Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/302 E. 2021/459 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/302
KARAR NO : 2021/459
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI: 2015/1202 E. – 2018/602 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların sürücüsü ve ZMM sigortacısı olan … plaka sayılı aracın, yolun karşısına geçmeye çalışan …’ye çarpması neticesinde meydana gelen 02/01/2015 günlü trafik kazasında vekil edenlerinin oğlu … hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … A.Ş’den dava tarihinden işletilecek ticari faiziyle, 25.000,00-TL manevi tazminatın da diğer davalı … kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili ayrı ayrı cevap dilekçelerinde özetle; kazanın oluşunda, tüm kusurun destek yayaya ait olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kazanın oluşumunda tüm kusurun, destek yayada olduğu, sigortalı araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda davalıların sorumlulukları yoluna gidilemeyeceği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve yetersiz olduğu, söz konusu raporu karşı ileri sürdükleri itirazların değerlendirilmediği, çarpmanın etkisiyle desteğin bir kaç metre yukarı savrulduğu şeklindeki tanık beyanı gözetildiğinde; aracın aşırı hızla gelmekte olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu durumda araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde hiç kusururur olmadığını söylemenin mümkün bulunmadığına yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava konusu kazanın … plaka sayılı aracın, … İli, … İlçesi, … yolunda Aksaray yönünde sevki sırasında … Caddesi … Kavşağı arasında bulunan yolda karşıdan karşıya geçmek isteyen … çarpması neticesinde meydana geldiği, yolun 4 gidiş 4 geliş olmak üzere 8 şeritli çevre yolu statüsünde olduğu, kazanın meydana geldiği yere 100 metreden daha yakın mesafede alt geçit bulunduğu ve ölenin kan ve idrarında uyuşturucu maddeye rastlandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece yargılama sırasında temin edilen kusur bilirkişisi raporunda; 100 metreden az mesafede yaya alt geçidi bulunan ve hız limitinin 80 km/saat olarak belirlenen çevre yolu statüsündeki bir yolda, sağ taraftaki bariyerlerin yanında bulunan müteveffanın trafiğin yoğun olduğu ve girmemesi gereken taşıt yoluna aniden girmesiyle meydana gelen kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, buna karşılık araç sürücüsü davalının ihlal ettiği herhangi bir trafik kuralı bulunmadığı açıklanarak kusursuz olduğu bildirilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle trafik kusur uzmanı bilirkişisi olan birinci sınıf emniyet müdürü … tarafından düzenlenen rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin, olaya ve dosyaya uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve çarpmanın etkisiyle müteveffanın yerden bir kaç metre yukarı fırladığını belirten tanık …nün kaza anında kendi hızının 70-80 km olduğunu, yayaya çarpan araç sürücüsünün de hızının ancak bu kadar olabileceğini açıklaması ve bu beyanın değerlendirilerek gözetilmiş olması, ayrıca söz konusu bu rapordaki tüm belirleme ve değerlendirmelerin UYAP sorgusundan da anlaşılacağı üzere; olayla ilgili olarak Bakırköy 20. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek beraat ile sonuçlandırılan ve yasa yolu incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen 2016/398 E., 2018/523 karar sayılı dosya kapsamında ATK Trafik ihtisas Dairesinden temin edilerek beraat kararına dayanak kılındığı anlaşılan 27/04/2018 günlü kusur raporundaki belirlemelerle de örtüşmesi karsında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılardan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 23,40-TL harcın davacı taraftan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine; 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2021