Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3245 E. 2022/956 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3245
KARAR NO: 2022/956
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/04/2019
NUMARASI: 2017/1125 Esas 2019/450 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.08.2017 tarihinde müvekkilinin … Mah. … Cad.’sinde tanker ile yolları yıkadığı esnada, arkasında park halinde bulunan ve plakası tespit edilmeyen aracın aniden hareket ederek davacıya çarptığını ve kaza sebebiyle ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücüsü tespit edilememiş olan araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davacının uğramış olduğu zararın tazmini için davalı …’na 19/11/2017 tarihinde başvurulduğunu, davalının 07/12/2017 tarihinde başvuruya olumsuz olarak cevap verdiğini, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın yol açtığı maddi zararın … tarafından poliçe limitleri dahilinde karşılanması gerektiğini ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin sürekli iş göremezliği için 100,00- TL ve geçici iş göremezliği için 100,00- TL olmak üzere toplamda 200,00- TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 22/03/2019 tarihli dilekçesi ile talebini toplam 53.938,61- TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili müvekkili kuruma geçerli bir başvuru yapılmadığını, müvekkili kurumun sorumluluğun belirlenmesi için kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumu ile ilgili Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden özürlü sağlık raporunun alınması gerektiğini, kaza tarihi itibariyle yürürlükteki mevzuat gereği TRH 2010 yaşam tablosu kullanılması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat tutarının mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….dosya kapsamında bulunan Kırklareli Cumhuriyet Savcılığı’nın 2017/11440 soruşturma numaralı soruşturma evrakı, hasar dosyası, aldırılan maluliyet raporundan davacının 1708/2017 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın çarpması nedeniyle yaralandığı, davacının aldırılan maluliyet raporunda %8 bedensel özürünün bulunduğu ve geçici maluliyetinin 9 ay olduğunun rapor edilmiş olduğu görülmüş, dosya kusur ve aktüer bilirkişiye verilip, inceleme yaptırılmış, aldırılan raporda; plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu davacının vücudundaki maluliyet oranına göre talep edebileceği geçici ve kalıcı maluliyet zararının 53.938,61-TL olduğu rapor edilmiş, düzenlenen raporun dosyadaki deliller ile uyumlu, denetime açık olduğu, kabul edildiği.” gerekçesiyle, Davacının davasının KABULÜNE, 53.938,61 TL’nin 08/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili; başvuru şartının yerine getirilmediğini, plakası tespit edilemeyen aracın kazaya karıştığının somut delilerle ispat edilmediğini, kusur durumuna ilişkin çelişki giderilmeden hüküm verildiğini, geçici iş göremezlik zararından müvekkili kurumun sorumluluğu bulunmadığını, faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosya kapsamından davacı tarafça davadan önce davalı …’na 29.11.2017 tarihinde başvurulduğu, davalı …’nca davacıya bu süreçte herhangi bir ödeme yapılmadığı sabit olup, 15 günlük yasal süre geçtikten sonra iş bu davanın açılmış olmasına; somut olayda kusur hususunda çelişki bulunmayıp 15.03.2019 tarihli rapordaki kusur belirlemesinin somut olayın özelliklerine ve kazanın meydana geliş biçimine uygun olmasına; yerleşik Yargıtay içtihatları ve ZMMS Genel Şartları gereğince davalı …’nın geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmasına; Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/ 11440 sayılı soruşturma dosyası, hastane evrakları, kolluk ifade tutanakları hep birlikte değerlendirildiğinde plakası tespit edilemeyen aracın dava konusu kazaya sebep olduğunun anlaşılmasına ve davalı …’na başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 11.12.2017 tarihinde temerrüd gerçekleşmiş olmakla faiz başlangıç tarihinin belirlenmesinde yerel mahkemece bir hata yapılmamış olmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/04/2019 tarih ve 2017/ 1125 Esas, 2019/450 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.684,55-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 876,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.807,82-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/06/2022