Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3166 E. 2022/910 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3166
KARAR NO: 2022/910
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2015/155 Esas 2019/510 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yurtdışında kayıtlı olan … plakalı aracın, 01.09.2009 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresinde, Ezine şehir merkezinden Çanakkale istikametine seyir halinde iken müvekkili … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı, yaralanmak trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin yaralanarak sürekli sakat kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili için 3.000,00-TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tashsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 16.10.2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 164.824,26-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza ile ilgili Ezine Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/1180 numaralı soruşturmanın ve açılmış ceza dosyasının neticesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu kaza konucu maluliyet oranının, iyileşme sürecinin ve illiyet bağının Adli Tıp kurumu tarafından belirlenmesi ve maluliyet söz konusu ise aktüer bilirkişi tarafından hesap yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….Huzurdaki davada Yurtdışında kayıtlı olan … plakalı aracın, 01.09.2009 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresinde, Ezine şehir merkezinden Çanakkale istikametine seyir halinde iken davacı … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı, yaralanmak trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır. Oluşan bu kazada kazaya karışan araç sürücülerinin Adli Tıp Trafik Şubesince … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’ in kusursuz olduğu belirlenmiştir. Ayrıca davacı sürücü …’ in yine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas dairesinden alınan raporunda Meslekte kazanma gücünden azalma oranının E cetveline göre % 20,2 olduğu, Geçici işgöremez ve %100 malul sayılan sürenin (9) ay olduğu belirlenmiştir. Mahkememizce davacının kaza nedeniyle kaldığı mağluliyet oranı, kazadaki sürücülerin kusur oranları dikkate alınarak Aktüer hesaplaması yapılmak üzere dosya bilirkişiye verilmiş olup, bilirkişice mahkememizcede hüküm vermeye yeterli rapor düzenlenerek dosyamıza sunulmuştur. Bu hesaplamalara göre davacının geçici işgöremezlik maddi zararının 5.068,77-TL, işgöremezlik maddi zararının 159.755,26-TL olduğu belirlenmiştir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt dava ile oluşmuştur. Bu durumda temerrüt başlangıcının 09.02.2015 dava tarihi olduğu kanaatine varılmıştır. Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile geçici işgörmezlik tazminatı olarak 5.068,77-TL, sürekli işgörmezlik tazminatı olarak 159.755,26-TL olmak üzere toplam 164.824,26-TL nin 09.02.2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerektiği ” gerekçesiyle; Davanın kabulü ile geçici işgörmezlik tazminatı olarak 5.068,77-TL, sürekli işgörmezlik tazminatı olarak 159.755,26-Tl olmak üzere toplam 164.824,26-TL nin 09.02.2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği 2009 yılında sakatlanma/ ölüm teminat limitinin 150.000,00-TL olduğunu, yerel mahkemece limit aşılarak karar verildiğini, kazada hangi aracın kırmızı ışıkta geçtiği belli değil iken ATK’nın kanaatle %100 yabancı plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirttiğini, itirazları değerlendirilmeden kusur hususunda eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 1- Somut olayda, kaza tespit tutanağında, her iki araç sürücüsünün de kırmızı ışık ihlali yapma olasılığı olduğu, ancak buna ilişkin kesin emare olmadığı, her iki araç sürücüsünün trafik güvenliği ile ilgili kurala uymadığından kusurlu olduğu belirtilmiş olup, dosya kapsamına göre dava konusu kazaya ilişkin olarak Ezine Sulh Ceza Hakimliği’nin 2014/184 Esas sayılı dosyasında ceza davası açıldığı görülmüş, ancak dosya içerisinde ceza davasına ilişkin bir bilgi ve belgeye rastlanmamış olup, karar verilip verilmediği de belli değildir. Yerel mahkemece hükme esas alınan 30.03.2018 tarihli ATK raporunda ise, tanık … ve …’nın beyanlarından, yabancı plakalı araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaptığı kanaatine varıldığı belirtilerek sürücü …’ın %100 kusurlu olduğu, sürücü …’in ise kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Eldeki davada, sürücüler kollukta verdikleri beyanlarında kendilerinin yeşil ışıkta geçtiğini beyan etmiş olup, tanık …, yabancı plakalı aracın çok süratli şekilde ışığa beklemeden geçtiğini, kamyonetin ise yeşil ışıkta geçtiğini gördüğünü; tanık … ise yabancı plakalı aracın çok hızlı geçtiğini, ancak ışığı görmediğini, kamyonetin yeşil ışıkta geçtiğini zannettiğini beyan etmiştir. Yerel mahkemece, davalının kusur hususundaki itirazları değerlendirilmeden ve kusur hususu netleştirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda yerel mahkemece, ceza davasının akıbeti araştırılarak ceza dosyasının getirtilmesi, akabinde İTÜ’de görevli 3 kişilik bilirkişi heyetinden tüm dosya kapsamına göre tarafların kusur durumlarının değerlendirildiği açıklayıcı, ayrıntılı, taraf ve yargı denetimine açık rapor alınması, kırmızı ışıkta geçen tarafın net bir şekilde belirlenememesi durumunda tarafların %50’şer kusurlu oldukları kabul edilerek işin esası ile ilgili deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. HD’nin 2015/2416 Esas, 2017/8915 karar sayılı ilamı) 2-Kabule göre ise; Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartları A.1 maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde düzenlenmiştir.(Bknz.Yargıtay 17.HD’nin 2014/17470 E, 2016/11568 K. Sayılı ilamı). Somut olayda; kazaya karışan yabancı plakalı araç otomobil olup, kaza tarihi olan 2009 yılında kişi başına teminat limiti ölüm/sakatlık halinde 150.000,00-TL olmakla; yerel mahkemece teminat limiti aşılarak davacıya yaralanması ile ilgili olarak 164.824,26-TL maddi tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiştir. Bu itibarla; davalı vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın, HMK 353/1.a.6. maddesi gereğince kaldırılmasına, karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarih ve 2015/155 Esas, 2019/510 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, 5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/06/2022