Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3216 E. 2022/954 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3216
KARAR NO: 2022/954
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2019
NUMARASI: 2016/733 Esas 2019/421Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;11.05.2009 tarihinde müteveffa … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı traktör ile tarla sürdüğü esnada traktörün ters dönmesi neticesinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, davaya konu iş bu kaza neticesinde müvekkili davacıların desteği …’ın vefat ettiğini, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle sigortası bulunmadığını, meydana gelen kaza sebebi ile vefat eden …’ın desteğinden eşi … ve çocukları …, … ve …’ın yoksun kaldığını, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatıyla dava açtıklarını ileri sürerek şimdilik müvekkili davacı … için 3.000,00-TL, müvekkili davacı … için 3.000,00-TL, müvekkili davacı … için 3.000,00-TL ve müvekkili davacı … için 3.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsili ile müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 30.01.2019 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini davacı eş … için 98.989,98-TL, davacı … için 18.468,17-TL, davacı … için 10.017,22-TL ve davacı … için 22.524,63-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre sürücü tarafından ileri sürülen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”… 22.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda, … plaka numaralı traktör sürücüsü olan müteveffa …’ın %100 oranında kusurlu bulunduğu, olay tarihinde geçerli 150.000,00-TL’lik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Teminat Limiti ile sınırlı olarak; müteveffanın eşi …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 98.989.98-TL olduğu, Müteveffanın oğlu …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 18.468.17-TL olduğu, Müteveffanın oğlu …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 22.524.63-TL olduğu, Müteveffanın kızı …’ın destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 10.017,22-TL olduğu belirlenmiştir. Islah doğrultusunda davanın kabulü gerektiği ”, gerekçesiyle, Davanın Kabulü ile davacı eş … için 98.989,98 TL, çocukları … için 18.468,17-TL, … için 22.524,63-TL, … için 10.017,22-TL olmak üzere toplam 150.000,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 01.07.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın tarlada meydana geldiğini, kara yolunda meydana gelmediğini, müteveffa …’ın anne ve babasının sağ olup olmadığının ve onlara pay ayrılmasının gerekip gerekmediğinin mahkemece araştırılmadığını, erkek çocukları için 18 yaş ikmaline kadar hesaplama yapılması gerekirken 22 yaş ikmaline kadar destek hesabı yapıldığını, davacı eşin kaza tarihindeki değil rapor tarihindeki yaşına göre yeniden evlenme ihtimali oranının belirlenmesinin doğru olmadığını, hatalı bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, müvekkili kurum tarafından davacılara ödeme yapılırsa müteveffa sürücünün mirasçılarına rücu edilecek olup bu halde alacaklı ve borçlu sıfatı davacılarda birleşeceğinden kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; somut olaya konu kaza 01.06.2015 tarihinden önce eski ZMMS Genel Şartları zamanında meydana gelmiş olmakla davacıların zarar gören 3. kişi sıfatı ile iş bu davayı açmış olmalarına; davalı tarafça tebliğe rağmen bilirkişi raporuna ve ıslaha itiraz edilmemiş olup bu durumun davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmiş olmasına; aktüer raporunda hesaplama konusunda bir hatanın tespit edilmemiş olmasına; dava konusu kaza her ne kadar tarlada meydana gelmiş ise de dosya kapsamındaki kaza tespit tutanağı ve krokisine göre tarlanın stabilize köy yolu ile bağlantısı bulunduğundan, kazanın meydana geldiği yerin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince karayolu sayılan yerlerden olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2019 tarih ve 2016/733 Esas, 2019/421 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 10.246,50-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 2.561,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,85-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/06/2022