Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3261 E. 2022/1308 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3261
KARAR NO: 2022/1308
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2019
NUMARASI: 2018/66 Esas – 2019/576 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Ölüm Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Maddi Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava açan dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 9.9.2015 tarihinde, Erzurum, Tortum İlçesi, … Mahallesi istikametinden … istikametine seyir halinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, aracın … Sigorta A.Ş.’ye 20.3.2015 başlangıç tarihli poliçe ile Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, davalı şirkete yaptıkları tazminat talebine ilişkin başvurunun reddedildiğini, meydana gelen kazada davacıların desteğini kaybettiklerini ve destekten yoksun kaldıklarını, davacıların destekten yoksun kalma zararlarından davalı ZMM sigortacısının sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak şartıyla; davacı … için 1.000,00-TL maddi tazminat(destekten yoksun kalma) ile davacı … için 7.500,00-TL , … için 7.500,00- TL, … İçin 7.500- TL ve … için 7.500-TL şer tazminat olmak üzere ceman 30.000 TL Ferdi Kaza Sigortası teminatı nedeniyle tazminatın olay tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Sigorta A.Ş.’nin tüm branşlardaki ruhsatlarının Hazine Müsteşarlığı’nca iptal edildiğini ve yönetiminin …’na devredildiğini, müvekkil şirketin işbu dava tarihi itibarıyla Türkiye genelindeki tüm acente ve bölge müdürlüklerinin kapatıldığını, başkaca bir şubesinin ya da acentesinin olmadığını, şirket merkezinin İstanbul’da olduğunu, davacı vekilinin iddiasının bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların tazminat taleplerinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “09/09/2015 günü meydana gelen trafik kazasında, davacının eşi müteveffa sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile seyir halindeyken yolun virajlı olduğu ve aracın hızının azaltmadığından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek aracı stabilize alana kaptırmasıyla yolun sağında bulunan dik yamaçtan devrilerek uçuruma yuvarlanması sonucu kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda müteveffa sürücünün tamamen kusurlu olduğu, kazayı etki eden başka faktörün bulunmadığı, davacılar vekili her ne kadar davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatı ile değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını, ölüm nedeni ile doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki mütevefanın kusurunun davacılara yansıtılamayacağını iddia etmiş ise de, yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmasının mümkün olmadığı, zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişinin sonuçlarına da kendisinin katlanması gerektiği, nasıl ki desteğin ölümü sebebi ile meydana gelen zararın yansıma yolu ile destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin kusurlu davranışlarının da aynı şekilde destek görenlere yansıyacağının kabul edilmesi gerektiği, bu itibarla davacıların desteği …’in kusuru ile meydana gelen trafik kazasında desteğin ölümü sebebi ile meydana gelen zarardan davalı … şirketinin sorumluluğu bulunmadığı, diğer yandan Ferdi Kaza Sigortası kapsamında maddi tazminat talep edilmekte ise de … plakalı araca ait düzenlenmiş Ferdi Kaza Koltuk Sigortası poliçesi mevcut olmadığı ve buna göre, düzenlenen poliçe türünden davacıların maddi tazminat talep edebilmelerinin mümkün olmadığı” görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf sebepleri;Bilirkişiden alınan raporun dikkate alınmadığı ve gerekçesinin kararda gösterilmediği, 24.12.2018 tarihli bilirkişi raporunun J bendi a fırkasında ve L bendi b fıkrasında ve sonuç kısmının 1. ve 2. maddelerinde, davacı … lehine destekten yoksun kalma tazminatının davalı … tarafından ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin açıkça belirtildiği, mahkemenin kararının; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şarlarından bahsetmek sureti ile sigortalının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin sigorta tazminatı kapsamı dışında bırakıldığını belirten Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesine eklenen hükmünden yola çıkarak verildiği, vefat eden …’in kullandığı … plakalı aracın 20.03.2015-20.03.2016 tarihleri arasında geçerli olan sigorta poliçesine göre davalı … tarafından sigortalandığı, Trafik Sigortası Genel Şartları’nın 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu nedenle poliçenin başlangıç tarihine göre 01.06.2015 tarihli zorunlu şartların uygulanamayacağı, tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ilk derece mahkemesinin vekalet ücretine ilişkin kararının da hatalı olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemenin davanın reddedilmesi nedeniyle davalı taraf lehine karar verdiği vekalet ücretinin her bir davacı için reddedilen tazminat miktarı doğrultusunda ayrı ayrı karşı vekalet ücretine karar vermesi gerektiği, davada ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu, tek bir vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği, hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı, istinaf nedenleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;Dava; trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı istemine ilişkindir.Somut olayda davalı … tarafından düzenlenen ZMMS poliçesinin teminat başlangıç ve bitiş tarihleri 20/03/2015-20/03/2016 tarihleri olup, desteğin vefatı ile sonuçlanan kaza 09/09/2015 tarihinde ZMMS poliçesinin teminat süresi içerisinde meydana gelmiştir.Az yukarıda da belirtildiği üzere, görülmekte olan davada talebin dayanağını oluşturan kaza, 09/09/2015 tarihinde meydana gelmiş olup; kaza tarihi ve poliçenin başlangıç tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve HGK kararları ile Yargıtay özel dairesinin yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü-işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm; destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı, araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişilerin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu hususunda (-Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 16/04/2019 gün 2016/10995 Esas-2019/4807 Karar sayılı emsal içtihadından görüleceği üzere-) duraksamamak gerekir. Bu durumda mahkemece, talebin sigorta şirketinin sorumluluğu kapsamında kaldığının gözardı edilmesi sonucunda, eldeki davada kaza ve poliçenin başlangıç tarihi itibariyle uygulanması yasal olarak olanaklı olmayan 14/05/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının teminat dışında kalan halleri düzenleyen 6. maddesi kapsamında destekten yoksun kalma maddi tazminatına hükmedilmesine ilişkin koşulların mevcut olmadığının değerlendirilmesi sonucunda, yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bu durum HMK.m.353/1-a/6 kapsamındaki hali oluşturacağından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde yargılama yapılarak yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
K A R A R/ Gerekçe uyarınca, 1/Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü uyarınca kaldırılmasına,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan harcın istek halinde iadesine,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a/6 hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.13/10/2022