Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3423 E. 2022/1083 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3423
KARAR NO: 2022/1083
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2016/1066 Esas 2018/988 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 22/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracın sahibi olduğunu, 05.02.2016 tarihinde trafik kazasına karıştığını ve aracında oluşan 8.000 TL maddi zararı kendisinin ödemek zorunda kaldığını, kaza tespit tutanağında görüldüğü üzere … plakalı aracın … plakalı araca arkadan çarptığını, çarpmanın etkisiyle … plakalı aracın da müvekkiline arkadan çarptığını, … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası … A.Ş olup bu aracın işletenlerinin, teşebbüsün sahiplerinin ve sigorta şirketinin maddi hasardan müştereken ve müteselsilen sorumluklarının bulunduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın tamir edilmesi için 17 adet parça değiştiğini, değişen parça bedelleri ve işçilik bedeli toplam 8.000 TL olduğunu, müvekkilinin bu bedeli kendisinin ödemek zorunda kaldığını, bu parça değişikliğine bağlı olarak da müvekkilinin aracında ciddi derecede değer kaybı meydana geldiğini, davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında meydana gelen şimdilik 1.000 TL değer kaybının ve 8.000 TL hasar bedelinin kaza tarihi olan 05.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 23.10.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile değer kaybı tazminat talebini 2.119,50-TL arttırarak 3.119,50 TL’ye çıkartmıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava öncesinde müvekkili şirkete bir başvurusunun bulunmadığını, davanın reddini talep ettiklerini, aksi halde şirketinin ferilerden dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, değer kaybı hesaplamasında kaza tarihinin dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun azami teminat limiti dahilinde gerçek zarar ve araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, araç hasarı ile ilgili olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi B.1 ve B2.2.2 maddeleri düzenlemelerine rağmen kendi dilediği serviste onarım yapılmasını tercih ettiğini ve müvekkili şirkete herhangi bir ihbarda bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun anlaşmalı servislerden aldığı parça fiyatları ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 1- 1.202,72 TL hasar tazminatının davalı … için dava tarihi olan 22.11.2016 tarihinden; diğer davalılar için olay tarihi olan 05.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … A.Ş, … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- 5.612,62 TL hasar tazminatının davalı …’den kaza tarihi olan 05.02.2016 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- 550,50 TL değer kaybı tazminatının davalı sigoırta şirketi için dava tarihi olan 22.11.2016 tarihinden; diğer davalılar için olay tarihi olan 05.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … AŞ, … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4- 2.569,00 TL değer kaybı tazminatının davalı …’den kaza tarihi olan 05.02.2016 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir.Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; dava konusu olaydaki kusur oranlarının belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye gönderildiği, düzenlenen bilirkişi raporu sonucu yapılan hesaplamaların hükme esas alındığı, öncelikle bilirkişinin son derece hatalı bir şekilde müvekkiline %15 kusur atfettiğini, tüm kusurun müvekkilinin arkasında yer alan araçlarda iken müvekkiline kusur atfedilmesinin son derece hatalı olduğu, kazanın müvekkilinin takip mesafesini korumamasından değil arkadan hız kurallarına aykırı bir şekilde çok hızlı gelen aracın duramaması ve hızı sıfıra indirip durana kadar önündeki tüm araçları sürüklemesi sonucunda meydana geldiği, tüm kusur müvekkilinin arkasında yer alan araçlarda iken mesnetsiz bir şekilde müvekkiline kusur atfedilmesi son derece hatalı olduğu, ayrıca bilirkişi raporunda müvekkilinin kırmızı ışıkta bekleme yapmamış olduğuna dair tespitinin kesinlikle kabul edilemez olduğu, tanık beyanında açıkça, kendi kullandığı aracın ve kazaya karışan diğer araçların kırmızı ışıkta durmuş vaziyette olduğunu beyan etmesine ve dosyada aksini ispat eden hiçbir delil bulunmamasına rağmen bilirkişinin aracın kırmızı ışıkta bekleme yapmadan seyir halindeyken kazanın meydana geldiğine dair tespitinin hangi somut delile dayandığının anlaşılamadığı, bir an için bilirkişinin tespitinin doğru olduğu yani müvekkilinin kırmızı ışıkta durmayıp seyretmiş olduğu düşünüldüğünde meydana gelen kazadan çok daha ağır hasarlı bir trafik kazasının meydana geleceğinin çok açık olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle hasar tazminatı ve değer kaybı istemine ilişkindir. Mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçe ve takdirine; özellikle konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen yeterli ve geçerli nitelikteki rapordaki konuya ilişkin belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya, oluşa uygun, denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilememesine göre, yazılı biçim ve şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1/Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/11/2018 tarih ve 2016/1066 Esas 2018/988 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL harcın düşümü ile 36,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.15/09/2022