Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3525 E. 2022/221 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3525
KARAR NO: 2022/221
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2018
NUMARASI: 2014/866 Esas – 2018/894 Karar
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05/09/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, kazaya … plakalı davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan aracın sürücüsünün asli ve tam kusuru ile sebep olduğunu, sürücünün kazadan önce alkol ve uyuşturucu madde kullandığını, müvekkilinin kaza sebebiyle %52 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğini ve sürekli olarak bakıcıya ihtiyacı olduğunu, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin olduğunu ileri sürerek bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL maddi tazminat ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 30.05.2018 tarihli duruşmadaki beyanında, maddi tazminat yönünden davalılar ile sulh olduklarını, manevi tazminat yönünden davaya devam ettiklerini belirtmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde sigorta olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sürücünün kusuru oranında ve poliçe limiti olan 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, tedavi giderlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”.. 05/09/2009 tarihinde işleteni davalı … olan davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın asli ve tam kusuru ile yaya konumunda olan davacıya çarptığı, alınan ATK raporunda tespit edildiği üzere davacının sürekli olarak meslekte kazanma gücünü %8.1 oranında kaybetmesine sebep olduğu, kazada davacının herhangi bir kusurunun olmadığı, davacının maddi tazminat taleplerinden ödeme nedeniyle feragat ettiği anlaşılmış olmakla bu talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; davalı …’ın kusurlu olarak davacıyı beden bütünlüğünü bozacak şekilde yaraladığı, davalı …’ın kazadan önce alkol ve uyuşturucu madde kullanmış olması ve bu kapsamda kusurunun ağırlığı, davacının uğradığı maluliyetin oranı, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmayacağı ilkesi, davalılar … ve … ile davacının ekonomik durumu ve sosyal statüsü bir arada değerlendirilerek talebin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesiyle,1-Davacının geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderinden oluşan maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle reddine,2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …’dan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Karara karşı davalı … ile … mirasçıları … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı … ile … mirasçıları … ve … vekili; dava sırasında ölen ve taraf ehliyeti son bulan davalı … hakkında hüküm kurulamayacağını, manevi tazminat için faiz talep edilmediği halde taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verilerek manevi tazminat için faize hükmedildiğini, müvekkili aleyhine sigorta şirketi tarafından rücu davası açıldığını, sigorta şirketince davacıya yapılan maddi tazminat ödemesi göz önünde tutularak müvekkilinin mağdur olmaması ve davacının sebepsiz zenginleşmemesi için maddi tazminatın reddi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Davalılardan birinin ölümü halinde mirasçılarının davada yer almalarının başka bir deyişle taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekir. Taraf teşkili sağlanmadığı sürece işin esasına girme olanağı da yoktur. Somut olayda, veraset ilamı ve dosya kapsamına göre; davalı …ş’ın yargılama sırasında 16.07.2018 tarihinde vefat ettiği, davalı … ve … vekili Av. … tarafından uyap üzerinden gönderilen 24.09.2018 tarihli dilekçe ile mirasçılık belgesi ve vekaletname sunulması için süre istenerek mazeret bildirildiği, ancak yerel mahkemece dilekçe nazara alınmaksızın 26.09.2018 tarihinde esasa ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davalı …’ın mirasçılarının davaya dahil edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla; davalı … ile … mirasçıları … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1.a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-)Davalı … ile … mirasçıları … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.nun 353/1-a/4 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-)Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-)İstinaf başvurusunun kabulü nedeniyle istinaf yasa yoluna başvuran davalı Bülent Altınbaş tarafından başvuru sırasında alınan peşin harcın kendisine iadesine, 4-)Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı Bülent Altınbaş tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’ nın 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/02/2022