Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2799 E. 2021/1530 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2799
KARAR NO: 2021/1530
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2019/2 E. – 2019/541 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dilekçesinde özetle;Davacı …’ın kullanmış olduğu … plakalı motosiklete, Sürücüsü … olan … plakalı minibüsün 11/11/2015 tarihinde Metris Cezaevi yakınında çarpması sonucunda davacının yaralandığını belirterek, şimdilik 10.000,00 TL. Maddi tazminatın davalılardan, yine davacı için 15.000,00 TL. manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davacı tarafça açılan manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile; toplam 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece kusura ve maluliyete ilişkin rapor alınmadığını, ceza mahkemesi kararının bağlayıcı olmadığını, manevi tazminatın fazla olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacı …’ın kullanmış olduğu … plakalı motosiklete, Sürücüsü … olan … plakalı minibüsün 11/11/2015 tarihinde Metris Cezaevi yakınında çarpması sonucunda davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. Davalı sürücünün davalı kazada asli kusurlu olduğunun tespit edilerek ceza yargılaması sonucu mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, bu kararın ise itiraz edilmeksizin kesinleştiği gözönünde tutulduğunda, ceza yargılaması sırasında alınan kusur ve davacının yaralanmasına ilişkin raporların hükme esas alınmasında usulsüzlük bulunmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca araç maliki bulunan davalının işleten sıfatına sahip olduğu, bu nedenle meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğu gözönünde tutulduğunda bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf taleplerinin ise kısmen kabulü ile HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin10/04/2019 tarih ve 2019/2 E., 2019/541 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2- Alınması gereken 546,48-TL harçtan peşin yatırılan 136,62-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 409,86-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 1/3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,1/4- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin10/04/2019 tarih ve 2019/2 E., 2019/541 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-Davanın KABULÜNE 2/1- Davacı tarafça açılan manevi tazminat istemine ilişkin DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; toplam 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,2/2-Davacı tarafça yatırılan peşin harcın alınması gereken 1.024,65-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 973,42-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,2/3-Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 95,63-TL ilk harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,2/4-Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi sırasında yapılan 3 tebligat gideri 32,50-TL, dosya fotokopi masrafı 14,00-TL olmak üzere toplam 46,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 2/5- Davacı taraf manevi tazminata ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1’e göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,2/6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/10/2021