Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/306 E. 2019/423 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/306
KARAR NO : 2019/423
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2018
NUMARASI : 2018/414 E., 2018/889 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, 31/05/2003 tarihinde sürücü ….. sevk ve idaresindeki …. plakalı kamyoneti ile ….. köyünden ….. ilçesi istikametine seyri sırasında yoldan çıkarak ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada müvekkillerinin oğlu …. hayatını kaybettiğini, ….. plakalı aracın davalı sigorta şirketinde kaza tarihini kapsar ….. poliçesi bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200,00-TL destekten yoksun kalma (ölüm tazminatı) tazminatının davalıya başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğramış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı tarafından davanın 08/05/2018 tarihinde açıldığı, 2918 sayılı KTK’nun 109/1-2 maddeleri gereğince, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunununda bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı, somut olayda, dava konusu kazanın 31/05/2003 tarihinde gerçekleştiği ve suç teşkil eden eylemin 765 Sayılı TCK.nın 455/2 maddesi kapsamında kaldığı, 765 Sayılı TCK.nun 102/3 maddesi gereği 10 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğu, suç tarihinin 31/05/2003 olduğu ve 10 yıllık ceza zamanaşımının dolduğu, dava tarihi olan 08/05/2018 tarihi itibariyle ceza zamanaşımının da dolduğu ve davanın süresinde açılmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle “Davalı vekilinin zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,” karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; 5237 Sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/d maddeleri gereğince ceza zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu, zamanaşımı süresinin dolmadığı, verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 2918 sayılı KTK’nun 109/1-2 maddeleri gereğince, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunununda bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağına, somut olayda, dava konusu kazanın 31/05/2003 tarihinde gerçekleşmesine ve suç teşkil eden eylemin olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK.nın 455/2 maddesi kapsamında kalmasına, 765 Sayılı TCK.nun 102/3 maddesi gereği 10 yıllık dava zamanaşımına tabi olmasına, suç tarihinin 31/05/2003, dava tarihinin 08/05/2018 olması karşısında dava tarihi itibariyle ceza zamanaşımının dolmuş bulunmasına göre; Mahkemece yazılı gerekçe ile açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacılar vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir(HMK 353/1-b/1).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/09/2018 tarih ve 2018/414 E., 2018/889 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli toplam 88,80-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacılar tarafından peşin olarak yatırılan toplam 71,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 17,00-TL harcın davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/02/2019