bedensel zararın giderilmesinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu ancak davalı şirkete yapılan başvuruya cevap verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 30.000,00-TL maddi tazminatın (sigorta şirketi açısından sigorta poliçesinde belirtilen sorumluluk miktarı olan 25.000,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 50.000,00-TL manevi tazminatın da davalı … A.Ş’den kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda: iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda, kazanın meydana geldiği yolda çalışma yapan davalı … A.Ş tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsüne yükletilebilecek bir kusur bulunmadığı, davacının kaza neticesinde %5,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, davacıya SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödeneği miktarı gözetildiğinde, davacının geçici iş göremezlik dönem zararı kalmadığı, kalıcı iş göremezlik zararının da 20.711,78-TL bulunduğu benimsenerek 08/11/2018 günlü ek bilirkişi raporu doğrultusunda; -Davanın KISMEN KABULÜ ile 20.711,78 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta yönünden 28/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline, karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili, davalı … A.Ş vekili ve katılma yoluyla da davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; aşçı olarak çalışan vekil edeninin gerçek gelirinin 3.000,00-TL olduğu yolundaki iddiaları yeterince incelenip değerlendirilmeden ve Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonundan alınan 19/09/2016 tarihli beyan üzerinde durulmadan, gelirin asgari ücret kadar olduğu varsayımdan hareket edilerek düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olmasının hatalı olduğu ayrıca maddi ve manevi tazminat talepli davada ret nedeninin ortak olduğu gözetilerek davalı taraf yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin de göz ardı edildiği hususlarına yöneliktir. Davalı … A.Ş vekilinin istinaf nedenleri; … plaka sayılı araç kaza tarihini kapsar biçimde vekil edeni şirket nezdinde ZMM sigortalı ise de söz konusu aracı kullananın davacı olması nedeniyle talebin ZMM sigorta poliçesinin teminatı kapsamında bulunmadığı kabul edilerek müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. Davalı … A.Ş vekilinin istinaf nedenleri ise; kazanın oluşumunda tüm kusurun vekil edenine ait olduğu yolundaki belirleme ve değerlendirmede isabet bulunmadığı, konuya ilişkin itirazlarının değerlendirilmediği gibi motosiklet sürücüsünün kaza anındaki hızının kazaya etkisi üzerinde durulmadığı ayrıca davacının kullanması gerekli kask vb gibi unsurları kullanıp kullanmadığının da araştırılmadığı ve hüküm altına alınan sürekli iş göremezlik tazminatının da fahiş şekilde belirlendiğine yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası sonucunda meydana gelen cismani zarara dayanılarak açılmış maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf itirazları değerlendirildiğinde; 1-Haksız bir eylem nedeniyle meydana gelen bedensel zarara dayanılarak açılmış maddi tazminat istemli bir davada, zarara uğrayan kişinin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Dosyada mevcut SGK kayıtlarına göre davacının sigortalı olarak çalıştığı, kayıtlı gelirinin asgari ücret olduğu ve hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda da SGK kayıtlarında belirtilen kayıtlara göre hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı kaza tarihinde aşçı olarak çalıştığını ve aylık gelirinin 3.000,00-TL olduğunu ileri sürmüştür. SGK’dan temin edilen resmi kayıt ve belgelere göre davacının asgari ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır. Mesleği aşçılık olan birinin vasıfsız işçi gibi gelir elde etmeyeceği açık olup, Ülkemizdeki çalışma yaşamında daha az vergi yada sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi yada ücret bordrolarında gösterilen gelirin gerçeği yansıtmadığı, yani gerçek gelirden daha az ücret bildiriminde bulunulduğu görülmekte ise de; böyle bir durumda davacının mesleğinin aşçılık olduğunu ve asgari ücretin üzerinde bir gelire sahip bulunduğunu kanıtlaması gerekir. Aksi takdirde bilinen bir durum varken varsayımsal hesaplama yapılamaz. (Bkn; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 26/03/2019 gün, 2016/9345 Esas – 2019/3605 Karar sayılı ilamı) Somut olayda davacı mesleğinin aşçılık olduğunu gösterir diploma veya eğitim belgesi gibi bir belge ibraz edilmediği gibi, asgari ücretin üzerinde gelire sahip bulunduğunu kabul edilebilir bir belgeyle de kanıtlamamıştır. Hal böyle olunca; gelirin asgari ücret düzeyinde olduğu varsayımıyla hesaplama yapılan 08/11/2018 günlü ek raporun davacı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen itirazda da bulunulmadığı gözetildiğinde mahkemece 08/11/2018 günlü aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden davacı vekilinin gelire ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Bundan ayrı kaza tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/4 madde hükmünden de anlaşılacağı üzere manevi tazminat davasının maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından ayrı bir kalem halinde avukatlık ücretine hükmedileceği sabittir. Somut olayda davacı hem maddi hem de manevi tazminat talebinde bulunduğuna göre mahkemece maddi ve manevi tazminat talepleriyle ilgili olarak davalı taraf yararına ayrı ayrı ret vekalet ücreti takdir edilmiş olmasında da bir yanılgı bulunmadığından davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun da yerinde olmadığı, reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. 2-Davalı … A.Ş vekilinin istinaf itirazları yönünden yapılan incelemede; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle İTÜ öğretim görevlisi Makine Yüksek Mühendisi …, Makine Mühendisi Prof. Dr. M. … ve Ulaştırma ve Lojistik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doc. Dr. …’in katılımıyla düzenlendiği anlaşılan 07/08/2018 günlü kök ve davalı tarafın itirazları üzerinde aynı heyetçe bu itirazların değerlendirilmesi neticesinde düzenlenen 08/11/2018 günlü ek rapordaki kusur ve sorumluluğa ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya oluşa uygun, denetlenebilir gerekçeler içermesi ve söz konusu bu raporlardaki belirlemelerin olaydan sonra kolluk kuvvetlerince düzenlenen kaza tespit tutanağındaki tespitlerle de örtüşmesi karşısında hükme esas alınmalarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına ayrıca davacının yaralanması niteliği gözetildiğinde (ayak kırığı) kaza anında kask takıp takmadığının bir önemi olmadığı gibi koruyucu ekipmanlarının kullanılmasının da yasal olarak zorunlu bulunmamasının karşısında mahkemece belirlenen tazminatlarda müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmiş olmasında bir yanılgı tespit edilemediğine göre davalı vekilinin açıklanan hususlara yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. 3-Davalı Sigorta şirketinin istinaf itirazlarına gelince; Davacı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletle 16/01/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasında yaralandığı ve kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığı anlaşılmakta olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Bu durumda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ZMM Sigortası Genel Şartlarına göre; sigortalı araç sürücüsünün ve işletenin kusura dayalı hukuki sorumluluğunu üstlenen ZMM sigortacısı … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceği konusunda duraksamamak gerektiğinden mahkemece bu durumun göz ardı edilmesi sonucunda davalı sigorta şirketinin diğer davalıyla birlikte sorumluluğu yoluna gidilmesi isabetsiz olmuştur. Ancak bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK m. 353/1-b/2 hükmü kapsamında kaldırılmasına ve istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış gözetilerek sadece yanılgılı olduğu sonucuna varılan hususun davalı sigorta şirketi lehine düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2019 tarih ve 2016/904 Esas 2019/141 Karar sayılı kararına karşı davalı … A.Ş vekili ve katılma yoluyla da davacı vekili vekilinin istinaf başvurusunun (1) ve (2) nolu bentlerdeaçıklanan nedenlerle HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun ise (3) nolu bentte gösterilen sebeple HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE,a-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL maktu ve 480,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalı … Sigorta Kooperatifine iadesine,b-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş’den Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 2.097,92-TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 524,48-TL harç ile 1.824,68-TL bakiye karar harcı toplamı olan 2.349,16-TL’den düşümü ile kalan 251,24-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı … A.Ş’ye İADESİNE, c-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 80,70-TL harçtan, peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 36,30-TLbakiye maktu istinaf karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, d-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,e-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca, istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren yapan taraf üzerinde bırakılmasına, 2-)İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2019 tarih ve 2016/904 Esas – 2019/141 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 Hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, a-)Davalı … Sigorta Kooperatifine yönelik olarak açılan davanın REDDİNE,b-)Davalı … A.Ş yönelik davanın ise KISMEN KABULÜ ile 20.711,78-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden;c-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.097,92 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 273,24 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.824,68 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’tan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, d-)Davacı tarafından yatırılan 273,24 TL peşin harcın davalı …’tan tahsil edilerek davacıya verilmesine, e-)Davacı tarafın yapılan 2.162,90 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.493,25 TL’nin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,Bakiye kısmın davacı tarafın üzerinde bırakılmasına,f-)Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 220,00 TL yargılama giderinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 135,54 TL’nin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine, Bakiye kısmın bu davalı … A.Ş. üzerine bırakılmasına, Maddi tazminat talepleri yönünden; g-)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, h-)Davalı… A.Ş. tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat itibariyle takdiren 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş. tarafına verilmesine, ı-)Davalı … SİGORTA KOOPERATİFİ tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle takdiren 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … SİGORTA KOOPERATİFİ tarafına verilmesine, Manevi tazminat talepleri yönünden;i-)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat bedeli itibariyle takdiren 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacı tarafına verilmesine,j-)Davalı … A.Ş. tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat kanun kapsamında davacı tarafın vekalet ücretini geçemeyeceğinden takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş. tarafına verilmesine,k-)HMK 124/4 gereğince davalı … A.Ş. taraf olarak kaydının uyaptan çıkartılmasına karar verildiğinden bu davalı açısından yasa kapsamında takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek … A.Ş. Tarafına verilmesine,l-) … A.Ş. Tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, m-) Yatırılan gider avanslarından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve maddi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK’nın 361.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık, manevi tazminata ilişkin hüküm bölümü yönünden ise HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/12/2022