Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3260 E. 2022/962 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3260
KARAR NO : 2022/962
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2019
NUMARASI : 2017/590 Esas 2019/478 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.03.2017 tarihinde müvekkili …. plakalı motosikleti ile D/955-13 Devlet Karayolu üzerinde Mardin İlinden Nusaybin İlçesine seyir halindeyken plakasını alamadığı bir kamyonun kendisine çarptığını ve yaralanmasına sebebiyet verdiğini, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/2884 soruşturma numaralı dosyası ile “taksirle yaralanma” suçundan soruşturma başlatılmışsa da, 2017/2308 sayılı karan ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren araç ve sigorta şirketinin tespit edilemediğini, bu nedenle zaran Güvence Hesabının karşılamak zorunda olduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydıyla 3.200,00-TL kalıcı iş göremezlik ve 100.00-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.300.00-TL maddi tazminatın davalı Güvence Hesabına başvuru tarihi olan 15.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 27/12/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini sürekli iş göremezlik tazminatı için 77.373,95-TL ve geçici iş göremezlik tazminatı için 3.931,59 TL olmak üzere toplam 81.305,54-TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Güvence Hesabına yapılan başvuru üzerine, 140604 sayılı hasar dosyasının oluşturulduğunu, davacı tarafından sunulan belgelerden kazanın nasıl meydan geldiğinin anlaşılmadığı, müvekkil kurum tarafından trafik kusur uzmanı ….’dan kusur oranına ilişkin raporu alındığı, söz konusu rapor göre, … plakalı motosiklet sürücüsü zarar gören … nin % 100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, kaza tarihi dikkate alındığında kesin ve tam rapor alınabilmesi için tedavi sürecinin bitmesi ve en azından kaza tarihi üzerinden 1 yıl geçmesi gerektiğini, kazanın üzerinden henüz 1 yıl geçmediğini, müvekkil şirketin geçici iş görememezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….. Davacının malül kalmasına sebep olan araç ve sürücüsünün kimliğinin meçhul olduğu hususu sabittir. Dava konusu talep iş görememezlik tazminatı talebine ilişkin olması nedeni ile bedensel zarar kapsamındadır. Davacının 5684 sayılı sigortacılık Kanununun 14. Ve Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9. Maddeleri uyarınca güvence Hesabına başvuru şartlarının oluştuğu, dava konusu olayda söz konusu olan zorunlu poliçe karayolları zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi olduğu, Kaza tarihi itibari ile hazine müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMMS poliçe limitleri sakatlık halinde şahıs başına 330.000,00 -TL ‘ olduğu, davacının nihai ve gerçek maddi zararının 81.305,54- TL hesaplandığı, 330.000,00 -TL tutarındaki teminat limitinin altında kaldığı, temerrüt başlangıç tarihi dava tarihi olduğu anlaşıldığından 28/11/2018 günlü bilirkişi raporu davacının maluliyet nedeni ile nihai ve gerçek zararını hükme esas alınacak şekilde hesapladığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği”, gerekçesiyle, Davanın kabulü ile 77.373,95-TL sürekli, 3.931,59-TL geçici maluliyet tazminatının 20/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, , karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle başvuru şartının yerine getirilmediğini, plakası tespit dilemeyen araçların ispatının somut delillere dayanması gerektiğini, kusur raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacının kimlik bilgilerinin net olarak tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatında müvekkili kurumun sorunluluğu bulunmadığını, davacının ehliyetsiz araç kullandığını ve kolluk vs gibi koruyucu ekipmanlar kullanmadan araç kullandığından kendi yaralanmasında müterafik kusuru olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosya kapsamından davacı tarafça davadan önce davalı Güvence Hesabı’na 15.05.2017 tarihinde başvurulduğu, davalı Gücence Hesabı’nca davacıya bu süreçte herhangi bir ödeme yapılmadığı sabit olup, 15 günlük yasal süre geçtikten sonra iş bu davanın açılmış olmasına; somut olayda kusur hususunda çelişki bulunmayıp 26.11.2018 tarihli rapordaki kusur belirlemesinin somut olayın özelliklerine ve kazanın meydana geliş biçimine uygun olmasına; yerleşik Yargıtay içtihatları ve ZMMS Genel Şartları gereğince davalı Güvence Hesabı’nın geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmasına; Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/2884 sayılı soruşturma dosyası, hastane evrakları, kolluk ifade tutanakları, ATK raporu hep birlikte değerlendirildiğinde plakası tespit edilemeyen aracın dava konusu kazaya sebep olduğunun anlaşılmasına, davacı TC kimlik numarasına sahip olup kimliği hususunda bir belirsizlik bulunmamasına ve davacı sürücü olup ehliyetsiz araç kullanmasının kendi yaralanmasında müterafik kusur teşkil etmemesine göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle;
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/05/2019 tarih ve 2017/590 Esas, 2019/478 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 5.553,98-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 1.344,09-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.209,89 -TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/06/2022