Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2848 E. 2021/1392 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2848
KARAR NO: 2021/1392
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2016/985 E. – 2019/498 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde; 04/02/2016 kaza tarihinde davalı …’in sürücüsü diğer davalıların maliki ve sigortacısı olduğu … plakalı otomobil ile davacı …’nin sürücüsü, diğer davacıların ise içinde yolcu olarak bulundukları … plakalı otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıların yaralandıklarını belirterek, , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 7.000 TL maddi zararın kapasite kaybının da tespiti ile, muhtemel kazanç kaybı (soyut zarar) tespit edilerek, yasal faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 20.000 TL, … için 100.000 TL, … için 20.000 TL, … için 50.000 TL, … için 20 000 TL, … için 20.000 TL, … için 20.000 TL olmak üzere toplam 250.000 TL manevi tazminatın olay tarihi itibari ile değişen oranlarda avans faizi ile birlikte 1,2,3, ve 4 nolu davalılardan ( 2 ve 3 nolu davalı … poliçe kapsamında manevi tazminat rizikosunu üstlenmişse ve 4 numaralı davalının ödenen 1.000 TL’nin dışında bakiye sorumluluğu varsa sigorta şirketi de dahil) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar …, … Ltd. Şti vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkilinin davaya konu kazada kastı olmadığını, olay günü davacının otomobilinde 7 kişi olduğunu, içindeki çocuklar için çocuk koltuğunun olmadığını, emniyet kemerlerinin takılı olmadığını, yolcuların hayatlarını tehlikeye atarak kucak kucağa yolculuk yaptıklarını, davacıların uzlaşma tekliflerini geri çevirdiklerini, ceza yargılamasının halen devam ettiğini, talep edilen manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Davacılar …, …, …, …, … ve …’ın davalı … Sigorta A.Ş.ye karşı açmış olduğu maddi tazminat davalarının konusuz kalmış olması nedeniyle HÜKÜM OLUŞTURULMASINA YER OLMADIĞINA, 2-Davacılar …, …, …, …, … ve …’ın davalı … Sigorta Şirketine karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının REDDİNE, 3-Davacı …’un davalılara karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının REDDİNE, 4-Davacıların davalılar … ve … Ltd. Şti’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, davacı … için 4.000 TL, … için 20.000 TL, davacı … için 4.000 TL, davacı … için 20.000 TL, davacı … için 2.000 TL, davacı … için 4.000 TL, … için 4.000 TL’nin davalılar … ve … Ltd. Şti’den kaza tarihi olan 04/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalılar …, … Ltd. Şti vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalılar …, … Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde; davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, dava konusu kazada kusurlarının bulunmadığını, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, sigorta şirketi tarafından her bir davacı yönünden ödenen 141,85-TL manevi tazminatın mahsubu gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 04/02/2016 kaza tarihinde davalı …’in sürücüsü diğer davalıların maliki ve sigortacısı olduğu … plakalı otomobil ile davacı …’nin sürücüsü, diğer davacıların ise içinde yolcu olarak bulundukları … plakalı otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıların yaralandıkları anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacıların yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, mahkemece manevi tazminata sigorta şirketi tarafından ödenen cüz’i miktardaki manevi tazminat da gözönünde tutularak karar verildiği, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında usule aykırılıkta bulunmadığı da gözönünde tutulduğunda davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalılar …, … Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 3.961,98-TL harçtan peşin yatırılan 990,50-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 2.971,48-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.30/09/2021