Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2859 E. 2022/801 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2859
KARAR NO: 2022/801
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2019
NUMARASI: 2015/628 Esas 2019/237 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 17/06/2015
BİRLEŞEN İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2015/960 ESAS 2015/793 KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/01/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı ticari taksinin davacı …’a çarpması sonucunda yaralanması trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada davacıya atfı kabil bir kusur bulunmamakla birlikte araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kazanın davacının evinin önünde arkadaşlarıyla eğlenirken gerçekleştiğini, sürücü …’nın mahalle arasında hızlı ve dikkatsiz bir şekilde araç kullandığından davacıya çarptığını bile anlamadığını, etrafta bulanan kişilerin uyarısı üzerine davacıya çarptığını fark ettiğini, trafik kazası sonucunda davacının sağ ayağında kırıklar meydana geldiğini, lise öğrencisi olan davacının bir süre okuluna ara vermek zorunda kaldığını, sınıf arkadaşlarından uzak kalmak bir süre yürüyememek davacının psikolojisini de derinden etkilediğini, kaza sebebiyle davacının maddi manevi zarara uğradığı izahtan vereste olduğunu, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketine trafik sigortalı olduğunu, maddi zarar miktarı tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik KTK zorunlu mali sorumluluk sigortasından 500,00-TL geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı ile 500,00-TL bakıcı gideri maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, 80.000,00-TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili, 27.01.2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile, davacı … için geçici iş göremezlik tazminatı talebini 1.980,70.-TL; sürekli iş göremezlik tazminatı talebimini 7.880,52.-TL olmak üzere toplam 8.380,52.-TL olarak artırmıştır. Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin müşterek çocuğunun maddi ve manevi zarara uğradığını, bakıma muhtaç kaldığını ileri sürerek davacı anne ve baba için 30.000,00’er-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; davalı …’ın davalı sıfatı olmadığını, müvekkilinin kendisine ait … plakalı ticari taksiyi 28/04/2012 tarihinden günümüze kadar kiracı … isimli kişiye komisyoncu … tic. … aracılığıyla kiraya vermekte olduğunu, aracın halen … isimli kişide kirada olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre aracı uzun süreli kiralayan araç malikinin zarardan sorumlu tutulamayacağını, kazaya karışan aracın uzun süreli olarak kiraya verildiğini ve kiracı tarafından kullanılırken kazanın meydana gelmiş olmasına göre kiracının işleten olarak sorumlu tutulması ve araç maliki hakkında davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Asıl davada davalı … Sigorta vekilinin cevap dilekçesi özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 17/01/2015-05/01/2016 tarihleri arasında … numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminat poliçe teminatına dahil olmadığını, bu poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kurusu oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, davacının avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Asıl davada davalı …’nın cevap dilekçesi özetle; bu olayda herhangi bir kusuru söz konusu olmadığını, sağ kapının dikiz aynası kısmından duyduğu ses üzerine olaya vakıf olduğunu, mağduru hemen ambulansla hastaneye götürdüğünü, trafik polislerinin olay yerine gelerek herhangi bir rapor düzenlemediklerini, çocuklar sokakta kendi aralarında koşuşturmalı bir şekilde oynarken mağdur durumdaki çocuğun aniden arabaya çarptığını, belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”Davalı …’a karşı asıl ve birleşen davadaki tazminat talepleri yönünden: Davalı … vekili, davalı adına kayıtlı aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraya vermiş olduğunu beyan ederek husumet itirazında bulunmuştur. Dosyaya sunulan dava dışı …’ya aracı üçüncü kişilere kiralama yetkisini içerir şekilde aracın işletme hakkının devrine yönelik … ile dava dışı … arasında her yıl yenilenecek şekilde 20/04/2012-20/04/2013, 20/04/2013-20/04/2014, 20/04/2014-20/04/2015, 20/04/2015-20/04/2016 kira başlangıç-bitiş tarihlerini kapsayan “Ticari Taksi Plakası Otomobil Kira Taahhüdü” adı altında araç kira sözleşmesi imzalandığı, yine kaza tarihini de içerir şekilde 28/04/2014-28/04/2015 kira başlangıç-bitiş tarihli sözleşme ile … tarafından aracın …’a kiralandığı anlaşılmakla adı geçen davalının kaza tarihinde KTK 3. Maddesinde yapılan tanım kapsamında işleten sıfatının bulunmadığı, davalı …’a karşı kayıt maliki olarak görünmesi sebebiyle dava açmış olması, bu kapsamda davacının adı geçen davalıya dava açmakta kusurlu bulunmaması sebebiyle bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı, diğer davalılar … ve … Sigorta’ya karşı asıl davadaki maddi tazminat talebi yönünden: Meydana gelen kaza sonucunda davacının %3,3 oranında meslekte kazanma gücünden azalma yaşadığının ve geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunması, kazanın oluşumunda … plakalı aracın %25, davacı …’ın %75 oranında kusurlu olması, bu tespitler kapsamında davacının 1.980,70 TL geçici iş göremezlik zararı ve 8.380,52 TL sürekli işgöremezlik zararı olmak üzere toplam 10.361,22 TL zarara uğradığı tespit olunmuşsa da davacı …’ın kaza tarihinde Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinde öğrenci olması ve bu kapsamda gelir elde etme imkanın bulunmaması dikkate alınarak davacı yanın geçici iş göremezlik zararı kapsamındaki maddi tazminat talepleri yerinde görülmemiştir. Bilirkişilerce yapılan tespit ve hesaplamalar dosyayla uyumlu ve kaza tarihindeki yasal düzenleme ve içtihatlara uygun görülmekle tespit olunan sürekli iş göremezlik zararı yönünden davalı … ve … Sigorta’nın müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilerek davacı yanın maddi tazminat davasının dava ve talep artırım dilekçelerindeki istemler nazara alınarak kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Asıl ve birleşen davadaki manevi tazminat talepleri yönünden yapılan inceleme ve toplanan delillere göre: 22/01/2015 tarihli kazada davalı sürücü …’nın %25, davacı …’ın %75 oranında kusurlu olması, trafik kazası sonucunda davacı …’ın tibia kırığı nedeniyle %3,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılması, kaza tarihi itibariyle davacı …’ın 18 yaşını doldurmamış olması, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik durumları birlikte değerlendirilmek suretiyle hak ve nesafet kuralları uyarınca asıl davada davacı … lehine takdiren 6.000-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili gerektiği kanaatine varılmıştır. Birleşen dosya davacılarının manevi tazminat taleplerinin ise davaya konu kaza sebebiyle kendi bedensel bütünlüklerinde zarar oluşturmaması, müşterek çocukları … yönüyle oluşan maluliyetin de TBK 56/2 maddesi kapsamında ağır bedensel zarar olarak nitelendirilemeyecek olması, her ne kadar çocuklarında oluşan maluliyet kapsamında acı duymaları normal kabul edilmekte ise de bu hususun yasal düzenlemeler kapsamında tazminat ödenmesi yükümlülüğü sonucunu doğurmayacağı hususları dikkate alınarak birleşen davadaki manevi tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerektiği’ gerekçesiyle, A-Asıl davada 1-Maddi ve manevi tazminat davasının davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Maddi tazminat davasında davanın diğer davalılar yönüyle KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 8.380,52 TL tazminat bedelinin davalı … Sigorta A.Ş bakımından dava tarihinden, davalı sürücü … bakımından kaza tarihi olan 22.01.2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen maddi tazminat istemin REDDİNE, 3-Manevi tazminat davasında davalı … yönüyle davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, 6.000,00- TL manevi tazminat bedelinin kaza tarihi olan 28.09.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalı sürücü …’dan alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen manevi tazminat isteminin REDDİNE, B-Birleşen davada 1-Davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE, 2-Davalı … yönüyle yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, davalı …, davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacılar vekili; davacı … için hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin doğru olmadığını, geçici iş göremezlik talebinin reddinin hatalı olduğunu, kazaya neden olan aracın ticari taksi olması nedeniyle avans faizine hükmetmek gerekirken yasal faize hükmedilmesinin doğru olmadığını, birleşen davada davacı anne ve baba için manevi tazminat talebinin tümden reddinin de doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle, müvekkili yönünden dava pasif husumet nedeniyle reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını, müvekkiline ait araç üzerine ilk derece mahkemesince 25.06.2015 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir konulduğunu, fakat iş bu yargılama sonucunda müvekkil açısından davanın reddine karar verilmesine rağmen maliki olduğu araç üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmadığını belirterek ihtiyati tebdirin kaldırılmasını istemiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; kusuru kabul etmediğini, kaza tarihinde lise öğrencisi olan davacı … için maluliyet tazminatı hükmedilmesinin doğru olmadığını, tarafı aleyhine 6.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesinin de yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, her ne kadar somut olaya ilişkin kaza tespit tutanağı düzenlenmemiş ise de, olay yerine ilişkin basit kroki ve koğuşturma aşamasında alınan ifade tutanakları nazara alındığında hükme dayanak yapılan 07.01.2019 tarihli bilirkişi raporundaki kusura ilişkin belirlemenin somut olayın özelliklerine ve kazanın meydana geliş biçimine uygun, yeterli olmasına, kazaya neden olan ticari taksinin kaza tarihini de kapar şeklinde araç maliki tarafından uzun süreli olarak dava dışı 3. Kişiye kiralandığı anlaşılmakta olup, davalı araç maliki …’ın işleten sıfatı kalktığından iş bu davalı hakkında davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı … kaza tarihinde lise öğrencisi olmakla çalışma çağında olmadığından davacı … için geçici iş göremezlik zararı oluşmayacağından geçiçi iş göremezlik tazminatına hükmedilmemesinde de bir hata bulunmamasına; kaza nedeniyle yaralanan ve maluliyeti oluşan davacı … için davalı sürücü aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde de bir yanılgı bulunmamasına göre; davalı …’nın tüm; davacılar vekilinin bu hususlara ilişen istinaf itirazları yerinde görülmeyerek reddi gerekmiştir. 2-Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde, davacıların kayıt maliki olan davalı …’a husumet yönetmelerinde, aracın uzun süreli kiralandığını bilemeyeceklerinden kusurları bulunmadığından, davalı … lehine red vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik yoktur.Öte yandan, kural olarak ihtiyati tedbir karar kesinleşinceye kadar geçerli bir geçici hukuki koruma niteliğinde olup, yerel mahkemece kazaya karışan araç üzerine 25.06.2015 tarihli ara karar ile konulan ihtiyati haczin karar kesinleşinceye kadar yürürlükte olmasına göre, davalı … vekilinin istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir. 3-Dosya kapsamından, kaza tarihi (2015), kusur durumu ( %25 davalı kusuru), davacının yaşı, yaralanmasının niteliği ( %3,3 malül, 9 ay iş göremez), kazanın meydana geliş biçimi, somut olayın özellikleri ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında; manevi tazminatın amacının, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek olduğu, Hakimin manevi tazminat miktarını tarafların kusur oranlarına, sosyal ve ekonomik durumlarına ve adalete uygun olarak takdir etmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın, manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da göz önünde tutularak, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği gibi davacılar lehine anılan ilkeler de dikkate alınarak manevi tazminatın takdir edilmesi gerekirken mahkemece somut olaya uygun düşmeyecek şekilde davacı … için manevi tazminatın bir miktar az takdir edilmesi doğru görülmemiştir. 4-Birleşen davada davacı anne ve baba, oğulları …’in yaralanması nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. 6098 sayılı TBK 56.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülüklerde değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. 22.6.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlarda açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Bu durumda, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, kusur oranları da gözönünde tutularak, yaralananın anne ve babası olan davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken birleşen davadaki buna ilişkin talebin yazılı gerekçe ile reddedilmesi de doğru olmamıştır. 5-Davacılar vekili asıl davada maddi tazminat talebi ile ilgili olarak avans faizine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, kazaya neden olan araç ticari taksi olduğundan, asıl davadaki maddi tazminat yönünden avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de hatalı olmuştur. Bu itibarla, yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı …’nın tüm, davacılar vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine; yukarıda 3,4 ve 5 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulüne, ancak bu yanılgılar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’ nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince mahkemece verilen karar düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM /Gerekçe uyarınca; I-)1-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2019 tarih ve 2015/628 Esas, 2019/237 Karar sayılı kararına karşı, davalı … vekili ve davalı …’nın tüm, davacılar vekilinin sair istinaf itirazlarının yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK.nun 353/(1)-b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda (3), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan KABULÜNE; (a)-İstinaf peşin karar ve ilam harcının istek halinde davacılara iadesine, (b)-Alınması gerekli 982,30- TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan toplam 414,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 567,40-TL harcın davalı … ve davalı …’dan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına (c)-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar, davalı … ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, (d)-Duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, II-)1-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2019 tarih ve 2015/628 Esas, 2019/237 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; A-Asıl davada 1-Maddi ve manevi tazminat davasının davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Maddi tazminat davasında davanın diğer davalılar yönüyle KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 8.380,52-TL tazminat bedelinin davalı … Sigorta A.Ş bakımından dava tarihinden, davalı sürücü … bakımından kaza tarihi olan 22.01.2015 tarihinden itibaren avans faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen maddi tazminat isteminin REDDİNE, 3-Manevi tazminat davasında davalı … yönüyle davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, 10.000,00-TL manevi tazminat bedelinin kaza tarihi olan 28.09.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalı sürücü …’dan alınıp davacı …’a VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen manevi tazminat isteminin REDDİNE, 4-Alınması gereken 1.255,57 TL nispi karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak alınan toplamı 308,66-TL harçtan mahsubu ile bakiye 946,91- TL harcın davalı … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, (Davalı … Sigorta A.Ş’nin bu miktarın 374,44- TL lik kısmından sorumlu olmasına) Davacının peşin ve ıslah harcı olarak yatırdığı 308,66-TL harcın davalı … ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE, (Davalı … Sigorta A.Ş’nin bu miktarın 179,88- TL kısmından sorumlu olmasına, ) 5-Tarafların dava sonucundaki haklılık oranına göre ilk dava açılırken yapılan gider 32,40-TL, posta gideri 377,00-TL, bilirkişi ücreti gideri 1.400,00-TL ve 691,50-TL Adli Tıp Kurumu rapor gideri olmak üzere toplam 2.500,90 TL’ nin 312,61-TL kısmının davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (Davalı … Sigorta A.Ş’nin bu miktarın 231,95- TL kısmından sorumlu olmasına,) 6-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; maddi tazminat istemi açısından 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, 7-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; manevi tazminat istemi açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜTF’ne göre hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalı …dan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, 8-Davalı … Sigorta A.Ş davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 1.980,70- TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, bu davalıya VERİLMESİNE, 9-Davalı …’ın aracın kayıt maliki olması sebebiyle aleyhine açılan davada davacının kusuru bulunmaması sebebiyle lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine YER OLMADIĞINA, 10-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE, B-Birleşen davada 1-Davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE, 2-Manevi tazminat davasında davalı … yönüyle davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, davacı … ve … için ayrı ayrı 2.500,00’er-TL manevi tazminat bedelinin kaza tarihi olan 28.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücü …’dan alınıp davacılar … ve …’a VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen manevi tazminat isteminin reddine, 3-Alınması gereken 341,55-TL harçtan peşin alınan 204,93- TL harcın mahsubu ile bakiye 136,62-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Davacılar tarafından yatırılan 204,93-TL harcın davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, 5-Davalı …’ın aracın kayıt maliki olması sebebiyle aleyhine açılan davada davacının kusuru bulunmaması sebebiyle lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine YER OLMADIĞINA, 6-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜTF’ne göre hesap ve takdir olunan 2.500,00’er-TL ücreti vekaletin davalı …’dan alınıp, davacılara ayrı ayrı VERİLMESİNE, 7-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022