Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3376 E. 2022/1149 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3376
KARAR NO: 2022/1149
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2019
NUMARASI: 2017/864 Esas 2019/472 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/05/2017 tarihinde, davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı …’in malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın, …’e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına ve değer kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, davalı hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kazadan sonra müvekkili tarafından ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan inceleme sonucunda 10.388,41 TL+ KDV tespit edildiğini, davalı şirketin tamir bedelini ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.300,00-TL hasar bedeli, 100,00- TL değer kaybı bedeli ve 250,00- TL ekspertiz ücretinin temerrüt tarihi olan 28/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 08.01.2019 tarihli dilekçesi ile değer kaybı talebini toplam 1.900,00-TL, hasar bedeli talebini 12.258,32-TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, davacının faiz başlangıç tarihine ilişkin taleplerinin kabul edilemez olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….Hükme elverişli heyet raporuna göre değer kaybı bedelinin 1.900,00 TL olarak tespit edildiği, 14/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası bakımından, davalı şirkete ait sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü …’in tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Dosyadaki hasarı gösteren resimlerden aracın arkasında bagaj kapağında hasar olduğu ve başkaca da herhangi bir yerinde hasarının bulunmadığı, bu hasarı tamir etmek için … Ltd. Şti. Tarafından düzenlenen 01/06/2017 tarihli faturaya göre, arka tampon, arka tampon ve bağlantıları, plaka lambası, arka sonlandırma sacı, sağ arka lambalar, malzeme cam, işçilik ve yedek parçalardan oluşan KDV dahil toplam 12.258,32 TL’lik bir hasar bedelinin ödendiği, maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı, kaza tespit tutanağı uygulaması / kaza tespit tutanağı detay belgeleri, ekspertiz raporu, kazada maddi hasarlı aracın fotoğrafları ve oluşan hasarlar ve hasarların giderilmesi için yapılan işlemlerin birbiri ile uyumlu ve kadri marufunda oldukları hükme elverişli bilirkişi heyet raporundan anlaşılmış olup Davanın kabulüne 3.300,00 TL hasar bedeline 31/08/2017 (sigorta şirketine 18/08/2017 tarihinde başvurulduğu gözetildiğinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden temerrüt tarihi )tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ve 8.958,32 TL hasar bedeline ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek toplam 12.258,32 TL hasar bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 100,00 TL değer kaybı bedeline 31/08/2017 (sigorta şirketine 18/08/2017 tarihinde başvurulduğu gözetildiğinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden temerrüt tarihi) tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ve 1.800,00 TL değer kaybı bedeline ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi işletilerek toplam 1.900,00 TL değer kaybı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle, 1- Davanın KABULÜNE A-3.300,00-TL hasar bedeline 31/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ve 8.958,32-TL hasar bedeline ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek toplam 12.258,32- TL hasar bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B-100,00-TL değer kaybı bedeline 31/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ve 1.800,00- TL değer kaybı bedeline ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi işletilerek toplam 1.900,00 TL değer kaybı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı … vekili; temlik edilen alacağın sebebe bağlı olması gerektiğini, temlik işleminin dayandığı temel ilişki davacı tarafından ispat edilemediğinden davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, değer kaybı ve hasar belirlemelerinin doğru ve ZMMS Genel şartlarına uygun yapılmadığını, eksik inceleme ile karar verilidğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarından kaynaklanan maddi tazminat ve değer kaybı istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan ve davalı tarafça itiraza uğrayan 27.06.2018 tarihli raporda, davacı aracının hasarlı parçaları ve tutarları tek tek belirtilmemiş, hangi verilerden yararlanıldığı, hasarın nasıl tespit edildiği net bir şekilde açıklanmamış, 21.11.2018 tarihli ek raporda ise hasarın giderimi için yapılan tüm işlemlerin anlamlı olduğu, aracın fotoğrafları, hasar ve ekspertiz raporunun birbiriyle uyumlu olduğunun belirtilmesi ile yetinilmiştir.Yine aynı raporda, her ne kadar araçtaki değer kaybının tespiti, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uygun olarak belirlenmiş ise de, hangi verilerden yararlanıldığına ilişkin belgeler rapora eklenmediği gibi hasar gören aracın modeli 2009 olmasına rağmen 2016 model imiş gibi değerlendirme yapılarak hatalı değer kaybı belirlenmesi yapıldığı anlaşılmıştır. Bu itibarla; eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu durumda yerel mahkemece yapılacak iş; İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek, araç hasarı konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan, davaya konu kaza sebebiyle davacı aracında hasar gören parçalara göre oluşan hasar miktarının ve aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, daha önce kazalı olup olmadığı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının zararının belirlenmesi için ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.(Bknz. Yargıtay 17.HD’nin 2014/20517 Esas, 2017/7126 Karar; 2016/9004 Esas, 2017/3076 Karar sayılı ilamları) Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, kararın HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına; kararın kaldırma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2019 tarih ve 2017/ 864 Esas, 2019/472 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Kararın kaldırma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 4-Davalıdan tahsil edilen peşin harcın istek halinde kendisine iadesine, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, 6-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/09/2022