Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3286 E. 2019/3521 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3286
KARAR NO : 2019/3521
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
NUMARASI : 2019/27 E., 2019/117 K.
DAVANIN KONUSU : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/09/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 1998 senesinde kurulan akıllı ulaşım sistemleri, donanım ve yazılım üreten, alanında öncü bir tüzel kişilik olduğunu, Kocaeli gibi birçok şehirde ‘elektronik ücret toplama sistemi işletim hizmetleri’ verildiğini, dava dışı …ın Kocaeli İlinde S.S. 5. No’lu İzmit Şehiriçi Minibüs ve Otobüsçüleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifine bağlı olarak … plakalı araç ile havuz sistemi içerisinde faaliyet göstermekte olduğunu, şahsın hakedişlerinin anılan kooperatiften gelen ödeme listelerine uygun olarak …bank’ta bulunan hesabına ödendiğini, söz konusu araca ilişkin son hakedişin 26/09/2018 tarihli olduğunu, bu tarih de dahil olmak üzere hakediş bedellerinin tamamının…bank hesabına ödendiğini, dava dışı borçlunun müvekkili şirkette hiçbir alacağı bulunmadığını, ancak Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden haciz ihbarnameleri gönderilerek müvekkili nezdinde bulunan alacakların icra dosyasına ödenmesinin talep edildiğini, bu çerçevede birinci haciz ihbarnamesinin 15/10/2018 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesinin 30/11/2018 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 04/01/2019 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, ancak tebliğ alınan haciz ihbarnameleri müvekkilinin merkez muhasebe ve yönetim birimleri tarafından değerlendirilmediği için, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz edilmesinin mümkün olmadığını, İİK’nın 89/3 fıkrası kapsamında yasal süresi içerisinde menfi tespit davası açtıklarını beyanla; müvekkilinin davalıya ve dava dışı icra takip borçlusuna borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının ara buluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığının açıkça anlaşılması nedeniyle, Arabulucuk Kanununun 18/A-2. maddesi ile HMK’nun 115/2. maddesi hükmü gereğince, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; menfi tespit talepli davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesi olmadığı, TTK 5/A maddesi gereğince arabulucuya başvurma zorunluluğu bulunmadığı, mahkemece verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava; İİK’nın 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nın 3 ve 4. maddelerinde ticari iş ve davaların hangileri olduğu belirtildikten sonra 5. maddesinde de bu davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir.
Somut olayda davacı vekilince davalı …’nın dava dışı …. hakkında başlatmış olduğu icra takip dosyasında …’ın davacı şirketten olan alacakları nedeniyle davacı şirkete haciz ihbarnameleri gönderildiği, bu haciz ihbarnamelerine cevap verilmemesi nedeniyle davacı şirketin borçlu konumuna düştüğü, ancak davacı şirketin icra takip borçlusu …’a herhangi bir borcu bulunmadığı ileri sürülerek İİK 89/3. maddesi gereğince dava açılmış olup, davacı şirket ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Bu anlamda uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlık değil takip hukukundan kaynaklanmakta olup, İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleridir(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2016 tarih ve 2015/15365 E., 2016/3253 K. Sayılı kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/04/2016 tarih ve 2016/3568 E., 2016/6425 K. Sayılı kararı).
Mahkemece, göreve ilişkin dava şartı re’sen gözönünde bulundurularak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a/3 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın görevsizlik kararı verilmek üzere Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun gerekçede açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE,
4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.26/09/2019