Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3432 E. 2022/1729 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3432
KARAR NO: 2022/1729
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2017/322 Esas – 2019/679 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’in eşi diğer davacı küçüklerin de babası olan …’in, sevk ve idaresinde olan ve ZMM sigortası bulunmayan … plaka sayılı araçla 30/07/2014 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonrasında kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, davalı …na yapılan başvurunun ise redle sonuçlandığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla( belirsiz alacak) 1000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalı …ndan tahsiline karar verilmesine istemiş; 22/04/2019 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de vekil edenlerin talep edebilecekleri maddi tazminat miktarlarının 04/04/2019 günlü bilirkişi raporuyla tespit edildiğini belirterek davacı eş … için 182.270,94 TL, davacı çocuk … için 50.263,38 TL ve davacı çocuk … için de 35.465,68 TL olmak üzere maddi tazminata ilişkin toplam istek miktarının 268.000,00 TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 30/07/2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybeden ve trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı araç sürücüsü destek …’in kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olması nedeniyle, davacıların destek zararı taleplerinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre teminat dışı olduğunu, ayrıca somut olayda alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini alep etmiş; sorumluluk yoluna gidilecek olur ise de davacıların destek zararlarının usulüne uygun şekilde belirlenmesini istediklerini ve hüküm altına alınacak tazminatlar bakımından uygulanacak faizin de dava tarihinden başlatılması gerektiğini belirterek davaya karşı koymuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek 30/07/2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası ölen kusurlu sürücü …’in eşi ve çocukları olan davacıların üçüncü kişi konumunda olmaları nedeniyle kendilerine desteğin kusurunu yansıtılamayacağı düşüncesinden hareketle 04/04/2019 günlü bilirkişi heyet raporu doğrultusunda; -İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile destekten yoksun kalan eş … için 182.270,94 TL, oğul … için 50.263,38-TL, Oğul … için 35.465,68-TL olmak üzere toplam 268.000.-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine; karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; davacıların desteği müteveffa sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu ve alkollü araç kullandığı anlaşıldığından, belirlenen destek tazminatından müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken bunun yapılmamış olmasının hatalı olduğu, ayrıca davacı eşin evlenme ihtimali hesaplanırken, rapor tarihindeki yaşı değil kaza tarihindeki yaşının dikkate alınması ve buna göre tazminat hesaplanması gerektiği ve davacı çocukların 18 yaşına kadar destek alabileceklerinin benimsenmesi gerekirken, hesaplamanın 22 yaşına göre yapılmış olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazası sonucunda gerçekleşen ölüm nedeniyle açılmış, destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, herhangi bir usulsüzlük bulunmadığına, 30/07/2014 tarihinde gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybeden destek sürücü …’in kusurunun davacı tarafa yansıtılamayacağına ilişkin belirleme ve değerlendirmelerde kaza tarihinde yürürlükte bulunan yasal düzenlemeler ve yargıtay uygulamaları dikkate alındığında herhangi isabetsizlik olmadığı gibi, tek taraflı trafik kazasının meydana gelmesinde tam kusurlu olan bir kişinin kendi kusuruna katılması düşünülemeyeceğinden, (alkollü olması nedeniyle) belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmesinde de bir yanılgı mevcut bulunmadığına, ayrıca sağ kalan eş, kaza tarihinde 35 yaşında ise de rapor tarihi itibariyle evli olmadığı ve 18 yaşından küçük 2 çocuğu bulunduğu gözetildiğinde, evlenme olasılığının bilinen bu durum ile AYİM tablosunun kıstas alınması sonucunda evlenme olasılığının bulunmadığı sonucuna varılan bilirkişi raporunun hükme esas olmasında da bir yanılgı bulunmamasına, davacı küçük … ile davacı küçük …’in cinsiyetleri gözetildiğinde bakım ihtiyaçlarının sona erdiği yaşın 18 olarak belirlenmesi gerektiği ileri sürülebilir ise de hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda atıfta bulunulan 17. Hukuk Dairesinin emsal içtihadında işaret edildiği üzere, çocukların Uşak İli merkezinde yaşadığı, anne ve babanın dahi 27-28 yaşında evlendikleri ve müttevefa babanın ön lisans eğitimine sahip bulunduğu dosya kapsamından anlaşıldığından, varsayıma dayalı hesaplamada, davacı çocukların eğitim ve askerlik süresini tamamlayıp çalışma hayatına başlayabilecekleri ve dolayısı ile de 22 yaşında desteklikten çıkacakları yolundaki kabul şeklinde de eldeki dava bakımından hatalı bir uygulama tespit edilemediğine göre; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davalı …’ndan alınması gereken 18.307,08-TL nispi istinaf karar ve ilam harcıdan, peşin yatırılan 4.621,17-TL harcın düşümü ile kalan 13.685,91-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 361. madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/12/2022