Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3347 E. 2021/1711 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3347
KARAR NO: 2021/1711
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI: 2017/683 E. – 2019/125 K.
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davacıların eşi ve babası …’ın, …’ ın sahibi olduğu … plakalı araç ile dava dışı … plakalı aracın çarpıştığını ve kazada davacıların babası ve eşi …’ın öldüğünü, kazanın … plakalı aracın sürücüsünün kusuruyla meydana geldiğini, davacıların tek destekleri olan baba ve eşin ölümüyle destekten yoksun kaldıklarını belirterek, davacıların zararının belirsiz olduğunu, bu nedenle şimdilik ayrı ayrı 1000’er TL tazminat talep ettiklerini, zarann kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istediklerini belirtmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 E – 2017/6035 K sayılı 29/05/2017 tarihli içtihatında belirlediği üzere desteğin kendi kusurundan kaynaklanan destek zararlarından sigortacının sorumluluğunun bulunmadığı, bu içtihat ve desteğin kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olması nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep haklarının bulunmadığı ” gerekçesi ile; Davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davacıların taleplerinin ZMMS poliçesi kapsamında bulunduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 18/09/2016 kaza tarihinde davacıların desteğinin sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile dava dışı … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıların desteğinin yaşamını yitirdiği, davacıların destekten yoksun kaldıkları ve bu kazada desteğin tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacıların murisinin sürücüsü, davalının ZMMS sigortacısı(poliçe 04/01/2016-04/01/2017) olduğu sigortalı … plaka sayılı araç ile tam kusurlu olarak 18/09/2016 tarihinde yaptığı kazada vefat ettiği, davacıların murisin desteğinden yoksun kaldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekte sınırlıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinin (a) ve (c) bentleri, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde , destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir. Somut olayda; davacının desteğinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile 18/09/2016 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında öldüğü ve tam kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre düzenlenen ve başlangıç tarihi 26/06/2015 olan poliçe şartlarına göre belirlenecektir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesine ve A.5 maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla meydana gelen destek zararları, destekten yoksun kalma teminatı kapsamındadır. Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında, mutlaka ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. Bundan ayrı yine genel şartların A.6 maddesi (d) bendinde; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı tutulduğundan; tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücünün kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında sayılmadığına göre; davacıların destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından davacılar vekilinin başvurusunun “Yargıtay 17.hukuk Dairesi 29/05/2017 gün 2016/14573-2017/6035 sayılı kararı” uyarınca reddi doğru bulunduğundan istinaf talebinin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M: 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 14,90-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/11/2021