Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3265 E. 2022/951 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3265
KARAR NO: 2022/951
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2015/1008 Esas 2019/543 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili yayanın 20.10.2014 tarihinde … sevk ve idaresindeki, … sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç ile … sigorta şirketine sigortalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sebep olduğu kaza sonucu yaralandığını, sakat kaldığını, iş gücü kaybına ve gelir kaybına uğradığını; kazada müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, kaza sebebiyle Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/1309 E. sayılı dosyasından ceza takibatı yapıldığını ileri süererek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00- TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi olmaması halinde, mevduata uygulanan en yüksek faizi, olmaması halinde yasal faizi ile birlikte davalılardan kusur durumları, Sigorta Poliçeleri Yönetmelik ve Mevzuat Sorumlulukları dahilinde olmak üzere tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 16/01/2019 tarihli dilekçesi ile talebini davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 18.715,05 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen 06 SBS 95 plaka sayılı aracın müvekkili şirketin nezdinde ZMMS poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, bu poliçede kişi başına sakatlık ve ölüm teminatının 268.000,00-TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın trafik sigortacısı olduklarını, kusur oranında ve limit kadar sorumlu olduklarını, dosyada taleplerin karşılanması için davacının zararının ve kendi kusurlarının açık biçimde ortaya konması gerektiğini, aktüerya hesap raporu alınmasını, hatır taşımacılığı durumunun da belirlenmesi gerektiğini, faizin yasal olması gerektiğini dava öncesi kendilerine müracaat edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davacı vekili 16/01/2019 tarihli dilekçesi ile; davalarının 2.000,00- TL’lik kısmının davalı … Sigorta A.Ş.’ye yönelik olduğunu, bu davalıyla sulh olduklarından dolayı davalarının … Sigorta yönünden konusuz kaldığını, … Sigorta A.Ş.yönünden açmış oldukları davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 11/02/2019 tarihli dilekçesi ile, davacı tarafından müvekkili şirketten talep edilen maddi tazminat ve buna bağlı tüm faiz, feriler, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı vekiline ödendiğini, dava konusu anlaşmazlığın davacı vekili ile yapılan protokol ile alınan ihbarname doğrultusunda sulh yoluyla çözümlendiğini, davacı vekilinin müvekkili şirket lehine davadan feragat etmesi halinde davayla ilgili olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti adı altında herhangi bir ücret taleplerinin olmayacağını beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”…Dosya içerisindeki ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda; kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %30, … plakalı araç sürücüsünün %30, davacının ise %40 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği görülmüş, dosya aktüer bilirkişiye verilerek, tespit edilen kusur oranları ve maluliyet raporuna göre zarar hesabı yaptırılmış, alınan raporda; davacının kalıcı maluliyet zararının toplam 84.924,77 TL olduğu, geçici maluliyet zararının ise 2.819,77- TL olduğu, kusur oranına göre davacının davalılardan ayrı ayrı geçici maluliyet için 845,93 TL, kalıcı maluliyet için 17.869,12 TL talep edebileceğinin rapor edildiği, davacı vekilinin davalı … Sigorta ile yapılan ödeme nedeniyle sulh olduklarından ve dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettiği görülmüş, davacının davalı … Sigorta yönünden davasının konusuz kalış olması nedeniyle hüküm oluşturulmasına yer olmadığına kararı verilmiş, düzenlenen bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, bilimsel ve denetime açık olması nedeniyle davacının meydana gelen kaza ve bu kazada oluşan geçici ve kalıcı maluliyeti ve kusur oranları itibariyle davalı … Sigorta’dan talep edeceği geçici ve kalıcı maluliyet zararının 18.715,05-TL olduğu sonucuna varılarak, tarafların karşılıklı sulh olduklarını bildirdikleri, tarafların sulh sebebiyle yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı, bu nedenle sulhe göre karar verilmesini istedikleri anlaşıldığından, davacının davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış olduğu davanın konusuz kalmış olması nedeniyle hüküm oluşturulmasına yer olmadığına, davacının davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açmış olduğu davanın kabulüne, 18.715,05- TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle, 1-Davacının davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış olduğu davanın konusuz kalmış olması nedeniyle HÜKÜM OLUŞTURULMASINA YER OLMADIĞINA, 2-Davacının davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açmış olduğu davanın KABULÜNE, 18.715,05-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … (…) Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … (…) Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı … (…) Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ev hanımı olup aktif dönemde AGİ dahil asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmadığı halde yerel mahkemece talep aşılarak geçici iş göremezlik tazminatına da karar verilmesinin hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatından müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı yönetmelik hükümlerine göre belirlendiğini, davacının bedel artırım dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Kazada yaralanan davacı …’nin kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı, ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece, hükme esas alınan aktüer raporunda davacı …’nin ev hanımı olduğu ve asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Söz konusu zararın hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı ev hanımı olan destekten dolayı uğranılan zararın hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır. Buna göre; kazada yaralanan davacı …’nin ev hanımı olması göz önüne alınarak, zarara ilişkin gelirinin AGİ’siz net asgari ücret üzerinden yapılması ve aktif-pasif devre ayrımı yapılmaksızın tüm hesap süresi pasif devre kabul edilerek AGİ’siz net asgari ücret üzerinden hesap yapılarak sonuca ulaşılması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. ( Bknz. Yargıtay 17. HD’nin 2016/15183 Esas,2019/7030 Karar sayılı ilamı) Bu halde yerel mahkemece yapılacak iş, diğer husular aynı kalmak üzere, yeni bir hesaplama yapılmaksızın, davacının aktif dönem zarar hesabında da ( pasif dönem zarar hesabında olduğu gibi) AGİ hariç asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmak üzere, aynı bilirkişiden ek rapor alınarak, kazanılmış haklara halel gelmemek kaydıyla sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile HMK 353/1.a.6. Maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, kararın kaldırma sebep ve şekline göre davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarih ve 2015/1008 Esas, 2019/543 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Kararın kaldırma sebep ve şekline göre davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … (…) Sigorta AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … (…) Sigorta AŞ tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, 6-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/06/2022