Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3357 E. 2021/1713 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3357
KARAR NO: 2021/1713
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2019
NUMARASI: 2017/436 E. – 2019/370 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 08.11.2016 kaza tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın yaya olan davacı …’a çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte … Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava değeri, 18.01.2019 tarihinde davacı vekili tarafından 37.635,39 TL olarak ıslah edilmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının KABULÜNE, 37.635,39 TL’nin 14/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; geçici işgöremezlik zararından sorumlu bulunmadıklarını, davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü …. Yönetmeliği uyarınca belirlenmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 8.11.2016 kaza tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın yaya olan davacı …’a çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. AYM nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu trafik sigortasına ilişkin 90 ve 92. maddelerinde yer alan, “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerini iptal ettiği,iptal kararı içerine göre sigorta şirketlerinin trafik kazalarından doğan tazminat sorumluluğunun öncelikle Karayolları Trafik Kanunu,Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, dolayısıyla trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık ‘Genel Şartlar’ın kural olarak belirleyici olmayacağı, genel Şartlar”ın sadece Karayolları Trafik Kanunu ve Borçlar Kanunu’na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceği, dolayısıyla bu karardan sonra sigorta şirketlerinin tazminat sorumluluğunu azaltan ‘Genel Şartlar’ın birçok hükmünün uygulanamaz hale geldiği görülmüktedir. Bu kapsamda açılan davalarda TBK nın haksız fiile ilişkin hükümleri, KTK kanunu hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtay’ın genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerekecektir. Bu halde Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında 01/06/2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartların ve bu kapsamda genel şartlarla belirlenen “Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği” ile “Engelliler Yönetmeliği”nin uygulanma imkanı kalmadığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, dava konusu kazanın trafik iş kazası niteliğinde bulunmadığı, davalının geçici iş göremezlik zararından sorumluğunun devam ettiği, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gözönünde tutulduğunda, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1/b-1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M: 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 2.570,87-TL harçtan peşin yatırılan 642,71-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 1.928,16-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/11/2021