Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2991 E. 2022/1104 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2991
KARAR NO: 2022/1104
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/05/2019
NUMARASI: 2016/484Esas – 2019/464Karar
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın direksiyon hakimiyetini yitirmesi neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vekil edenlerin oğlu bulunan araç sürücüsü …’ın hayatını kaybettiğini, …’ın ölümüyle desteğinden yoksun kalan davacılar tarafından davalı … şirketine yapılan 12/04/2016 günlü başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) her bir davacı için ayrı ayrı 100,00-TL olmak üzere toplam 200,00-TL maddi tazminatın temerrüd tarihi olan 22/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş; 26/11/2018 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de usul ve yasaya uygun biçimde düzenlenen aktuer bilirkişi raporu ile vekil edenlerin uğradıkları destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının doğru şekilde tespit edildiğini belirterek, her bir davacı için olan istek miktarını ayrı ayrı 70.569,67-TL’ye (toplam 141.139,34-TL) çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazında bulunarak, talep konusu kazanın, destek sürücünün tam kusuru neticesinde meydana gelmesi nedeniyle, davacıların üçüncü kişi olarak nitelendirilemeyeceğini, dolayısı ile davacı taraf taleplerinin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacılar desteği …’ın ölümüyle sonuçlanan tek taraflı trafik kazasında müttevefanın % 100 kusurlu olduğu belirlenmiş ise de davacıların görülmekte olan davayı salt mirasçı sıfatıyla değil üçüncü kişi sıfatıyla açtıkları, bu durumda ölenin kusurunun kendilerine yansıtılamayacağı, oluşan destek zararının aracın ZMM sigortacısı olan davalı … şirketinden talep edilebileceği benimsenerek hükme esas alınan aktüar bilirkişi raporu doğrultusunda; -Davanın KABULÜ ile; Davacı … için 70.669,67-TL’nin; davacı … için 70.669,67-TL’nin temerrüt tarihi 26/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.123,66 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; talep doğrultusunda, ilk derece mahkemesince, davanın kabulüne hükmedilmiş olması doğru ise de görülmekte olan davada davacıların ihtiyari dava arkadaşı olmaları nedeniyle, her bir davacı yararına ayrı ayrı 8.123,66-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, kabule göre de toplam tazminat miktarı üzerinden belirlenmesi gereken nispi vekalet ücretinin de eksik hesaplandığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğine yöneliktir. Dava; trafik kazası nedeniyle meydana gelen, ölüm olayına dayanarak açılmış destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme sonucunda; Davalı … nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın neden olduğu trafik kazasında, araç sürücüsü …’ın hayatını kaybettiği, hayatını kaybeden …’ın anne ve babası olan davacıların oğullarının ölüme ile desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek ayrı ayrı maddi tazminat talebinde bulundukları ve mahkemece her iki davacının davasının da kabulüne karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıların görülmekte olan davada, zorunlu dava arkadaşı olmayıp ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulundukları konusunda duraksamamak gerektiğinden, her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek davacı varmış gibi yapılan hatalı uygulama sonucunda davacı taraf yararına 8.123,66-TL tek vekalet ücreti takdir edilmesi isabetsiz olmuştur. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, hüküm altına alınması gereken vekalet ücretine ilişkin istinaf dilekçesindeki talep şeklinin davacıları bağlayacağı ve davalı taraf bakımından usuli kazanılmış hak oluşturacağı da gözetilerek; vekalet ücretine ilişkin hatalı uygulamanın düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan maktu istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf başvuru harcının talep halinde davacılara iadesine,3-İstinaf edenler tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına,,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/05/2019 gün ve 2016/484E. – 2019/464K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 5/1-Davanın KABULÜ ile; Davacı … için 70.669,67-TL’nin; davacı … için 70.669,67-TL’nin temerrüt tarihi 26/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 5/2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.827,44 TL ilam harcından peşin alınan 511,27 TL’ nin mahsubu ile bakiye 4.316,17 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 5/3-Davacı tarafından yatırılan 511,27 TL(29,20 TL Peşin Harç+482,07 TL Islah ) harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 540,47 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5/4- Davacıların görülmekte olan davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda oldukları ve yargılama sırasında vekille temsil edildikleri anlaşıldığından; ilk derece mahkemesince verilen karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca ( davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle) davacı … yararına hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 8.123,66-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a ve davacı … yararına hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden belirlenen 8.123,66-TL vekalet ücretinin de davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, 5/5-Davacı tarafından yapılan 779,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6/6- Yatırılan gider avansından arta kalanın talep halende ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/09/2022