Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3439 E. 2022/1080 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3439
KARAR NO: 2022/1080
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2019
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 13/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle;17/03/2015 tarihinde müvekkilinin kasko teminatı altındaki … plakalı otomobilinin İstanbul ili, Sancaktepe İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi ile … Sokak kavşağında seyir halinde iken yol üzerinde bulunan rögar kapağına çarparak hasar gördüğünü, rögar kapağının sahibi olan kurumun kusurlu ve hasardan sorumlu olduğunu, sigortalılarının talebi üzerine 14.306 TL hasar tutarının ödendiğini, Sancaktepe Belediyesine yapılan başvuru sonucunda verilen 10.02.2016 tarihli cevabi yazıda kazaya neden olan rögar kapağının … A.Ş’ye ait olduğunun bildirildiğini, … A.Ş’ye 18.02.2016 tarihinde tebliğ edilen yazı ile hasar tutarını talep ettiklerini, ancak cevap alamadıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sigortalıya ödenen 14.306,00 TL’nin ödeme tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya neden olan rögar kapağının … A.Ş’ye ait olduğunun belirsiz olduğunu, fotoğraflar incelendiğinde, yolda bir bakım onarım sorunu olduğu, yolun nizami olmadığı ve yolda bir dalgalanma olduğu, sigortalı araç sürücüsünün ve faili meçhul araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 1.Davanın KISMEN KABULÜ ile, Sabit olan 13.977,00 TL hasar bedelinin 22.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; söz konusu hasara sebep olan rögar kapağı yüksekte olmayıp yolun çökük olması münasebetiyle yüksekte kaldığı, bu hususun davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu fotoğraflarla sabit olduğu, mahkeme tarafından verilmiş olan kararın bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğu, kabul anlamına gelmemekle beraber rögar kapağının müvekkili kuruma ait olduğu varsayılırsa dahi müvekkilinin tek başına sorumlu olmadığı, bunun sebebinin gerek yol çalışmaları gerekse alt yapı çalışmaları esnasında yolda gerçekleşen yükseklik farkları dolayısıyla rögar kapağının konumu yapılan çalışmalardan etkilenerek yükseklik farkı kazanabilmesi olduğu, bunun sebebinin ise 3.kişilerin yapmış olduğu altyapı çalışmaları olduğu, 3.kişilerin haksız eylemleri sonucu meydana geldiği için hasarın meydana gelmesinden müvekkili …’un doğrudan hiç bir teknik, hukuki ve mali sorumluluğu bulunmadığı, söz konusu hasara haksız fiili ile sebebiyet veren üçüncü şahıslar olduğundan müvekkili şirkete karşı husumet yöneltilemeyeceği, bu durumda dava şartı yokluğundan dolayı davanın reddi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen araç hasar bedelini kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödeyen sigortacının, ödediği tazminatı zarar sorumlusundan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve davalı kurumun oluşan zarar nedeniyle sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun denetime elverişli, dosya kapsamına ve oluşa uygun olup kusur oranı ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1/İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret’nin 18/04/2019 tarih ve 2016/722 Esas – 2019/464 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 954,77-TL harçtan peşin yatırılan 238,69-TL harcın düşümü ile 716,08-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.15/09/2022