Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3358 E. 2021/1714 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3358
KARAR NO: 2021/1714
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2016/1142 E. – 2019/332 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkil banka tarafından kredi müşterisi … Ltd. Şti ’ne kullandırılan taşıt kredisi kapsamında … ile … plakalı vasıtaların, davalı … şirketine sigortalandığını, daha sonra … Ltd. Şti’nin bankaya olan taksitlerini ödememesi üzerine, firma hakkında Erzurum …İcra Müdürlüğü’nün …- … Esas sayılı dosyası İle icra takibi başlatıldığını, söz konusu araçlar üzerine yakalama şerhi konulduğunu, firmanın işyerine gidildiğinde araçların bulunamadığını, Susuz Jandarma Komutanlığının 12.05.2014 tarih 0410-1803-13 olay sayılı tutanağı ile söz konusu … ve … plakalı araçların kullanılamaz halde bulunduğunun tutanak altına alındığını, araçların kullanılamaz olmasından doğan zararın sigorta poliçesinden tazmin edilmesi için davalı … şirketine dair müntehin sıfatı ile müracaat edildiğini, ancak sigorta şirketi tarafından hasarın teminat dışı olduğu gerekçesi ile talebin reddedildiğini belirterek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000-TL hasar tazminatının, zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Görev ve zamanaşımı itirazlarını belirterek, davacının alacak isteminin belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığını, delillerin tebliğ edilmediğini, … ve … plakalı vasıtaların … / … ile … / … sayılı poliçeler ile kasko sigortalı bulunduğunu, davacı … tarafından 27.04.2016 tarihinde müvekkile gönderilen ihtarname ile tazminat talebinde bulunulduğunu, müvekkil sigorta şirketi tarafından …-… sayılı hasar dosyaları açıldığını, bu dosyalardan görevlendirilen araştırma görevlisinin düzenlediği raporda, “‘araçların her birinin bulunduğu andaki halleri ile değerinin 50.000-TL civarında olduğu, sağlam olarak piyasa değerinin ise 150.000-TL-160.000 TL aralığında olduğu, … Ltd. Şti. hakkında Kars ilinde yapılan araştırmada şirket yetkilisi …’ın banka kredili araçları parçalayarak, araçları tekrar ihaleden alarak haksız kazanç elde ettiği, … ile yapılan görüşmede araçların icradan ihale ile satılması halinde, araçların ortağı olan şahsa aldırarak bir süre sahte plaka ile Havrak Mevkiinde bulunan şantiyede çalıştıracağı bilgisinin alındığı, araçların kasıtlı olarak parçalandığı, jandarmanın bu şahıslara ait kum ocağında suç üstü baskın yapması neticesinde anlaşıldığı, iki adet savcılık kararı bulunduğu hususlarının açıklandığı, ayrıca da ekspertiz raporun da da poliçe genel şartlan 5.6 Maddesine göre, sigortalı tarafından kasten verilen zararların teminat harici bulunduğu yönünden görüşün yer aldığı, kasko sigortalı araçların sigortalı şirket yetkilileri tarafından parçalandığının kesinleşen savcılık kararı ile sabit olduğunu, bu nedenle davaya konu talebin teminat dışı bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere pert araçlarda, hurda tescil belgesinin sigorta şirketine ibrazı gerektiğini, trafikten çekildiğine dair, kaşeli tescil belgesinin de teslim edilmesi gerektiğini belirterek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletierek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ” Dava konusu araçların dava dışı … Şirketinin şantiyesinde parçalarının sökülmüş ve hareket ettirilemez şekilde bulunduğu Susuz Jandarma Komutanlığı’nın 04/05/2014 tarihli tutanağından anlaşılmaktadır. Dava konusu araçların parçalanıp söküldüğüne ilişkin dava dışı … Şirketinin hukuki yollara başvurduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmamaktadır. Davacı taraf, Kars CBS’nin 2015/5874 Soruşturma, 2016/220 Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karara karşı itiraz dilekçesinde araçların dava dışı borçlu … Şirketinin elinde ve borçluya ait işyerinde parçalanıp söküldüğünü beyan etmiştir. Davacı taraf yine, Erzurum CBS’nin 2014/10138-6 Soruşturma, 2014/5777 Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karara karşı sunduğu 26/09/2014 tarihli itiraz dilekçesinde dava dışı borçluların kötüniyetli olarak araçları parçaladıkları ve sökülen parçaları elden çıkarmaya çalışırken yakalandıklarını beyan etmiştir. Davacı taraf aynı zamanda Erzurum İcra Ceza Mahkemesine sunduğu şikayet dilekçesinde de dava dışı borçlular tarafından araçların sökülüp parçalandığını beyan etmiştir. Dosyadaki tüm deliller değerlendirildiğinde dava konusu araçların maliki olan dava dışı borçlular tarafından sökülüp parçalandığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf da yukarıda bahsedilen dilekçelerinde bu hususu kabul etmiştir. Kasko sigortası Genel Şartlarının A.1 ve A.5.6 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde dava dışı borçlular tarafından araçlara kasten verilen zarar teminat dışında bulunmaktadır.” gerekçesi ile; Davanın REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; şirket yetkilileri hakkında yapılan şikayet üzerine Kars ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verildiği, bu durumda dava konusu zararın üçüncü kişiler tarafından verildiğinin anlaşılması karşısında, poliçe teminatı kapsamında olan zararın ödenmesi talebinin kabulü yerinde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davacı banka tarafından kullandırılan taşıt kredisi kapsamında alınan … ile … plakalı araçlar üzerinde daini mürtehin sıfatı bulanan davacının araçların kullanılamaz hale gelmesinden dolayı genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında davalı … şirketinden zararının tazmini istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının şikayeti üzerine Kars ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından suçun vasıflarının oluşmaması nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, dava konusu zararın üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin tespitin yapılmadığı, Kars ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmalarda dava konusu araçlara zararın borçlular ve şirket ortakları tarafından verildiğinin açıkça belirlendiği, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M: 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 14,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı vekili tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021