Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/3003 E. 2019/3509 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3003
KARAR NO : 2019/3509
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2019
NUMARASI : 2018/710 E.- 2019/445 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/09/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirkete ait bulunan … plaka sayılı araca, davalılardan …Tic.Ltd.Şti’nin işleteni diğer davalının da sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı aracın kusurlu bir biçimde çarpması sonucunda 26/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, vekil edenine ait aracın hasarlanarak değer kaybına uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 1.000,00-TL değer kaybı zararının kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …Tic.Ltd.Şti vekili cevabında özetle; davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalı ise, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, 29/01/2019 günlü oturumda,
“4-… plakalı aracın 26.05.2018 tarihli sahiplik bilgisinin sorulmasına,
5-…. Sigorta A.Ş.’ye yazı yazılarak;… plakalı aracın 26.05.2018 tarihinde karıştığı kaza sonrası düzenlenen hasar dosyası ve tüm belgelerinin istenilmesine,
6-Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi’ne yazı yazılarak; …plakalı aracın 26.05.2018 tarihinde önceki kazasının bulunup/ bulunmadığı var ise buna ilişkin tutanak bilgi , belge ve görüntülerinin istenilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan timarata ilişkin fatura belge, görüntü ve sairinin istenilmesine,
8-Belgeler tamamlandıktan sonra ; ÖN inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları dikkate alınarak, taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek, Kazaya karışan tarafların kusur oranları araçtaki değer kaybının , poliçe genel şartları ile aracın kaza tarihindeki 2. El piyasa değeri ile tamir edilmiş şekli ile 2. El piyasa değeri arasındaki farka göre ayrı ayrı değerlendirilmesinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, Bilirkişi olarak .. . seçilmesine, Davacı tarafa, bilirkişi için 800,00-TL bilirkişi ücretini yatırmak üzere 2 Haftalık Kesin Süre Verilmesine, kesin süre içinde bilirkişi ücreti yatırılmaz ise bu talepten vazgeçmiş sayılarak dosya kapsamına göre karar verileceğinin açıklanarak İhtarına, (İhtar edildi) Bilirkişilere dosyaya taraf sayısından bir fazla olarak, raporlarını sunmak üzere 45 günlük süre verilmesine, ” denilmek suretiyle, duruşma 16/04/2019 gününe bırakılmıştır. Mahkemece, hasara ilişkin belgeler, hasar dosyası, ekspertiz raporu, kaza tutanağı, ekspertiz raporu ile sigorta bilgi ve gözetim merkezinde bulunan aracın önceki hasarına ilişkin belgeler getirtilerek araçtaki değer kaybının belirlenmesi için 29/01/2019 tarihli duruşmada bilirkişi incelemesi için gerekli ara karar oluşturularak delil avansının yatırılması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği, delil avansının belirtilen süre içerisinde yatırılmadığı, duruşma tarihi olan 16/04/2019 tarihine kadar da delil avansının ikmal edilmediğinin anlaşıldığı, davacı vekili duruşmadaki beyanında, avansın yatırılacağını bildirerek ek süre talep etmiş ise de, mahkemece verilen kesin süreye rağmen gereklerinin yerine getirilmemesinin diğer taraf yönünden usulü kazanılmış hak oluşturacağı, bu nedenle davacı vekilinin beyanlarının dikkate alınmadığı, HMK.324. Maddesi gereğince taraflardan her birinin ikame ettiği delil için mahkemece verilen süre içerisinde delil avansına ödemesi, aksi halde sunulu delilin ikamesinde vazgeçilmiş sayılacağı düzenlendiği, mahkemece verilen kesin süreye rağmen bilirkişi avansının yatırılmaması nedeni ile bilirkişi incelemesinin yapılamadığı, davanın çözümü için bilirkişi incelemesinin zorunlu olduğu, zararın ancak ZMSS poliçesi genel şartları eki olan hesap tablosuna göre hesaplama yapılarak belirlenebileceği, bu tür bir belirleme yapılmadan mahkemece TBK’nun 50.maddesi gereğince de zararın takdir edilemeyeceği, dolayısıyla davanın kanıtlanamadığı görüşünden hareketle; davanın reddine, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; fazlaya ilişen haklar saklı tutularak belirsiz alacak davası niteliğinde açılmış davada, davanın kesin nitelikte olduğundan söz edilemeyeceği, bu nedenle kararın kesin olarak verilmesinin hatalı bulunduğu; ayrıca, davanın reddine dayanak gösterilen 29/01/2019 günlü duruşma oturumundaki bilirkişi ücretinin yatırılması yolundaki, 8 nolu kesin mehilli ara kararından da anlaşılacağı üzere, 4-5-6 ve 7 nolu eksikliklerin ikmalinden sonra, dosyanın bilirkişiye tevdi edileceğinin belirtildiği, oysa araç kaydının celbine ilişkin ara kararı gereklerinin yerine getirilmediği, bu durumda, bilirkişi ücreti yatırılmış olsa dahi, evrak eksikliği nedeniyle dosyanın bilirkişiye tevdi edilemeyeceğinin belirgin olduğu, dolayısıyla taraflarınca davanın uzamasına sebebiyet verilmediği, kaldı ki, kesin mehilli ara kararların sonuç doğurabilmesi için, hiçbir duraksamaya neden olacak şekilde, açık olması gerektiği, söz konusu ara kararın bu niteliğe sahip olmadığı halde, yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı zararının tahsili isteğine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00-TL değer kaybı zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında, davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararının ne kadar olduğu belirlenmediğine göre, kararın kesin nitelikte olduğundan söz edilemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine, kesin olarak karar verilmiş olması isabetsiz bulunmakta olup, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının kabulü ile, istinaf incelemesine geçilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf isteğine gelince; davacı vekili davalı tarafa ait aracın neden olduğunu ileri sürdüğü trafik kazası sonucunda, vekil edeni şirkete ait aracın hasarlanarak değer kaybına uğradığını ileri sürmekte olup, dava dilekçesinde diğer delilleri yanında bilirkişi incelemesine dayanmıştır. Görülmekte olan dava bakımından, davalı tarafın kusuru oranında değer kaybı zararından sorumlu olacağı açıktır. Kusur ve değer kaybı zararının ne olduğunun tespiti, uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi de kural olarak gereklidir. Mahkemece bu gereklilik görülerek bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için, 29/01/2019 günlü duruşma oturumunda, davacı tarafa 800,00-TL’lik bilirkişi ücretinin yatırılması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içinde bu ücret yatırılmaz ise, bu talepten vazgeçmiş sayılarak dosya kapsamına göre karar verileceği açıklanmış ve bu konuda gerekli ihtaratın yapıldığı bildirilmiş ise de, aynı günlü oturumda belirlenen 4,5, 6 ve 7 nolu ara kararlarının yerine getirilmesinden sonra, dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 94.maddesi uyarınca, kesin süreye ilişkin ara kararlarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık olması, taraflara yüklenen yükümlülüklerin, yapılması gereken işlemlerin neler olduğunun ve her bir iş için yatırılacak ücretin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir. Ayrıca, verilecek sürenin amaca uygun, yeterli ve elverişli olması; davaların uzamasını ve uzatılmak istenmesini engellemek amacıyla getirilen kesin süre kuralının amacına uygun olarak kullanılması ve davanın reddi için bir araç sayılmaması gerekir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 31/05/2017 gün 2016/13614 E.-2017/6158 karar sayılı emsal içtihadı)Dosya kapsamından, 4 nolu ara kararı gereğinin davacıya ait olduğu ileri sürülen aracın plakasının yanlış yazılmış olması nedeniyle, yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, kesin mehilli ara kararında, kesin mehilin ne zaman başlayacağı konusunda da bir açıklama bulunmamaktadır. Diğer bir ifadeyle, kesin mehlin derhal mi yoksa eksik olduğu belirlenen belgelerin gelmesinden sonra mı başlayacağı belirtilmemiş, bilirkişi olarak görüşüne başvurulmasına karar verilen kişinin değer kaybı zararı dışında, kusur konusunda da belirleme yapıp yapmayacağı ve uzmanlık alanının da ne olduğu konusunda hiç bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklama yapılmamıştır.Bu durumda, mahkemece verilen kesin mehilin yasanın aradığı amaca uygun şekilde verilmiş bir mehil olmadığı, eksik belgenin red kararı verildiği tarihte dahi ikmalinin sağlanmadığı, dolayısıyla bilirkişi ücreti yatırılmış olsa dahi, dosyanın bilirkişiye tevdiinin sağlanamayacağı veya alınacak bilirkişi raporunun görülmekte olan dava bakımından yeterli olamayabileceğinden, dolayısıyla davacı tarafın bilirkişi ücretini yatırmamış olmasının davanın uzamasına sebep olmadığı da açık olup; mahkemece, usulüne ve amacına uygun olmayan bir biçimde kesin süre verilerek, bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için yatırılması gereken giderinin yatırılmadığından ve dolayısı ile de davanın kanıtlanamadığından bahisle, hatalı işlem ve değerlendirmeler sonucunda, davanın reddine karar verilmesi hali, HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK.m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 26/09/2019.