Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/290 E. 2021/458 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/290
KARAR NO : 2021/458
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2018
NUMARASI: 2015/1021 E. – 2018/1020 K.
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ: 23/10/2018
BİRLEŞEN İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/84 ESAS
SAYILI DOSYASI.
DAVA TÜRÜ : Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; 01/08/2013 tarihinde … Romanya plakalı aracın tam kusurlu bir şekilde, vekil edeninin içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında vekil edeninin yaralanarak malul kaldığını, oluşan zararın giderilmesi için davalı kuruma yapılan başvuru sonucunda 49.750,00-TL ödeme yapmayı kabul etmelerine rağmen, bu ödemenin gerçekleşmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, haksız itirazın iptaline ve davalının %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına davalının mahkum edilmesini talep etmiştir.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl davada yapılan yargılama sırasında, vekil edeninin uğradığı bedensel zararın 95.155,09-TL olduğunun 22/01/2018 bilirkişi raporu ile belirlendiğini, bu nedenle daha önce talep edilemeyen ve icra takibi konusu yapılmayan 45.155,09-TL’nin de davalı kurumca ödenmesi gerektiğini belirterek, bu miktar tazminatın da kaza tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesini istemiştir.Davalı vekili cevabında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının yaralanmasına bağlı olarak Yeşilkart sorumluluğu kapsamında, davalıdan 95.155,09-TL tazminat talep edebileceğinin belirlendiği;” 6098 sayılı TBK’nın 117/2. maddesine göre haksız fiil sahipleri, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte temerrüde düşmüş sayılırlar. Fakat davalı burada haksız fiil sahibi olmayıp, sorumluluğu kanun gereğidir. O halde davalının temerrüdünü 2918 sayılı KTK’nın davalıya müracaat tarihinde yürürlükte bulunan 97. maddesine göre tayin etmek gerekir. Yani davacının davalı kuruma müracaat ettiği tarihten itibaren 8 iş günü geçmesi ile davalının ödeme yapıp yapmadığına bakmak icap etmektedir. Celp edilen hasar dosyasından davacının davalıya 09.01.2014 tarihinde müracaat ettiği evrak kabul kaşesinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının icra takibine konu tazminat miktarı yönünden 22.01.2014 tarihinde temerrüde düştüğünü kabul etmek gerekmiştir. Öte yandan davacının davalıya karşı yürüttüğü icra takibindeki miktar yönünden daha önceden davalıya müracaat etmiş olmakla KTK 97. Maddesine göre temerrüdün gerçekleştiği kabul edilse bile, ek davada istenen miktar yönünden davadan önce davalının temerrüde düşürüldüğü ispat edilmediğinden birleşen davada faizin 22.01.2018 tarihinden başlamasına karar vermek gerekmiştir. Davacı tacir olmadığından 3095 sayılı Faiz Kanunu’na göre faiz türünü de yasal faiz olarak belirlemek gerekmiştir.Yukarıda izah edilen gerekçe ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacak likit olmadığından asıl davada icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.” denilmek suretiyle;” 1-Davanın KABULÜNE İstanbul …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine vaki davalı borçlu itirazısının iptali ile takibin aynen devamına, İcra inkar tazminatı talebinin reddine, 2-Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/84 esas sayılı davasının kabülüne, 45.155,09-TL tazminatın 22/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; kararın diğer yönlerine yönelik herhangi bir istinaf istekleri bulunmadığı, ancak birleşen ek davada kaza tarihinden itibaren faiz talep edildiği halde, mahkemece faizin 22/01/2018 tarihinden başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; İstinaf konusu olan husus, sadece birleşen dava yönünden faizin hangi tarihte başlatılması gerektiğine ilişkindir.Davacı taraf, birleşen dava dilekçesinde, faizin kaza tarihinden başlatılmasını talep etmiş ise de, sigorta şirketleri bakımından faiz başlangıcı mahkemenin gerekçesinde belirttiği üzere haksız fiilin gerçekleştiği tarih değil, temerrüte düşürüldüğü tarihtir.Bu nedenle faizin, kaza tarihinden başlatılmaması doğru ise de, mahkemece davanın temerrüt tarihinin 22/01/2014 olduğu açıkça kabul edilmiştir. Bu durumda davacının talebi, tek bir olaydan kaynaklandığına ve davacı taraf, uğradığı tüm bedensel zararın giderilmesi isteğiyle davalı kuruma müracaat etmiş bulunduğuna göre birleşen davadaki talep bakımından faizin, davalı kurumun temerrüt tarihinden başlatılması gerekirken, asıl davada görüşüne başvurulan ve hükme esas alındığı anlaşılan 28/01/2018 günlü aktüer bilirkişi raporunun düzenlenme tarihinden başlatılması isabetsiz olmuştur.Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan hususlar nedeniyle oluşan usuli kazanılmış hak durumu ile reddedilen istinaf itirazları da gözetilerek, sadece yanılgılı olan hususun düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL istinaf karar ve ilam harcı ile 98,10-TL istinaf başvuru harcının talep halinde davacıya İADESİNE,3-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin takdiren üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2018 gün ve 2015/1021 E. – 2018/1020 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,5/1-Davanın KABULÜNE İstanbul …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine vaki davalı borçlu itirazısının iptali ile takibin aynen devamına, İcra inkar tazminatı talebinin reddine, 5/2-Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/84 esas sayılı davasının kabülüne, -45.155,09-TL tazminatın 22/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5/3-Asıl davada karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 4.004,67-TL harçtan peşin alınan 708,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.296,63- TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına, (Tahsilde tekerrüre neden olunmaması için, ilk derece mahkemesince yazılan harç tahsil müzekkeresinin dikkate alınması suretiyle)5/4-Birleşen davada karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.084,54 -TL harçtan peşin alınan 771,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.313,40- TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,( Tahsilde tekerrüre neden olunmaması için, ilk derece mahkemesince yazılan harç tahsil müzekkeresinin dikkate alınması suretiyle)5/5- Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 6.798,75 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,5/6- Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.317,06- TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,5/7- Asıl davada davacı yargılama gideri ilk harç ve masraflarlar 739,84 TL, Adli Tıp maluliyet rapor bedeli 606,60 TL, aktüerya bilirkişi rapor bedeli 600,00 TL ve posta masrafı 268,00 TL olmak üzere toplam 2.214,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,5/8- Birleşen davada davacı tarafça yatırılan 812,24 TL ilk harç ve masraflardan ibaret yargılama masraflarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5/9- Asıl ve birleşen davada taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2021