Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2819 E. 2022/803 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2819
KARAR NO: 2022/803
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2018
NUMARASI: 2016/43 Esas 2018/1060 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 18/08/2015 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin müvekkili …’e çarptığını, …’ in kaza nedeniyle ağır şekilde yaraladığını ileri sürerek müvekkili … için geçici iş göremezlik nedeniyle 400-TL, müvekkilinde oluşan kalıcı hasar ve sürekli iş göremezlik nedeniyle 800-TL, müvekkilinin bakıcı masrafı için 200-TL, müvekkilinin hastaneye gidiş gelişlerinde oluşan yol masrafları için 100-TL, hastane masrafları için 500-TL olmak üzere toplamda şimdilik 2.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren (18/08/2015) işleyecek ticari faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve … Tic. Ltd. Şti.’ den müştereken ve müteselsilen tahsiline; …’in yaralanması nedeniyle babası İbrahim İbiş için 20.000,00-TL ve annesi müvekkili … için 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve … Ltd. Şti.’ den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 18/08/2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç için; müvekkili şirketçe 04.03.2015-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000,00-TL olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalılar … Ltd. Şti. ve … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; söz konusu kazada müvekkillerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, soruşturma dosyasında kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”…Anılan düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde … kamyonet sürücüsü …’un % 40, davacı …’in ise %60 oranında kusurlu oldukları, kaza neticesinde ATK Ihtisas Dairesi’nin 25/10/2017 tarihli raporuna göre; davacı …’nın sürekli işgöremezlik oranının %3,3 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise 2,5 ay olduğu, hükme esas almaya elverişli, denetime uygun ve bilimsel yöntemlere göre hazırlanmış teknik açıdan yeterli 02/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporuna göre davacı …’in geçici iş göremezlik zararının 2.276,08-TL sürekli iş göremezlik zararının 38.304,62-TL olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacılar vekilince davacı … için tedavi, bakıcı gideri ve yol masrafı talep edilmiş ise de, kaza tarihinde yedi yaşında olan davacının gelir elde etmediği, küçüğün şahsi malvarlığından harcama yapıldığına dair delil de sunulmadığı, bu haliyle davacınn malvarlığında haksız fiil nedeniyle tedavi, bakıcı gideri ve yol masrafından müteşekkil maddi bir zararın oluşamayacağı anlaşılmakla bu taleplere yönelik fazlaya ilişkin maddi tazminat talebi reddedilmiştir. Yine kaza tarihi itibariyle yedi yaşında olan davacının gelir getiren bir işte çalışması mümkün olmadığından, geçici iş göremezlik zararına yönelik fazlaya ilişkin maddi tazminat talebi reddeilmiştir. Mahkememizce davacı …’in sürekli iş göremezlik zararı olan 38.304,62-TL’nin davalı sürücü …’un %40 kusur oranına denk düşen 15.321,85-TL’yi davalı …’dan haksız fiil faili sıfatıyla TBK’nun 49 maddesi uyarınca, davalı … Nakliyattan işleten sıfatıyla ve 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi uyarınca ve davalı … Sigorta’dan zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla ve 2918 Sayılı Kanun’un 91 ve devamı maddeleri uyarınca mütesesilen talep edebileceği anlaşılmakla maddi tazminat talebinin 25/102018 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar uzarınden kısmen kabulü ile tazminatın anılan davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı …’in bedensel bütünlüğünün zarar görme derecesi, tedavi süreci, kusur durumu, yaralanma nedeniyle davacınınyaşamış olduğu üzüntü ve manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak davacı …’in manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ve TBK’nun 56/1 maddesi uyarınca 12.500,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan haksız fiil faili sıfatıyla TBK’nun 49 maddesi uyarınca, davalı … Nakliyattan işleten sıfatıyla ve 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi uyarınca müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Davacı …’nın anne ve babası olan diğer davacılar … ve …’in, çocuklarının yaralanması nedeniyle yaşadıkları üzüntü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak davacıların manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı kısmen kabulü ile her biri için 5.000,00-TL tazminatın TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca davalı …’dan haksız fiil faili sıfatıyla TBK’nun 49 maddesi uyarınca, davalı … Nakliyattan işleten sıfatıyla ve 2918 Sayılı Kanun’un 85 maddesi uyarınca müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Manevi tazminat talebi için kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiş, maddi tazminat talebi yönünden ise davalı … Sigorta Aş’nin daha önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletildiği” gerekçesiyle, 1-Davacı …’ in maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.321,85-TL sürekli iş görememizlik tazminatının davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den kaza tarihi olan 18/08/2015 tarihinden, davalı … Sigorta Aş den (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının diğer maddi tazminat kalemlerine yönelik fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 2- Davacı …’ in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3- Davacı …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4- Davacı …’in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacılar vekili; 25.10.2018 tarihinde verilen karardan sonra müvekkili davacıların davalı sigorta şirketi ile maddi tazminat yönünden sulh olduklarını, sulh protokolünün yerel mahkemeye sunulduğunu, maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığını, manevi tazminat taleplerinin ise devam ettiğini, manevi tazminat talepleri yönünden kısmen kabul kararı verildiğini, ilgili sulh protokü mahkmeye sunulduğu halde sulh olunmamış gibi hükümler oluşturulduğunu, yine gerekçeli karar oluşturulurken pek çok hata yapıldığını, kararın müphem olup anlaşılmadığını, 7 nolu hüküm fıkrasında davada … adında bir davalı olmamasına rağmen manevi tazminat yönünden onun lehine 2.180,00-TL nısbi vekalet ücretine hükmedildiğini, 8 numaralı bentten sonra 12 nolu bendin yer aldığını, 9,10 ve 11 nolu bentlerin gerekçeli kararda yer almadığını, manevi tazminat yönünden sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden müştereken ve müteselsilen sorumluluk yönünden karar verilmesi gerekirken sadece ‘ müteselsilen tahsili’ dendiğini, , 13,14 ve 15 nolu bentlerde dabalı sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmemesine rağmen manevi tazminata ilişkin olarak vekalet ücretinden yaralanacak davalılar arasında sigorta şirketinin de bulunduğunu belirterek karardaki usul ve yasaya aykırı bölümlerin kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-Dosya kapsamından; davacılar vekilinin karar verildikten sonra yerel mahkemeye hitaben yazdığı 14.11.2019 tarihli dilekçe ile, maddi tazminat hususunda davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını , maddi tazminat taleplerinin tüm davalılar yönünden konusuz kaldığını, manevi tazminat taleplerinin ise devam ettiğini belirterek, sulh sözleşmesini dosyaya sundukları görülmüştür. Bu itibarla, davacılar ve davalı sigorta şirketinin maddi tazminat yönünden sulh olması nedeniyle maddi tazminata ilişkin davanın konusuz kaldığı, davacılar vekilinin vekaletnamesinde sulh olma yetkisinin bulunduğu, anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup, sulh HMK’nın 314. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir. HMK’nın 315. maddesi uyarınca da sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkemece; taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Hal böyle olunca da, tarafların maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesi kararından sonra ve fakat karar kesinleşmeden önce (istinaf aşamasında) sulh oldukları anlaşılmış olmakla, HMK’nın 353/1-b/2.maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, tarafların maddi tazminata ilişkin sulh olmaları nedeniyle HMK’nın 315. maddesi gereğince, maddi tazminat yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. 2- Öte yandan, gerekçeli kararda hüküm fıkralarının silsile halinde olmadığı, davada taraf olmayan kişi lehine manevi tazminata ilişkin vekalet ücretine hükmedildiği, davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediği ve dahi davalı sigorta şirketi aleyhine manevi tazminata hükmedilmediği halde davalı sigorta şirketinin aralarında bulunduğu tüm davalılar lehine manevi tazminata ilişkin vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Yine davalılar sürücü ve işleten, maddi ve manevi tazminattan KTK 85. Maddesi gereğince müştereken ve müteselislen sorumlu olup, yerel mahkemece gerekçeli kararda manevi tazminat yönünden ‘ davalılar … ve … Ltd. Şti’ den müteselsilen tahsili’ denilerek eksik ifade ile hüküm kurulması da hatalı olmuştur. Ancak bu yanılgılar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılıp, yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle manevi tazminat yönünden belirtilen yanılgılar düzeltilerek yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul 6 . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2018 gün ve 2016/ 43 E., 2018/1060 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davacılar tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde kendilerine İADESİNE, 3-İstinaf eden davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstanbul 6 . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2018 gün ve 2016/ 43 E., 2018/1060 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırılan hüküm yerine geçmek üzere, I-Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davası yönünden sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, II-a)Davacı …’ in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine b)Davacı …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, c)Davacı …’ in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, III-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 1.536,97-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 245,92 TL’nin düşümü ile bakiye 1.291,05-TL harcın davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelirkaydına, IV- Davacılar tarafından yapılan 29,20 -TL başvuru harcı, 245,92 -TL peşin harç, 155,00-TL ıslah harcı, 2.306,70-TL posta, tebligat ve bilirkişi gideri olarak toplamı 2.736,82-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre 875,78-TL’sinin davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına, V-Davacı …’in kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, VI-Davacı …’ için kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00- TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, VII-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00- TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, VIII-Davalılar … ve … Ltd. Şti kendilerini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca manevi tazminat davasında reddedilen manevi tazminat tutarı üzerinden ve red sebebi ortak olduğundan hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davalılara verilmesine, IX-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacılar tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacılara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.09/06/2022