Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3414 E. 2021/1653 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3414
KARAR NO : 2021/1653
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2019
NUMARASI: 2015/263 Esas- 2019/511 Karar
DAVA TÜRÜ: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 05/07/2013 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 12/02/2006 tarihinde davalılardan … Şirketinin maliki, davalı …’ın sürücüsü bulunduğu ve diğer davalı … AŞ’ye 11/02/2006 -11/02/2007 tarihleri arasında sigortalı bulunan … plaka sayılı, davacı müvekkilinin de yolcu olarak içinde bulunduğu aracın dava dışı … plaka sayılı araç ile çarpışması suretiyle trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkilinin yaralandığını beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı 500 TL maddi tazminat ile kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar neticesi kaza tarihinden itibaren çektiği ve yaşamı boyunca çekmeye devam edeceği elem ve ızdırap yönünden 50.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketi yönünden maddi tazminata esas olmak üzere poliçe teminat limitleri dahilinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.Davalı …. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin adresinin Erzurum olduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle Erzurum Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini,n gerektiğini, Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/384 esas sayılı dosyası kesinleşmediğinden Yargıtay aşamasının sonuçlanmasının beklenmesinin de gerektiğini, maddi tazminat bakımından diger davalı olan … A.Ş’nin sigorta poliçesinde belirtilen limitle sorumlu bulunduğunu, dava sonucunda tazminata mahkum edilmeleri halinde bu miktarın öncelikle sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini, davacının iş gücü kaybına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığını ayrıca 50.000 TL manevi tazminat talebinin fahiş olup davacının sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak belirlenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının; … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sgorta poliçesi ile sigortalı olduğundan bahisle maluliyet tazminatı talep ettiğini, zararın zorunlu taşıyıcı mali mesuliyet sigortası teminatı kapsamında olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, karakoyu zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesinin … A.Ş’de olduğunu, talebin öncelikle bu poliçeden karşılanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde;-Maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile, toplam 30.574,93 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararının davalılar … Tic Ltd Şti ile … yönünden kaza tarihi olan 12/02/2006 tarihinden, diğer davalı … AŞ yönünden 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Tic Ltd Şti ile … yönünden kaza tarihi olan 12/02/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … Tic Ltd Şti ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı … A.Ş vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; Davaya konu trafik kazasının İstanbul İlinden Erzurum İline yapılan yolcu taşıması sırasında gerçekleşmiş olup kaza nedeniyle davacı tarafın taleplerinin Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında değerlendirilip meydana gelen zararın öncelikli olarak Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasından karşılanması gerekirken, aracın ZMMS sigortacısı müvekkili şirket aleyhine kurulan hükmün hatalı ve hukuka aykırı olduğu, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde maluliyet raporuna itirazları değerlendirilmeksizin hüküm kurulduğundan kurulan hükmün eksik incelemeye dayalı olduğu, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporunda davacı için bildirilen %3,3 maluliyet oranı ve 3 ay geçici iş göremezlik süresinin hatalı olduğu, ceza dosyası kapsamında alınan 05.11.2008 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen kusur oranlarının esas alınmasının hatalı olduğu, kazanın meydana gelmesinde etkili olan tüm unsurların irdelenerek kusur durumuna ilişkin yeniden rapor alınması gerektiği, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen %100 kusur oranı, bu oran üzerinden yapılan hesaplama ve kurulan hükmün kabul edilemez olduğu, geçici iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararlara ilişkin maddi tazminat taleplerinin Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatı kapsamına girmediği, SGK’dan istenmesi gerekirken, müvekkili sigorta şirketinden tahsili ile ilgili hükmün hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 12/02/2006 tarihinde davalılardan … Şirketinin araç maliki davalı …’ın sürücüsü bulunduğu ve diğer davalı … AŞ’ye 11/02/2006 -11/02/2007 tarihleri arasında sigortalı bulunan … plaka sayılı davacının da yolcu olarak içinde bulunduğu aracın dava dışı … plaka sayılı araç ile çarpışması suretiyle meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, müteakip maddi manevi tazminat istemiyle elde ki davayı açtığı anlaşılmıştır.4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.“Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır.Görülmekte olan davanın yargılaması sırasında; davalı … vekili … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğundan bahisle maluliyet tazminatı talep edildiğini, zararın zorunlu taşıyıcı mali mesuliyet sigortası teminatı kapsamında olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, karayolu zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesinin … Sigorta A.Ş’de olduğunu, talebin öncelikle bu poliçeden karşılanması gerektiğini savunmuştur. Dosya kapsamına göre; davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın taşımacılık yaptığı sırada kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece, davalı … şirketinin konuya ilişkin savunması üzerinde durularak aracın; kaza tarihini kapsayacak şekilde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasının bulunup bulunmadığının her türlü tereddütten uzak bir şekilde belirlenmesi, mevcut olması halinde bu hususta ki kayıt belge ve sözleşmelerin getirtilmesi, bu suretle toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonuca ulaşılması gerekirken bunun yapılmamış olması HMK’nın 353/1-a/6.maddesi kapsamında ki hali oluşturacağından davalı … vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gönderme gerekçesi gözetildiğinde davalının diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerledirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçe uyarınca; 1-)Davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2019 tarih ve 2015/263 Esas 2019/511 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a/6 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-)Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir hüküm kurulmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,-Kaldırma gönderme kararının gerekçesi gözetildiğinde davalının öteki istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,3-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … vekili tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde kendisine İADESİNE,4-)Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-)İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … vekili tarafından yapılan diğer istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına,HMK. nun 353/1-a madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.03/11/2021