Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3019 E. 2022/905 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3019
KARAR NO: 2022/905
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2016/1213 Esas 2019/104 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/05/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, … plakalı aracın kazada kusurlu olduğunu, aracın davalı … şirketine trafik sigortalı bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin poliçe kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….Toplanan deliller, alınan adli tıp raporu, bilirkişi heyetinin raporu ve tüm dosya kapsamından; 05/05/2016 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında davacının 2918 sayılı KTK m.57/A, m.57/C-2 bentlerinde yazılı trafik kurallarına uygun davranmayarak ilk geçiş önceliğini diğer araç sürücüsüne vermeyerek ve kavşakta geçiş önceliği kurallarına uygun davranmayarak %65 oranında kusurlu olduğu, davalı …’ nin kaza tarihi itibariyle geçerli karayolları ZMMS poliçesi kapsamında teminat altına aldığı … plakalı araç sürücüsünün kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmama ve aracının hızını yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun kullanmamak sureti ile %35 oranında kusurlu olduğu; bu çerçevede, davacının dava dilekçesinde talep ettiği sürekli iş göremezlik şeklindeki zararının 8.660,90-TL olduğu ancak davacının dava dilekçesindeki talebinin 3.000,00-TL olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davadaki talep doğrultusunda davalının meydana gelen maddi zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılarak yine sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek 8 iş günü sonrası temerrüt tarihi olarak belirlenmesi suretiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edildiği” gerekçesiyle,Davanın KABULÜ ile 3.000,00-TL maddi tazminatın (sürekli iş göremezlik zararı) 13/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağı ile dosyadaki rapor arasındaki çelişki giderilmeden hatalı kusur raporuna göre karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, kaza tespit tutanağında, çift taraflı trafik kazasında sürücü …’ün sola dönüş kuralına riayet etmediğinden kusurlu olduğu belirtilmiş olup, yerel mahkemece hükme esas alınan 07.01.2019 tarihli raporda ise, kazanın kontrolsüz T kavşakta meydana geldiği, kamyonet sürücüne tam kusur izafesinin isabetli olmadığı, davacı motorsiklet sürücüsü …’in kavşakta geçiş önceliğine uymadığından %65 asli kusurlu, kamyonet sürücüsü …’ün kavşağa yaklaşırken araç hızını azlatmadığından %35 tali kusurlu olduğu belirtmiştir. Davacı vekilince kusur durumuna itiraz edilmiş olup, yerel mahkemece 07.01.2019 tarihli rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. Bu durumda yerel mahkemece, İTÜ’de görevli 3 kişilik bilirkişi heyetinden, kaza tespit tutanağı, krokisi ve 07.01.2019 tarihli rapor irdelenmek suretiyle, kazanın meydana geldiği kavşağın niteliği, mevcut kavşağa göre araçların durumu, geçiş önceliği hususları tespit edilip değerlendirilerek tarafların kusur durumlarının belirlenmesi ve kaza tespit tutanağı ile 07.01.2019 tarihli rapor arasındaki kusur konusunda çelişkinin giderilmesi için açıklayıcı, ayrıntılı, taraf ve yargı denetimine açık rapor aldırılması, işin esası ile ilgili deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.( Bknz. Yargıtay 17. HD’nin 2016/14680 Esas, 2019/2383 Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1.a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/02/2019 tarih ve 2016/1213 Esas, 2019/104 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına, 5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/06/2022