Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3434 E. 2021/2117 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3434
KARAR NO: 2021/2117
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2014/1409-ESAS 2019/361-KARAR
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 04/12/2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 29/03/2013 tarihinde davalı sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün kusuru ile sebep olduğu kazada motosiklet sürücüsü olan müvekkilinin yaralanarak malül kaldığını, sigortaya davadan önce yapılan başvuru üzerine kısmi olarak 39.193 TL ödeme yapılmış ise de yetersiz olduğunu belirterek, şimdilik 5.000 TL iş göremezlik zararının temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 39.193 TL ödeme ile birlikte poliçeden kaynaklanan sorumluluklarının sona erdiğini beyanla, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; “Kazalının bakiye yaşam süresinin kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken PMF-1931 tablosuna göre tespit edildiği görülmüş olup, sendika tarafından emsal ücret bildirilmiş ise de, SGK dökümünde gözüken ücretin daha fazlasının alındığını gösterir bilgi ve belgenin olmadığı, sendikalı olmayan davacı kazalı yönünden sendika tarafından taraf olmadığı toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre bildirilen emsal ücretin dikkate alınmasının mümkün olmaması nedeniyle net asgari ücretten hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı tarafından davacıya 04/08/2014 tarihli ibraname kapsamında 39.193,00 TL yapılan ödemenin mahkememizce yapılan maddi zarar hesabına binaen gerçek zararın 35.745,13 TL olarak tespiti karşısında yeterli ödeme olduğu, ibranamenin iptalini gerektirir herhangi bir husus bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi gerekmiştir.” gerekçesi ile; davanın REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; Mahkeme dosyasından aldırılan kusur raporunda müvekkilinin karşı istikametten gelen aracı görmüş olmasına karşın sollama yapmaya devam etmiş olması sebebiyle asli kusurlu olduğu yönünde kanaat edinildiği anlaşılmaktaysa da trafik kurallarına göre karşı istikametten gelen araç belirli bir mesafenin gerisindeyse sollama yapılmasına bir engel olmadığından kusur değerlendirilmesinin hatalı olduğu, müvekkilinin trafik kazasından önce Payas Belediyesi Fen İşleri bünyesinde elektrik teknisyeni olarak çalışmakta olup belirli bir ihtisasa ve tecrübeye sahip olduğu gözetilmeksizin asgari ücret üzerinden hesap yapılmasının gerçek zararını ortaya koymadığını, yapılan aktüerya hesabının da hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle şürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 29/03/2013 tarihinde davalı sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün kusuru ile sebep olduğu kazada motosiklet sürücüsü olan davacının malül kaldığı, sigortaya davadan önce yapılan başvuru üzerine kısmi olarak 39.193 TL ödeme yapıldığı, davacının ödemenin yetersiz olduğundan bahisle sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili için bu davayı açtığı, anlaşılmıştır. Dosyada ki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-)Usul ve yasaya uygun, başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik dahili davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 14,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021