Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3350 E. 2022/953 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3350
KARAR NO: 2022/953
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2019
NUMARASI: 2016/382 Esas 2019/388 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 31.03.2002 tarihinde müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyri sırasında, yanında yolcu sıfatıyla … otururken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda yolcu …’ın yaralandığnı, …nın müvekkillerine yönelik olarak İstanbul l6. Asliye Hukuk Mahkemesin’de 09/03/2004 tarihinde maluliyet tazminan ile manevi tazminatı davası açtığını, bozma sonrası mahkemenin 2012/14466 Esas, 2013/11805 Karar sayılı kararı ile davanın müvekkilleri aleyhine sonuçlandığını, iş bu davanın davacısı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri tarafından sırasıyla 04.08.2014 tarihinde 25.000,00-TL, 07.01.2016 tarihinde 755.000,00- TL ve en son olarak 36.943,07- TL ödeme yapıldığını, yargılama sırasında husumet yöneltilmeyen aracın trafik ve kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş’ye 22.07.2010 tarihinde iş bu davanın ihbar edildiğini, sigorta şirketinin dava ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya dair talep ve haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 23.250,00- TL tazminatın ödeme tarihi olan 07.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 05.02.2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 31.155,77- TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dileçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın İMMS sigorta poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında kalmak üzere İMMS poliçesinde kombine limit olarak 14.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacının olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”..Tüm dosya ve deliler birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Trafik kazası neticesinde İstanbul 16. AHM’nin 2013/372 Esas 2014/137 Karar sayılı ilamı ile maddi-manevi tazminata hükmedildiği, iş bu dosya davacıları aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile tazminat miktarlarının tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacılar tarafından çeşitli tarihlerde ödemelerin yapılmış olduğu, trafik kazasına karışan … plakalı aracın İMM sigortacısının iş bu dosya davalısı olup İstanbul 16. ATM’de yargılamaya devam ederken 22.07.2010 tarihinde davanın ihbar edilmiş olup temerrüdün 8 iş günü sonrası olan 31.07.2010 tarihinde oluştuğu, davalı her ne kadar İMM sigortalısı olsa da kazaya karışan aynı araç ve sigortalısı için sigorta acentesinin iki farklı poliçe düzenlemiş olduğu, … poliçe no’lu sigorta poliçesinde ihtiyari mali mesuliyet teminatı 14.000,00- TL ve yolcu ölüm/yaralanma ferdi koltuk sigorta teminatının 8.000,00- TL olup toplamda 22.000,00- TL teminat sağladığı, oysa ki … poliçe no’lu sigorta poliçesinin İMM teminatı kişi başı 4.000,00-TL olup ferdi kaza koltuk teminatının mevcut olmadığı, iki farklı poliçe düzenlenmesinin davacıların kusurundan kaynaklanmaması nedeniyle sigortalının yararına düzenlenen poliçenin esas alınması gerektiği, … no’lu poliçeye göre 22.000,00- TL teminat bedeline ek olarak ihbar tarihinden takip tarihine kadar 9.155,77-TL işlemiş faiz bedelinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, takip tarihi itibariyle davacıların ödedikleri bedelden 31.155,77-TL tutarın rücuen tazminini talep edebilecekleri takip tarihi itibariyle bu bedele yasal faiz yürütülebileceği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulduğu”, gerekçesiyle, Davanın KABULÜNE, 31.155,77-TL rücuen tazminatın 07/01/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri: davalı vekili; müvekkili şirket aleyhine poliçe limitleri aşılarak karar verildiğini, iki ayrı poliçe bulunduğu iddiasının doğru olmadığını, … numaralı poliçenin sistem aktarımı sırasında numarasının … olarak değiştiğini, ancak poliçe teminatlarının aynı kaldığını, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden de poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu tutulmaları gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, davacı tarafın ilam uyarınca 3. kişi için ödediği tazminatın aracın davalı kasko ( İMMS_ ferdi kaza) sigortacısından rücuen tazmini istemine ilişkindir.Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; davalı sigorta şirketi nezdinde acente tarafından aynı araç için … numaralı ve … numaralı iki kasko sigorta poliçesi düzenlenmiş olup, bu husus davacıların kusurundan kaynaklanmadığından sigortalının yararına düzenlenen … numaralı poliçenin esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, … numaralı poliçede 14.000,00-TL İMMS teminat limiti ve yolcular için kişi başına 8.000,00-TL ferdi kaza koltuk sigorta limiti bulunmakta olup toplam teminat olarak 22.000,00-TL’den davalının sorumlu tutulmasında da bir hata bulunmamasına, limitin aşılmamış olmasına, iş bu dava rücu davası olup rücuen tahsili istenen ödemeye esas olan mahkeme ilamına konu davada, davanın 22.10.2010 tarihinde davalı sigorta şirketine ihbar edilmiş olmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1/Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/06/2019 tarih ve 2016/ 382 Esas, 2019/388 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2/Alınması gereken 2.128,25-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 532,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.596,15-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3/İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/06/2022