Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3241 E. 2019/3470 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3241
KARAR NO : 2019/3470
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2018
NUMARASI : 2015/1199 E.-2018/462 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/09/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili asıl dava ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan davalılardan … işleteni diğer davalının da sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucunda 01/09/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vekil edenlerinin oğlu ve kardeşi olan … hayatını kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) davacı anne ve baba için 2.500,00-TL maddi destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, ayrıca davacı anne ve baba için her biri için ayrı ayrı 50.000,00-TL, davacı kardeşler … ve … için ayrı ayrı 25.000,00-TL ve birleşen davanın davacısı olan kardeş … için de 50.000,00-TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden tahsiline karar verilmesini istemiş, 07/09/2017 günlü talep arttırım dilekçesi ile de, maddi tazminata ilişkin toplam istek miktarını 124.649,65-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalılardan … 08/05/2018 günlü oturumda davadan haberdar olmadığını, ıslah dilekçesi ve bilirkişi raporunun kendisine tebliğ edilmediğini, beyanda bulunmak ve avukat tutmak için kendisine mehil verilmesini istediğini bildirmiştir.Diğer davalılar vekilleri ise cevaplarında özetle, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın konusunu oluşturan kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü davalı … %60 oranında, müteveffa … ise %40 oranında kusurlu olduğu, SGK’ca davalı tarafa rücua tabi bir ödeme yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı görüşünden hareketle, hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda;-Davacı … için 67.899,05 TL, Davacı … İçin 56.750,60 TL maddi tazminatın davalılar … ve … 01/09/2013 tarihinden, davalı sigorta şirketi bakımından ise, 09/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırılmasına;-Davacı … için takdiren 10.000,00 TL Davacı … için takdiren 10.000,00 TL Davacı … için takdiren 5.000,00 TL Davacı … takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … kaza tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine,-Birleşen İstanbul Anadolu 6 asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/794 esas sayılı dosyasında davacı … için takdiren 3.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 01/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.Karara karşı, tüm taraflarca ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğuna ilişkindir.Davalı … A.Ş.vekilinin istinaf nedenleri; tazminat hesaplamasında kullanılan gelirin hatalı olduğu, ayrıca müteveffa kask takmadığı halde, belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamasının da doğru bulunmadığı hususlarına ilişkindir.Davalı … vekilinin istinaf nedenleri; hükme esas alınan kusur bilirkişisi raporunun geçersiz olduğu, gelirin yanlış belirlendiği, kask takmama nedeniyle mütreafik kusur indirimine yapılmamasının hatalı olduğu ve kabule göre de, reddedilen miktarlar üzerinden tarafları yararına hükmedilen vekalet ücretinin eksik belirlendiği hususlarına yöneliktir.Davalı … istinaf nedenleri ise; hazır bulunduğu duruşma oturumuna kadar, davadan usulüne uygun şekilde haberdar edilmemesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığı, hükem esas alınan raporlara itiraz edemediği, kaldı ki, kusur raporunun geçersiz olduğu, kazanın oluşumda kask takmayan ve ehliyeti bulunmadığı belirlenen müteveffanın tam kusurlu sayılması gerekirken sadece, %40 oranında kusurlu sayılmasının kabul edilemeyeceği, ayrıca müteveffa İmam Hatip Lisesinde okuyor diye gelirinin asgari ücret üzerinde kabul edilmesinin de doğru olmadığı hususlarına yöneliktir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.1-Görülmekte olan davada maddi tazminat isteğinin nedeni, destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan zararın giderilmesi isteğine dayanmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı,destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır.Bu durumda desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru şekilde tespiti bakımından temel ögelerden biridir.Dosya kapsamından, davacıların desteği olan … kaza tarihinde Gözcübaba Anadolu İmam Hatip Lisesi 12.sınıf öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda imam hatip lisesi 12.sınıfında öğrenci olan desteğin kazanın meydana geldiği 2013 yılında mezun olacağı, Diyanet İşleri Başkanlığının 28/06/2016 tarihli cevabı yazısında 15/06/2016 tarihi itibariyle bekar bir imamın aylık net gelirin 2.391,69-TL olduğunun bildirildiği, bu gelirin asgari net ücretin 1.838 katına isabet edeceği, dolayısıyla zarar hesaplamasında kullanılacak gelirin asgari ücretin 1.838 katı olması gerektiğinden hareketle, 2013 yılından itibaren hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa, Diyanet İşleri Başkanlığının cevabı yazısına ekli aylık net maaş bilgileri, Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan kamu görevlisi niteliğindeki kişilere ilişkin bulunmaktadır. Ülkemizde kamu görevlisi olmak için yapılması gereken işlemler, yaş, askerlik durumu, sınavlar, sınavlardaki başarı durumu gibi pek çok kıstas gözetildiğinde, imam hatip lisesi mezunu olan bir kişinin mezun olur olmaz kamu görevlisi olması ve belirtilen ücretlerle işe başlaması mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece müteveffanın mezun olduğunda, mezun olduğu bölümle ilgili olarak ne kadar süre sonra iş bulabileceği ve bulabileceği bu işle ilgili olarak ne kadar gelir elde edebileceği, bu gelirin asgari ücretin üzerinde olup olamayacağı, ilgili kurum ve kuruluşlardan sorulmalı, gerekirse bu konuda uzman bir bilirkişinin de görüşüne başvurulduktan sonra, gelirin belirlenmesi ve ondan sonra destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerekirken, açıklandığı şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan müteveffanın mezun olur olmaz asgari ücretin 1.838 katı gelire sahip olacağı varsayımından hareketle düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınması yerinde değildir.2-Bundan ayrı, davalı taraf yargılama sırasında müteveffa motosiklet sürücüsü … kask takmadığını ileri sürerek, müterafik kusur indirimi talebinde bulunmuştur.Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan, TBK’nın 52.maddesinde zarar gören tarafın, zarara razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut, tazminat hükümlüsü durumunu ağırlaştırdığı hallerde hakimin, tazminatı indirebileceği ya da tamamen kaldırabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, … ölüm nedeni 23/12/2013 günlü ATK otopsi raporunda, “künt kafa travmasına bağlı kafatası kırığı ile beyin kanaması, beyin doku harabiyeti…” olarak belirtilmiştir.Bu durumda, mahkemece, davacıların desteği … kaza anında kask takıp takmadığının araştırılması, kask takmaksızın motosiklete bindiği sonucuna varılması halinde, bu durumun zararın doğmasında ya da artmasında etkili bir husus olup olmadığının irdelenmesi ve sonucuna göre, TBK’nun 52.maddesi uyarınca, tazminata makul oranda hakkaniyete uygun indiriminin gerekip gerekmediğinin hükümde tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar ve savunma hakkında, herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verilmesi isabetsizdir.Az yukarıda bentler halinde açıklanan şekilde, inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması hali, HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında, davalı tarafın delillerinin hiç toplanılmaması veya değerlendirilmemesi halini oluşturacağından, davalıların bu yönlere ilişen istinaf isteklerinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; kaldırma gönderme gerekçesi dikkate alındığında, davalıların diğer davacıların ise tüm istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalılar tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma- gönderme gerekçesi gözetildiğinde davacıların tüm, davalıların ise diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıların istinaf itirazları değerlendirilmediğinden davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harçları ile istinaf başvuru harçlarının talepleri halinde kendilerine İADESİNE,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından ayrı ayrı peşin olarak yatırıldığı anlaşılan nispi istinaf karar ve ilam harçlarının talepleri halinde yatıran davalı ilgiliye İADESİNE,5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar ve davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK.m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.19/09/2019.